Küresel ekonomi için karamsarlık artıyor

EURO bölgesi, İngiltere ve Çin’deki son parasal genişleme kararlarına rağmen piyasalardaki kötü gidişat devam ediyor.

Haberin Devamı

 Ancak bu kez önceki dönemlerden farklı olarak, karamsarlığın daha da arttığı, artık Avrupa ekonomisiyle ilgili umutların tükenmeye başladığı gözleniyor.
Parasal tedbirlerin artık işe yaramadığı, çok sayıdaki parasal genişleme kararına rağmen bir türlü ekonomilerin canlandırılamadığını gören piyasalar, uzun süredir bekledikleri radikal siyasi kararlar gelmeyince, yeniden toparlanma konusunda umutlarını yitirmeye başladılar.

Avrupa ekonomisinde özlenen gelişme sağlanamayınca küresel anlamda da toparlanma bir türlü yaşanamıyor. Belki Avrupa’nın parasal genişlemede geç kalmasının, yani küresel genişlemenin eş zamanlı yapılamamasının da etkisiyle, ABD’de yaşanan ciddi parasal genişlemenin ekonominin canlandırılmasına yetmediği artık anlaşıldı.

Şimdi gözler ABD’de, seçimlerin de etkisiyle, FED’in yeniden bir parasal genişleme kararı vermesine çevrildi. Ancak özellikle tümüyle küresel ekonominin canlanması adına, FED’in yapacağı yeni parasal genişlemenin de işe yaramayacağı yolundaki olumsuz beklenti giderek yaygınlaşıyor. Bir başka deyişle seçim öncesi ABD’de belki kısmi rahatlık sağlanabileceği ama bunun küresel bazda yaygınlaşamayacağı kaydediliyor.

Kriz kahini olarak bilinen Nouriel Roubini’nin küresel ekonomiye yönelik yeni karamsar tahminleri, böyle bir dönemde geldi ve piyasaların ruh halini yansıttığı için, ciddi yankı buldu. Roubini, 2013’te yaşanacak “mükemmel fırtına” adını verdiği dalganın 2008 krizinden çok daha kötü olacağını söylüyor. Bence, gelebilecek yeni küçük veya büyük dalgaların tümünü, yine 2008 krizinin devamı olarak görmek lazım. Çünkü, 2008 krizinden sonra alınacak tedbirler sıralanırken, gerekli kararlar alınamazsa bu krizin 5-10 yıl süreceği söylenmişti. Yani bence hala aynı krizi yaşıyoruz...

Ünlü ekonomist, Avrupa Merkez Bankası’nın faiz indirimi ve AB zirvesinin piyasaları hayal kırıklığına uğrattığını ve gelecek iki haftada krizin belirgin biçimde kötüleşeceğini tahmin ediyor. Gelecek 3 ila 5 yılda Euro Bölgesi’nin dağılma ihtimalini en az yüzde 50 olarak hesaplayan Roubini, “Bu yıl sonuna kalmadan Yunanistan, öncesinde Finlandiya veya İtalya Euro’yu bırakabilir” yorumunda bulunuyor.

Bu arada önce Almanya’nın Euro’dan çıkacağı beklentileri de dillendirilmeye başladı.

Haberin Devamı

İYİ GİDEN İŞLER…

Haberin Devamı

Bu arada Türkiye ekonomisine ilişkin son veriler olumlu seyrederken, özellikle iktidar partisi sözcülerinin “Avrupa, küresel ekonomi kötü biz iyi gidiyoruz, iyi gideceğiz” havasında oldukları gözleniyor.

Buna karşılık Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve ekibinin Avrupa’da yaşananlara çok daha temkinli baktıklarını, gelecek yeni dalgaların Türkiye’yi etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu açıkça dile getirdiklerini gözlüyoruz. Bence bu temkinli tutumun sürmesi büyük önem taşıyor.

Roubini, küresel ekonomi için yaptığı tahminler içinde, ABD’de 2013’te ikinci dibin yaşanacağını, bu arada Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerde ise sert iniş yaşanacağının altını çiziyor. Yani küresel etkiden kaçmak mümkün değil..

Dün açıklanan verilere göre Mayıs ayında sanayi üretimi, yüzde 3.2 olan beklentilerin epey üzerinde, yıllık değişim bazında yüzde 5.9 oranında arttı. Bu hem piyasaların, hem Merkez Bankası’nın beklediğinden çok daha iyi bir üretim rakamı ama bu büyümenin kalıcı olabilmesi, pek mümkün gözükmüyor.
Her şeyden önce şunu bilmek gerekir ki; Avrupa ekonomisi düzelmedikçe, dış talebin yani ihracat için yapılacak üretimin düşmesi kaçınılmaz. Bunu dengeleyeceğim diye iç talebi artırmaya kalkışırsanız o zaman da başta enflasyon olmak üzere var olan dengeleri yeniden bozma riskiniz var.

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları