Kürt, feminist ve transseksüelim

Güncelleme Tarihi:

Kürt, feminist ve transseksüelim
Oluşturulma Tarihi: Aralık 24, 2012 00:00

Tiyatrocu, farklı toplumsal hareketlerin en ön sıralarında boy gösteren bir aktivist ve son olarak da köşe yazarı.

Haberin Devamı

Ama hepsinden önce cinsel kimliğini yaşamak adına verdiği mücadeleyi kazanmış bir transseksüel. Geldiği yerden memnun elbette ama seks işçiliğine devam edenler için “kurtulan ideal model” olarak lanse edilmeye çalışılmasından rahatsız oluyor. Esmeray’la yeni anayasa çalışmalarında eşcinsel haklarından, cinsiyet ameliyatlarındaki yasal mevzuata, transseksüellerde aile içi şiddette kadar uzanan toplumun büyük bölümünün bihaber olduğu konulara girdik. 

Siz neyin muhalifisiniz?
Benim varlığım bir kere muhalif sisteme çünkü transeksüelim, çünkü Kürdüm, çünkü feministim. Bütün öteki kimliklerin hepsi bende birleşiyor. Ben ‘marjinal’ dedikleri kişiyim işte. Aslında marjinallik apayrı birşeydir. Oysa olay farklı, benim sistemle barışık tarafım yok. Benim cinsiyetim bile sistemle tanımlanmıyor. Ha ameliyat olursun, pembe kimlik alırsın, o statünün içine girersin.

Haberin Devamı

Öyle bir niyetiniz yok mu?
Var tabii ki. Ameliyat olacağım yakında, onunla uğraşıyorum. Ama bunu sistemin dayattığı toplumsal cinsiyet rolüne uymak için yapmıyorum.

Neden yapıyorsunuz o zaman, ne gerek var?
Benim bedenimde sevmediğim küçücük birşey var, onu yok etmeye çalışıyorum. Yoksa benim için hiç önemli değil. Bana göre kadın vajinayla, cinsiyet organıyla tanımlanamaz.

KISIR KRİTERİYLE AMELİYATLARI ZORLAŞTIRDILAR

/images/100/0x0/55ea91cbf018fbb8f888927d

Kürtajın bile yasaklanma ihtimalinin günlerce konuşulduğu bir dönemde, cinsiyet değişimi için yapılan ameliyatlar da kolay değildir tahmin ediyorum.
Tabii ki çok korkunç sıkıntılar var. AKP iktidarı sırasında medeni kanun ve ceza kanununda yapılan değişikliklerle bu işi zorlaştırdılar. İsteyen kadının erkek olabileceği ya da erkeğin kadın olabileceği anayasada var. Ama olmazsa olmazları var. Bunların en korkuncu da kısır olma şartının getirilmiş olması. Bu yasayı Almanya’dan aldıklarını söylüyorlar. Ama orada böyle bir kısırlık dayatması yapmıyor. Burada ise hastaneler bu raporu vermeden önce bir sürü testten geçiriyor.

Haberin Devamı

Peki siz kısır değilseniz nasıl olacak bu ameliyat?
Bana ilk başta Çapa, muamma bir rapor vermişti. ‘Üreme yeteneği transeksüel yapıdadır fakat aşırı östrjen aldığı için üreme yeteneği azalmıştır’ deniyor. Hakim de anlamadı bunu, Cerrahpaşa’ya yönlendirdi. Ama Cerrahpaşa sperm testi istemedi. Genetik test de yapıyorlar. Ya kardeşim, benim genetik testim tabii ki normal erkek çıkacak. Ben çift cinsiyetli değilim ki. Böyle bir süreç. Benim de o yüzden gecikti. Bazıları alamıyor, Yargıtay’ın önünde olan davalar var. Artık o, gönderilen hastanenin vicdanına, insiyatifine kalmış bir durum.

BAŞBAKAN ERDOĞAN EŞCİNSEL SORUNUNU BİLİYOR

Anayasa görüşmelerinde BDP eşcinsellere evlilik başta olmak üzere bir dizi hakkın verilmesi için teklif getirdi. CHP de destek verdi.  Kriz çıktı. Son durum nedir?
Şimdi burada herşeyi AKP’ye yıkmamak lazım. Tabii ki muhafazakar bir parti, tabii ki toplum ciddi bir muhafazakarlık dönüşümü yaşadı. Ama homofobi her zaman vardı. Önceki hükümetler de AB sorduğu zaman ‘bizim ülkemizde eşcinsel yok’ diyenlerdi. Ecevit de yok dedi Tansu Çiller de. Tek var diyen Erdoğan’dı. ‘Evet var ama kendileri sorunlarına sahip çıkıp, politika üretmeli’ dediğini duyduk.

Haberin Devamı

Bunu kise söylemiş Başbakan Erdoğan?
Bunu AB ile yapılan görüşmelerde söylemiş. Zaten Erdoğan’ın belediye başkanlığı yaptığı dönemden de somut belgeler ve kasetler de bulduk.

Nedir onlar?
Eçcinsellerin olduğunu ve haklarını kabul ediyor. Ama iktidara gelince iş değişiyor. Bugün de gidip hükümet ile konuşan LGBT bireyleri şöyle bir izlenim aldıklarını anlatıyor; ‘AKP bizi sonuna kadar dinliyor. Böyle bir sorunun var olduğunu kabul ediyorlar. Ama bunu bizi yaptırmayın nolur gibi bir tavır var. Kendi kitlelerinden korkuyorlar. Bizim toplumumuz öncülere bakar. Yani Başbakan çıkıp eşcinsellerle de görüşürüm derse....hani görüştü ya bütün diğer sivil toplumcularla, eşcinsel örgütleriyle de görüşürüm dese inanın kitleler buna karşı çıkmaz. Çünkü bu toplum Başbakan ne derse onu yapıyor.

Haberin Devamı

KAMUSAL ALAN KIRMIZI ÇİZGİ

Fatma Şahin ‘Eşcinsellerin sorunları konusunda aile değerlerini sarsmadığı müddetçe her türlü desteği vermeye hazırız’ dedi. Neyi kastediyor?
Yani diyor ki; evlenemez eşcinseller. Yani diyor ki; kamusal alanda yaşayamaz eşcinseller. Dört duvar arasında yaşayın, kamusal alana taşımayın. Fatma şahin bunu diyor ama işinden olan eşcinseller konusunda hiçbir şey yapmıyor. Zaten baksanıza noktayı koymuş. Kırmızı çizgisi var; aile değerlerini sarsmadan. Toplumun dışında tutmaya çalışıyor.

Başka parti iktidara gelirse bir şey değişir mi sizin açınızdan?
İşte onu da kestiremiyoruz. Şu an CHP yanımızda gibi görünüyor. Sempozyumlarımıza, yürüyüşlerimize CHP her zaman destek veriyor ama bilemiyoruz. Bugün programında bütün taleplerimizi kabul eden, tartışmaya açan BDP’nin de tam olarak ne olduğunu kestiremiyoruz.

Haberin Devamı

KADIN DOĞSAYDIM KÖYDE TORUN BAKIYORDUM

Kadın olarak doğsaydınız da yine böyle muhalif mi olurdunuz?
Ben zaten kadın doğdum. (Gülüyor) Bana yeniden dünyaya gelme şansı verseler, yine transeksüel olarak dünyaya gelmek isterdim çünkü tırnak içinde normal doğsaydım bu kadar şeyin farkında olmazdım. Belki de köyümde olurdum. Belki torunum bile vardı. Benim ablam benden 1 yaş büyük,  40 yaşında kocaman torunları var. Ben de muhtemelen öyle olurdum ve dünyadan bihaber olurdum.

ÖTEKİLER ARTIK ORTAK PLATFORMLARDA BULUŞABİLİYOR

Ne kadar toplumsal eylem varsa ön saflarda sizi görüyoruz. Zaten kendi hayatınızda çok zorluklar yaşamışsınız bir de başkalarının dertlerinin peşinden gitmek ağır gelmiyor mu?
Herkes birlikte hareket ederse çözüm daha kolay gelebilir. Mesela başörtülü kadınlar için başı örtülü olmayan kadınlar da ‘siz elinizi çekin biz karar veririz ona’ derse daha çabuk çözülür. Bütün ezilen kesimler kendi ezilmişliği kdar diğer ezilmişliği de görüp ortak politikalar üretirse o zaman dünya değişir. Hepimiz ötekiyiz. Hiçbirimiz beyaz Türk değiliz. Bu ülkede beyaz olacaksın, Türk olacaksın, bayrağını seveceksin. Şimdi bir de Müslüman olacaksın. Onun dışında herkes ötekidir. Bu ötekiler sadece kendi ötekiliğini görüp diğerini görmediği zaman sorun çözülmez. Bu anlaşıldı. O yüzden de bütün ötekiler ortak platformlarda daha çok buluşuyor artk. Bir Cumartesi Annesi çocuğunu kaybetmiş ise, ağlıyor ise ben en çok eziliyorum diyemem.

MUHAFAZAKAR YANLARIM VAR SOKAKTA ÖPÜŞMEM

Toplumsal hareketler vesilesiyle muhafazakar insanlarla da yanyana geliyorsunuz.
Şaşıracaksınız ama benim de muhafazakar yanlarım var.

Mesela?
Ben mesela sevgilimle yolda öpüşmem. O benim için çok özel andır, o anı sokakta paylaşmak istemem. Ama ben böyle düşünüyorum diye sokakta öpüşen kimseye sen de yapamazsın deme hakkım olamaz.

AKP İÇİN DİYEMEYİZ AMA TSK HOMOFOBİK

Aslında şunu sormak istiyordum; yolunuzun kesiştiği gerçek muhafazakarlarla nasıl bir ilişkiniz var?
Çok iyi. AKP’ye oy veren, başörtülü bir kadınla da komşuluk ilişkisi kurduğum çoktur. O çok anlar beni. Ama kendine modern diyen, mini etek giyen birisi daha homofobik olabilir. Homofobi apayrı birşey. AKP için bu tanımı dayatamayız. Ama mesela TSK başından beri homofobik bir kurumdur.

Eşcinselleri hedef alan toplumsal şiddete karşı mücadele ne noktada?
Nefret söylemi devam ettikçe homofobi ve transfobi devam edecek. Daha bir hafta önce boğazı kesilmiş bir trans kadın bulundu sokakta. Aslında hiçbir şey çözülmedi daha. Eşcinsel hareket azımsanmayacak kadar güzel şeyler yaptı. Şu an çok örgütlü halde. Türkiye’de bugün bence en örgütlü hareket eşcinsel harekettir.

Kaç kişisiniz?
Onu bilemeyiz. Çok farklı gruplar var. Önceki sene pride yürüyüşü 5 bin kişiydi. Geçen sene ise 20 bindi. İnanılmaz birşey. 20 bin insanın hadi 5 bini heteroseksüel olsun, gerisi hep eşcinseldi.

AİLE İÇİ ŞİDDET TRANSEKSÜEL AİLEDE DE VAR

Aile içi şiddet transeksüller ve eşcinseller içinde de var mı?
Tabii ki çünkü onlar da bu sistemin içinde yaşıyor. İnsanlar zannediyor ki erkekken kadın olunca hayat tamamen bambaşka oluyor. Ayol, ne alaka. Onlar da bu sistemde yaşıyor. Gidin bir transeksüelin evine aileyi görürsün. En yaşlı nenedir, onun kızı vardır, kızının kocası vardır. En küçük, torundur. Erkek orada da erkektir. Aynı dayaklar devam eder.

İlerde eşcinsel evlilikler yasal olursa çocuk evlat edinmek ister miydiniz?
Hayır. Ama politik olarak isteyebilirdim. Eğer teknoloji, tıp gelişir transeksüel kadınlar hamile kalabilirse ilk önce ben yapmak isterdim. Hamile kalıp İstiklal  Caddesi’nde bir baştan öbürüne herkesin gözüne soka soka gitmek isterdim. ‘Bakın, kadnlık sizin bana dayattığınız kadınlık değildir’ demek için. Ama her kadın da kadın olduğu için doğurmak zorunda değildir. Böyle bir politik görüşüm var. Evlat edinmek ise çok ciddi bir iş. Bütün her işi bırakmam lazım, onu yapabilmek için. Zor. Ama evliliği de yine politik olarak yapabilirim.

ANNEM İÇİN HALA MEHMET’İM

Ailenizle ilişkileriniz nasıl? Tiyatrocu olmanız, köşe yazmanız rahatlattı mı onlara karşı durumunu?
Babam bir yıl oldu vefat edeli. Annem de yaşlı bir Kürt kadını. Biliyor ama tam anlayamıyor durumu. Ben onun için haa Mehmet’im. Ama yaptığım işler tabii ki rahatlattı. Şu anda ilişkilerimiz çok iyi. Ama ben bütün bunları rahatlayayım diye yapmadım. ‘Bak Esmeray kurtuldu, başka iş yapabiliyor’ desinler diye yapmadım. Herkes bunu istemeyebilir. Ben yaptıklarımı benim yaşadığım zorlukların aslında sizin sorununuz olduğunu anlatmak için tiyatro yaptım. Biriyle sohbet ederken bazen ‘ama ben seni kadın olarak görmüyorum ki’ diyor. Sen görmüyorsun, o senin problemin, benim problememmiş gibi sunamazsın. Bunları sorgulamak için yaptım ne yaptıysam. Ama bunları yaptım diye ‘bak bu kurtuldu, diğer transeksüeller kaldı’ gibi bir yaklaşım beni rahatsız ediyor.

Sevgilinizi annenize götürür müydünüz?
Götürürüm tabii, kabul ederse. Ama sevgilim yok.

TARAF’IN ÇİZGİSİ DEĞİŞİRSE BİR BAHANE BULUP BANA YAZDIRMAZLAR
Taraf macerası nasıl başladı?
Tarlabaşı’nda on yıl oturdum ben. O nedenle de Tarlabaşı’nı dönüştürme projesi başladığında çok içim sızladı. İçimi dökmek için yazdım duygularımı. Öyle bir yerde çıksın ki, herkes okusun istedim. Taraf’ta çalışan arkadaşlarım ‘ver, bizimkilere gösterelim’ dediler. Beğenmişler Yasemin Hanım ve Ahmet Bey. Sonra yazıyı götüren arkadaş 15 günde bir yaza bilir miyim diye sorduklarını söyledi. Yazdıkça beğenildi, olumlu tepkiler gelince haftada bir yazıya döndü. Bir yıla yaklaşıyor.
Ahmet Altan ve Yasemin Çongar bırakınca herkes gibi benim de kafam karıştı. Bir iki hafta yazmadım. Takip ettim, baktım ki gazetede bir zihniyet değişikliği yok. İlerde ne olur bilmiyorum ama tekrar yazmaya karar verdim. Bu hafta çıkacak yazım.
Ne olursa yazmazsınız?
Bana ‘yazma’ dedikleri zaman yazmam. Zaten çizgisi değişirse bir bahane bulup bana ‘yazma’ derler. Muhalif çizgiden çıkarsa benim için anlamsız olur zaten. İktidarı ve mevcut durumu öven birçok gazete var. Biz neden onu yapalım ki?

ESKİDEN BANU, AHU POPÜLERDİ YENİ KIZLARIN İSİMLERİ ZARA, ÇAĞLA

Transeksüel camianın şu aralar kadın ikonu kim? Kadın modeli olarak kime benzemek istiyorlar?
Valla bilmiyorum çünkü artık benim için zaman ve mekan farklılığı var. Ben artık seks işçiliği yapmadığım için tanımıyorum insanları. Ama benim dönemimde olan transeksüllerin çoğunun adı Banu’dur. Banu Alkan’dan. Ya da Ahudur, Türkan’dır. Bugünün Banuları, Ahularu kimse onlar için modeller onlardır. Mesela bugün kızların adları Zara’dır, Çağla’dır. Yeni kızların isimleri bunlar. Mesela Ayşe, Fatma hiç yoktur. Seks işçiliği yapıyor, daha çekici bir isim arıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!