Kuran’da yeri var

BİLİYORSUNUZ: Eski Diyanet İşleri Başkanları, İlahiyat Fakültesi Profesörleri gazetelerde din konusunda yazılar yayınlamaktadırlar.

Haberin Devamı

Dinci ve İslamcı gazetelerden söz etmiyorum. Zaten onların bütün yazarları başlı başına bir fetva makamı.

Ben bunlardan değil normal gazetelerden söz ediyorum. Ve bu gazetelerde yayınlanan din referanslı yazıları son derece önemsiyorum. Ama yazıların büyük bir çoğunluğunun beni hayal kırıklığına uğrattığını söylemek zorundayım.

Örneğin, 15 Haziran 2010 tarihli bir gazetede “Prof. Dr.” unvanlı eski bir Diyanet İşleri Başkanı şu başlık altında bir yazı yayımlamış:

“Kuran’ın söyledikleri modern gökbilime uygun düşmektedir.”

Bu ne anlama gelmektedir Allah aşkına?

Kuran sadece bir dinin kutsal kitabı değil aynı zamanda bir modern astronomi ve gökbilim kitabı mıdır? Hatta, kimilerine göre ticaret, kimilerine göre hukuk kitabı oluyor.

Aynı kaynağa (Kuran’a) dayanarak, Müslüman bilim adamları, bir zamanlar, dünyanın düz, gökyüzünün yedi kat olduğunu ileri sürüyorlardı.

Demek ki Kuran bilimsel gelişmelere uyarak kendi kendini yeniliyor(!).

Ayıptır arkadaşlar!

AYETLERLE VAROLUŞ SIRLARI

Ben okumakta olduğunuz yazıyı kafamda gezdirirken, 28 Haziran 2010 tarihli Zaman Gazetesi’nde daha müthiş bir haberle karşılaştım. Tam sayfaya manşet: “Kuran’ın 1400 yıllık nuru bilime ışık tutuyor!”

Bir derginin düzenlediği “Kuran ve Bilimsel Hakikatler” başlıklı uluslararası sempozyum sona ermiş. Kuran’ın ortaya koyduğu hakikatlerin modern bilimle örtüştüğünü vurgulayan akademisyenler, çocuğun yaratılmasından uzaydaki karadeliklere kadar varoluşun sırlarını ayetlerle açıklamış.

Eskiden okuma-yazma bilmez mahalle hocaları her şeyi “Kuran’da yeri var” diye açıklarlardı.

Şimdi aynı şeyi anlı-şanlı üniversite profesörcülerimiz yapıyor. Gazeteden aktarıyorum:

“Gazi Osman Paşa Üniversitesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Çakmak Kuran-ı Kerim’de uzay, karadeliklerle alakalı ayetlerden örnekler vererek sunduğu tebliğinde ‘Kuran bize her zaman ipuçları vermekte ve birçok yerde de bunların ‘anlayan, akıl sahibi ve bilgili kimselere misal, delil’ olduğunu tekrarlamaktadır. ‘Göğü de dengesizliğe düşmekten korunmuş bir tavan durumunda yarattık’ ilahi fermanı ile fizik dünyasının arkasında başka dünyaların varlığına dair akla kapı açmaktadır’ ifadesini kullandı.”

BU KAFAYLA ÇOK ZOR!

Sayın profesörün bu içli sözleri beni son derece üzdü. Üzüldüm, çünkü bir kimya profesörümüz Müslümanların Kuran’ın ne dediğini hiç anlamadığını, buna karşılık Yahudi ve Hıristiyanların aynı ayetleri okuyarak binlerce keşif ve icat yaptıklarını iftiharla itiraf ve ilan ediyor. Yeni bir dünya elbette mümkün! Ama bu kafayla çok zor!

Yazarın Tüm Yazıları