Kürt meselesinde demokrat olmak

Demokrat olan bir kimse Kürt meselesinde ne düşünür?

Haberin Devamı

Çağdaş demokrasilerdeki özgürlüklerin gerçekleşmesini düşünür. Fakat bundan ibaret mi?

Çağdaş demokrasilerde kimliklere ilişkin özgürlükler nelerdir? Üniter devlet içinde bireysel özgürlüklerdir, Fransa gibi...

Özerk bölgelerdir, İspanya ve İngiltere gibi... Ayrılma talebinin serbestçe ifade edilebilmesidir, Belçika ve Kanada gibi...

Hatta tek mantar tabancası patlatmadan ayrılan Çekler ve Slovaklar gibi...

Fakat bu kadar mı? Asla bu kadar değil...

Totalitarizmi eleştirmek

Demokratların ahlaki bir görevi daha vardır: Totalitarizmi eleştirmektir! Fakat PKK güdümündeki Kürt hareketinin Stalinist totaliter niteliğini bizim demokratlar ne ölçüde eleştiriyor?! Bunlardan kaçı “KCK Sözleşmesi”ni, “10.  Kongre Kararları”nı demokrasi açısından incelediler?!

Başta Halil Berktay olmak üzere, bazı saygın kalemleri zikretmek elbette mümkün, fakat sayıları maalesef azdır... Devlete, düzene, iktidara öfkeyle karşı olmak
duygusu böyle bir ‘göz yumma’ya yol açmamalıydı!

PKK’nın görmezlikten gelinemeyecek büyük terör eylemleri olduğunda o eylemi eleştirmekten bahsetmiyorum. Hareketin totaliter niteliğini sistematik olarak eleştirmekten bahsediyorum. Kürt meselesinde ayrılma dahil her fikri savunmak mümkündür ama totalitarizm karşısında susmak asla ‘demokrat’ bir tutum değildir.

Haberin Devamı

Bölgede siyaset özgürlüğü

PKK sadece öldürerek, yakıp yıkarak eylem yapmıyor, siyasi özgürlükler üzerinde de terör estiriyor. Özgürlükçü Kürtleri “hain” diye suçlaması, başlı başına totaliter bir tehdittir. Kanlı infazlar tehdidin anlamını yeterince ortaya koymuştur. Bugün PKK tehdidine karşı polis korumasıyla hayatını sürdüren Kürt aydını, Kürt politikacısı az değildir.

Bölgede PKK’nın önündeki ‘sosyo politik’ engel, bugün AKP’dir... Tunceli’de PKK’nın önündeki engel CHP’dir... MHP ne kadar Türk milliyetçisi olursa olsun, bölgede PKK önünde bir engel oluşturmuyor. PKK’nın gündeminde de MHP yoktur.

Onun için PKK saldırılarının bölgedeki siyasi hedefi AKP, Dersim’de CHP’dir.

AKP’ye tehditler

AK Parti’nin Hakkâri İl Başkanı Abdülmecit Tarhan PKK tarafından kaçırıldı. KCK “Tutukladık” diye açıklama yaptı! CHP’li Hüseyin Aygün’ü de “Sorgulayacağız” diye kaçırmışlar, Dersim ayağa kalkınca bırakmışlardı!

KCK Sözleşmesi’nde paralel devlet örgütlenmesi düzenlenmiştir. 27. maddesinde “yargı erki” yer alıyor. “Sorgulama, tutuklama, yargılama” diyerek ‘paralel devlet’ uygulaması yapıyorlar!

Bu bir parti meselesi değildir, sistematik bir totaliter tehdittir. Nitekim daha önce eski AKP Sur İlçe Başkanı Hamit Çelikkol’u kaçırdılar, halen ellerinde! Kulp İlçe Başkanı Veysel Çelik’i Ramazan Bayramı’nda kaçırdılar, 49 gün tutarak bıraktılar... Şırnak İl İkinci Başkanları Ali Kılınç ve Ramazan Dindar’ı
peş peşe kaçırıldılar ve öldürüldüler!...

Listeyi uzatmak mümkün!

Haberin Devamı

Paralel devlet’

Böyle bir ortamda halkın özgür iradesinden, demokratik özgürlüklerden kim bahsedebilir?! Bunu en çok ‘demokratlar’ın eleştirmeleri, ayağa kalkmaları ve hatta “totalitarizm eleştirisi”ni temel gündem maddelerinden biri haline getirmeleri gerekmez mi?

Kimse unutmasın, “proletarya”, Stalin sisteminde, hiçbir kapitalist demokraside olmayacak kadar köleleştirilmiş, acı çekmişti!

Bölgede Pol Pot rejimi gibi bir “paralel devlet” hâkim olursa, Kürt siyasetçiler bugünkü özgürlüklerini çok ararlar.

Yazarın Tüm Yazıları