Kürdistan Teali Cemiyeti

KURULUŞ Tarihi: 17 Aralık 1918. Kuruluş yeri ve merkezi: İstanbul, Cağaloğlu ‘İçtihat Evi’ yanında.

Kurucu ve yöneticiler: Reis, Seyyit Abdülkadir Efendi (Şeyh Abdullah Efendizade), Hüseyin Şükrü (Baban) Bey (Genel Yazman), Dr. Şükrü Mehmet (Sekban) Bey, Muhiddin Nábi Bey, Babanzade Hikmet ve Aziz Bey.

Tarık Zafer Tunaya, Hürriyet Vakfı Yayınları (1986) tarafından yayınlanan ‘Türkiye’de Siyasi Partiler, Cilt: II, Mütareke Dönemi’nde bu konuyla ilgili olarak şunları yazıyor:

‘Yöneticilerin isimleri burada tamamlanmıyor. Bu isimleri Ord. Prof. Şükrü Baban’la 1 Temmuz 1976 tarihli konuşmamızda saptadık. Tam listeyi saptamak olanağı bulamadık. Kurucu, yönetici, faal üye olarak şu isimlerin de eklenmesi gerekir: Kámran Áli Bedirhan, Necmettin Hüseyin, Kürt Amele Reisi Reşit Ağa, vb. (S.186-187)

BÖLGEYE VE SORUNA EGEMEN OLMAK

İşgal ve parçala(n)ma girişimleri Mütareke (Mondros Mütarekesi) döneminin siyasal yaşamı üzerinde etkili olmuşlardır. Bu ortam Doğu ve Güneydoğu’nun Kürt asıllı feodallerini ve politikacılarını da harekete geçirmiştir. Kürdistan davasının bazı temsilcileri de, Osmanlı mirasını kapışma furyası içinde, kendilerine hem pay, hem de koruyucu aramışlardır. Bölgeye ve sorunlarına egemen olmak, İngiliz politikasının ana çizgisidir. Bu politikanın bölgesel ajanları olarak yeni Lawrence’ler sahneye çıkartılır. Sınırlarını İngiltere’nin çizeceği Kürdistan devleti için Şeyh Mahmut Elberzenci ile diyalog kurulur. (S.187-188)

İNGİLİZLERE DERİN İTİMAT

İngiltere’de aradığı koruyucuyu bulan Kürdistan Teali Cemiyeti (KTC), ayrılıkçı ideolojisine bağlı olarak Ermeniler tarafından ‘tehcire uğramış Kürtlerin’ yerlerine döndürülmesini, Kürdistan’a Kürt memurların atanmasını istemiştir. İngiliz kontrolü altında kurulmuş olan Kürt hükümetiyle ilişki kurmak için çalışmalar yapmıştır.

KTC, amacının ancak Sevr Adlaşması’yla gerçekleşebileceği kanısında olduğu için, özellikle Güney Anadolu ve Irak bölgesine egemen olan İngilizlerden yana olmuştur. Bu nedenle İngilizlere ‘derin ve samimi bir itimatla’ bağlanmayı öngörmüştür. Anadolu’da şubeler açarak ‘Cámia-i Osmaniye’den ayrılma isteği ve İngilizlere yönelik eylemleri İstanbul hükümetlerini kızdırmıştır. Cemiyet, kendisini Kürt davasının tek ve gerçek temsilcisi saymış, İstanbul’a gelen Amerika heyetiyle bu sıfatla ilişki kurmuştur. (S.191)

Bu arada ‘Türk’ ve ‘Millet’ kavramları üzerine ilk tartışmanın son Osmanlı Parlamentosu’nun 19 Şubat 1920 birleşiminde çıktığını da hatırlatalım. (S.193)

SEVR’LE İNGİLİZ’E TAM BAĞLILIK

Kürdistan Teali Cemiyeti, Ermenistan’ın kuruluşunu tanımış, Sevr Andlaşması kanalıyla İngilizlere tamamen bağlanmıştır (S.196-197). Cemiyet bu haliyle PKK’nın ilham kaynağı olmuştur. Kürtler için Cumhuriyet’in iki kurucusundan biri olmak zırvasını savunanların, Tarık Zafer Tunaya’nın adını verdiğim kitabından ‘Kürdistan Teali Cemiyeti’ bölümünü okumalarını salık veririm.




Yazarın Tüm Yazıları