Kuralım da yok idealim de...

Güncelleme Tarihi:

Kuralım da yok idealim de...
Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2015 01:12

Can Bonomo, üçüncü albümü “Bulunmam Gerek”i piyasaya çıkardı. İkinci şiir kitabını hazırlayan, Ot dergisine aylık yazılar yazan, “Ev Oturması” serisiyle evlerimize giren, “Tastamam” klibindeki tüm resimleri kendi çizen ve mayıs ayında sergi açacak olan Bonomo “Kurallarım, ideallerim, planlarım yok. Niyetim bile yok! Yokuş aşağı hızla giden freni patlak bir arabanın içinde çalan şarkıyı dinliyorum” diyor.

Haberin Devamı

Nasıl bir albüm “Bulunmam Gerek”?
- “Bulunmam Gerek” üçüncü stüdyo albümümüz... Yaklaşık bir senesi yazarak, altı ayı da stüdyoda geçen bir albüm. Şarkıların söz ve müzikler bana ait. Düzenlemeleri Can Saban yaptı. Ali Rıza Şahenk’in stüdyosu FatLab’de kaydettik. “Bulunmam Gerek”, diğer albümlere göre ayakları daha yere basan, ne olup ne olmadığını daha iyi bilen olgun bir albüm. Ben de büyüyorum, ben büyüdükçe yaptığım işler de büyüyor. Zaten aksi olsaydı yeni bir iş yapmanın anlamı olmazdı.

Sözlerine bakınca da öncekilere kıyasla daha umutlu bir albüm gördüm...
- Bu albümde de biraz arabesk söz konusu. Ama biz İstanbul müziği yapıyoruz. Çünkü karmakarışık bir yer olsa dahi kendi içinde muhteşem bir düzene sahip. Eklektik bir şehir. Bizim yaptığımız da tür olarak ele aldığımızda kendi karışıklığı içerisinde düzeni olan eklektik bir müzik. Bu albüme sağlıklı dozajda pop da eklendi.

Sağlıklı dozajda derken?
- Eller havaya yapmıyorum. Her şeyin fazlası zarar. Oynamak istediğim kadar oynatıyorum. Buna yazarken de bestelerken de dikkat etmem gerekti. İşin sağlıklı dozajda pop barındırması, insanların müziğin içinde kaybolmamasını sağlıyor. “Bu adam yine deli deli ne anlatıyor” yerine “Aaa ne güzel şarkı yapmış” dedirtiyor.

Güzel olan birilerini memnun etme kaygısı taşımaması belki de.
- Yine memnunum. Bir derdim var, onu insanlara anlatmak istiyorum. Konuşarak derdini iyi ifade edebilen biri değilim. Daha ziyade kalemim kuvvetli. Yazarak daha iyi anlatabiliyorum. Albüm de 28 yaşımın şarkılarından oluşuyor.

İHTİYAR BİR RUHUM HER ŞEYE KARIŞAN

28 değil de daha çok 48 gibi.

- Albümde de dediğim gibi “İhtiyar bir ruhum, her şeye karışan”... Dinleyenler daha da iyi anlayacaktır ama her konudaki tutumumu anlatan çok güzel bir albüm oldu.

Tabii ki söz-müzikler senden, ama ne kadarı bire bir başından geçenler?
- Kendimi anlattığımı düşündürmeyen bir parçada bile ana objenin arkasında ben duruyorum zaten. Yaptığım müzik, herkesin yaşadığı şeylerin benim filtremden geçen bir izdüşümü. Müziklerim şiirlerime, şiirler de resimlerime benziyor. Çünkü hepsi benim.

Nazım Hikmet’e adanmış şarkın “Bahr-i Hazer”den bahsedelim biraz. İsmini yine Hikmet’in şiirinden alan o şarkı...
- Nazım Hikmet, Türkiye’nin en büyük şairlerinden biri... Her albümümde bu tarz bir parça olur. Bir önceki albümde “Veysel” vardı Aşık Veysel’e ithafen, bu kez Nazım Hikmet’e “Bahr-i Hazer” ile saygı duruşunda bulunmuş olduk. Böyle çalışmaların bana şans getirdiğini düşünüyorum. Kendimi anlatır anlatır ve “Neden böyle bir adam oldum, bu adamlar yüzünden” diyerek son parça olarak böyle bir şarkı koyarım.

Şarkılarını dinleyince çok net ve düz bir adammışsın gibi geliyor. Sen öyle buluyor musun kendini?
- Yaptıklarımla öyle gösteriyorum. Kurallarım, ideallerim, planlarım yok. Niyetim bile yok! Yokuş aşağı hızla giden freni patlak bir arabanın içinde çalan şarkıyı dinliyorum. Hayata dair gözlemim bu. Biz ölecek miyiz, çarpacak mıyız değil de çalan şarkının keyfine varmak yaptığım. Böyle bir adam da çok fazla plan yapamıyor zaten.

İş nedeniyle plan program yapılmıyor mu zaten?

- Tek yaptığım çalışmak. Mesai gibi sabah kalkıp yazmaya başlıyorum, akşama kadar. Benim de işim bu.

GEÇEN YIL ODAMDAN BİLE ÇIKMIYORDUM

Geçen bir sene böyle miydi?

- Çalışma şartları çok daha zordu. Odamdan çıkmadım hemen hemen. Bir çıktım, o da olay oldu. İçeride yaşlanacağım oturmaktan diye çıktım. Kameralar gördü, ertesi gün manşetlerde “Eve kapandı” diye fotoğraflarım vardı. Öyle dramatik bir yanı da yok, kendimi yazmak için kısıtlıyorum.

Model grubuyla yakınsın... Can Temiz ve Fatma Turgut da albümde emeği geçenlerden.
- Can Temiz benim kardeşim, en yakın arkadaşım. Çok fazla beraber vakit geçiriyoruz. Dört-beş ay önce “Albümü ne yaptınız?” diye sordu, bitti dedim. Şarkıları çaldım ona, “Sen o zaman ilah olarak öleceksin, parasız” dedi (gülüyor). Çok şiire kaçtığım noktalarda Can okuyup “Oğlum bu sözler çok iyi, kitabına yaz da heba olmasın” diyorduy. Fatma Turgut da kız kardeşim. Fatmaların evindeyken bir akşam “Yarın albüm kaydım var” dedim. Dedi ki “Ben de geliyorum”... Gittik, “Bu albümün vokal koçluğunu yapacağım” dedi. Kabul ettim. Konuşurken kötüyüm dedim ya, genel algı da Can Bonomo bir şeyler söylüyor, sözler de güzel ama anlamıyoruz ki gibi. Fatma artikülasyonda yardımcı oldu. İnsan albüm yaptığı zaman anlaşılmak istiyor zaten. İnsan kendi kendine taş koyar mı? (gülüyor).

Öncesinde iki albümdür yapmıştın, yeni mi uyandın derler adama!
- Derler. Bu albümde kelime kelime söylüyorum. Fatma albümün geri vokallerini de yaptı. Çok şans getirdi bize bence.

Haberin Devamı

ADAM OLDUM ARTIK

Albüm fotoğrafları çok adam adam değil mi?

- Adam oldum artık çünkü... Çıktığım zaman 23 yaşındaydım. Çocuk çok tuttu diye onun gibi takılamam ki, geçmişimi taklit etmek olur.

Nerede kendine 3 beden büyük tişört giyen çocuk şimdi?
- Giyiyorum ama evde (gülüyor)...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!