Kupa Luca'nın

Ukrayna temsilcisi, Kadıköy’deki dev düelloda W.Bremen önünde bileğinin hakkıyla kupayı kucakladı. Kalecilerin hatalarının damga vurduğu gecede Lucescu ve ekibini, L.Adriano ve Jadson Avrupa’nın zirvesine taşıdı.

BİR tarafta "aynı kalıptan" çıkmışcasına disipline ve takım oyununa son derece bağlı bir takım.. Diğer tarafta savunmasını 5 "görev adamıyla" oluşturan, hücumu 5 Brezilyalı’ya bırakan bir başka takım.. Göze hoş gelen ara paslarıyla, hızlı ve dikine oyunuyla, adam eksiltmeleriyle Shakhtar’ın oyuna daha fazla güzellik katan taraf olduğu ortada. Bremen ise rakibin bu "iştahlı" oyununu mümkün olduğu kadar bertaraf edip "Lucescu taktiği" ile Lucescu’yu vurmayı planlamış sanki..

Bir teknik direktörün aklından geçenleri anlatabilmesi çok önemli.. Özellikle maç içinde. Kronometre 26. dakikayı gösterirken Lucescu, Ilsinho’ya taktiler veriyordu. Birkaç dakika sonra topun durduğu başka bir an kaptan Srna ile konuştu Lucescu.. Ardından savunmanın göbeğindeki Chygrynskiy’ye oldukça sert uyarılar yaptı. Biri Brezilyalı, biri Hırvat, diğeri Ukraynalı üç kilit adama 10 dakika içinde kafasındakileri anlatıyor Rumen çalıştırıcı.. Üçüyle de tercüman olmadan konuşabilmesi Lucescu’nun bir futbol adamı olmanın ötesinde kendini ne kadar geliştirdiğinin de bir göstergesi..

Bremen cephesinin en büyük kozu Diego cezalıydı dün.. Mesut’a gösterilen sevgi, verilen destek sayesinde tarafsız Türkler’den destek de buldu zaman zaman Alman ekibi.. Ama o kadar monoton bir oyun oynuyorlardı ki, "2005’in rüya finalinin" özlemiyle maça giden binlerce seyirciyi fazla heyecanlandıramadılar.

İlk yarı atılan iki gol var.. Biri kalecinin üzerinden güzel bir aşırtma. Diğeri frikikten güzel bir vuruş.. Ama iki golün atılmasında büyük savunma hataları var. Luiz Adriano rakipten gelen topla golü atıyor. Naldo’nun vuruşunda kaleci Pyatov topu içeri tokatlıyor. Uzatmalarda Ilsinho’nun güzel ortasına Jadson iyi vuruyor ama kurtarılmayacak bir top değil.. Wiese’nin ellerinin altından geçen top kupanın sahibini de belirliyor.

Hakkını verdik

Normal süresi 1-1 biten maçı uzatma bölümünde 2-1 kazanan Shakhtar, kupayı müzesine götüren ilk Ukrayna ekibi olarak notlarımızda yerini aldı.

Paris’te, Berlin’de, Moskova’da, Lizbon’da, Rotterdam’da, Viyana’da önemli finaller izlemiş biri olarak İstanbul’un bu finalden de yüzünün akıyla çıktığını söylemek gerek. Özellikle maç öncesi oyuncuları temsil eden gençlerin ellerindeki bayraklarla oyuncuların saha içindeki yerlerine gitmesi güzel bir fikirdi.

Tribünlerde küçük boşluklar kalmasının nedeni ise ne Türk taraftarların ilgisizliği ne de organizasyonun yetersizliğiydi. Alman Ligi’nde 10.sırada bulunan Bremen ile küçük Donetsk kentinin takımı olan Shaktar’ın taraftarları İstanbul’un hakkını tam olarak veremediler.
Yazarın Tüm Yazıları