Kütüphanelerin sorunları Meclis'te

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Kütüphane Haftası'nda kütüphanelerin ve kütüphanecilerin sorunları, umutsuzluk sahrasında, vaha sanrılarını bekliyor.

ANAP İstanbul milletvekili Bülent Akarcalı, kütüphanelerin, kütüphanecilerin durumu, kadro eksikliği, faaliyete geçirilemeyen, kapanan kütüphaneler üzerine Meclis'e bir soru önergesi verdi.

Doğru zamanda, doğru mekânda, sorumlu bir politikacının desteklenmesi gereken girişimi.

Ondan başka, sorunların fünyesini ateşleyerek, çöküşe dikkati çeken milletvekili çıkmadı.

Dilerim, Bülent Akarcalı'nın önergesi, yetkilileri harekete geçirir ve bu kültürel belleğimiz yok olup gitmez.

Haftanın iç karartan bilançosundan bir kaç örnek.

Afyon'da kadrosuzluktan bir çok kütüphane kapandı. Manisa'da gene personel yokluğundan, bir çok kütüphane okurlarına hizmet veremiyor.

Düşüş hızla devam ediyor, durdurmak için herhangi bir önlemden haber yok.

***

Kütüphane Haftası dolayısıyla Londra'da ayaşayan okurum Murat Soğancıoğlu'ndan bir e.mail mesajı aldım.

Kütüphanelerimize sahip çıkılması, onların geliştirilmesi ve bugünkü durumlarından üzüntü duyduğunu belirtiyor. Ülkesine karşı kültürel bir duyarlık taşıyor.

Kütüphaneci Mehmet Ali Yar ise, okul kitaplarının yoksulluğundan, kitap ve gereçlerin yokluğundan yakınıyor ve gerçekten eğitim sistemimizin kanaması durdurulamayan bir yarasından söz ediyor.

Bizim bilgi ve belge kaynağımız kütüphanelerin durumu, anlaşılan, o da bir kaç satır ve bir kaç sözle, hafta dolayısıyla konuşuluyor.

Sonra... Gelecek Kütüphane Haftası'na kadar unutuluyor ya da unutturuluyor.

***

TÜRK Kütüphaneciler Derneği yayınladığı bildirgede, mesleğin ve kütüphanelerin acıklı durumunu özetliyor:

‘‘Ne yazık ki ülkemizde halkın büyük bir yüzdesi, yaşamları boyunca, kütüphane ve kütüphaneci kavramını bilmeden eğitiliyor.

Kütüphanecilikle ilgili çağdaş bir devlet politikası ile bir yasa belirlenmedikçe, değişen iktidarlar kadrolaşma oyunlarını en rahat kütüphaneciler üzerinde oynamaya devam ettiği sürece çözüme varılamaz.’’

Gerçekten de kütüphane ve kütüphaneci konusunda, halka, öğrencilere ne öğretiyoruz? Biz ne biliyoruz ki diyeceksiniz. Onların hayatları boyunca bizim bilgilenmemiz konusunda nasıl çalıştıklarını, bir bilgi ordusunun adsız yöneticileri olduğunu anlatıyor muyuz?

Hayır, öğrencilik yıllarında sadece ödev verildiğinde gidilen kütüphaneler ve bize kitap veren insanlar.

Sevindirici bir haber okudum: İTO, Atıf Efendi Kütüphanesi'nin doğal gaza geçmesini sağlayan parayı vermiş. Artık, çalışanlar da, okuyanlar da ısınabilecekler.

Umarım başka kurumlar, kuruluşlar da bu türlü yardımı düşünürler.

***

KÜTÜPHANELER, kütüphaneciler, hepimizin bilgisini geliştiren, dünyasını zenginleştiren mekânlar ve insanlar, bugün sorunlarına çözüm bekliyor.

Hepimizin görevi ve sorumluluğu buna yardımcı olmak.













Yazarın Tüm Yazıları