Kumar tutkusunun tedavisi var mıdır

Sevgili Güzin Abla, seni hep okurdum fakat inan bir gün bu köşeye sorunumu yazacağım aklıma gelmezdi; ama işte bu da oldu. 3 yıllık evliyim ve eşimin kumar problemi var. At yarışı oynuyor. Düğün altınlarımı bozdurup tüketti. Evlenmeden önce çalışıp, dişimden tırnağımdan artırarak biriktirdiğim yüklü miktarda paramı da binbir yalanla, "İş için alıyorum, yarın ödeyeceğim" falan diyerek aldı; at yarışına harcadı, beni mahvetti.

Kendisinin bir işi var ama işten kazandığı parayı ailesine veriyor. Yani onlar kára ortak, ben zarara! Ama yine de ben eşimi "Her yolu denedim" demeden bırakmak istemiyorum. Boşandığımda içimden keşke şunu da deneseydim dememeli, pişmanlık duymamalıyım.

Acaba kumar alışkanlığının bir tedavisi ve bu işin bir uzmanı var mı? Onu psikoloğa mı götürsem? Bu yüksek okul bitirmiş, eğitimli, kültürlü ama hayat okulunda sınıfta kalmış insana yardımcı olursan, Allah da sana yardımcı olur elbette...


á RUMUZ: KUMARLA EVLİYİM

Sevgili kızım, ne diyeyim bilemiyorum. Bildiğim tek şey, kumarın da tıpkı alkol gibi, uyuşturucu gibi bağımlılık yaptığı; kişinin zaman zaman istese de bu bağımlılıktan kurtulamadığı... Bunda elbette insanı teşvik eden, bu işte kazancı olan kötü arkadaşlar ile para kaybetmenin getirdiği eziklik ve bu parayı geri alma umudu da büyük rol oynar. Bir de buna evdeki huzursuzluk ve ailesine karşı duyduğu o büyük utanç duygusu eklenirse, kişi evinden tamamen uzaklaşabilir.

Kumarı da bir hastalık ve bağımlılık olarak kabul ediyorsak, elbette her hastalık gibi bunun da tedavisi olmalı. Elbette psikologlara danışmakta yarar var. Ama bunu önce eşin istemeli. Onu zorla bir uzmana götüremezsin ki...

Tedavi olma ihtiyacı duyuyorsa bu iyi niyeti karşısında sen ve ailen ona gerekli desteği vermelisiniz. Çok anlayışlı ve çok sevecen olmalısınız. Ruhunda fırtınalar koptuğunu asla unutmamalısınız. Doğru düşünüyorsun kızım, her yolu denemeden onu terk etme. Bu şekilde onu tümüyle batağa iteceğini de unutma. Ama mücadelenin de bir sınırı var elbette...

Verdiğin değerin karşılığını alamıyorsun

Güzin Abla, şu an bunları yazarken bile gülüyorum kendime, çünkü esprilere çok konu olmuş bir şeyi şu anda kendim yapıyorum. Bugün işe geldiğimde, şöyle bir haberlere bakmak için gazete okuyayım dedim. Bir de baktım ki köşenizi okuyorum. RUMUZ: TOPRAK olan arkadaşın yazısına verdiğiniz cevabı düşündüm; "İnsanlara ne kadar değer verirsen, sana da o kadar değer verirler."

Eminim tecrübelerinize dayanarak bunu söylüyorsunuz; bir büyük olarak size saygım sonsuz, ama günümüzde mi desem yoksa hep böyle miydi bilmem ama, insanlara verdiğiniz değerin karşılığını alamıyorsunuz.

Ben 29 yaşındayım, çok tecrübeli sayılmam. Yine de başımdan geçen olaylar gösterdi ki hiç de öyle değilmiş. İnsanlardaki güvensizlik sizin davranışlarınızla çözümlenmiyor. Ne kadar iyi davranırsan, o kadar şüphe ile yaklaşıyorlar. İnanın sadece bunu anlayabilmek için, yani insan davranışlarının çıkış noktasını yakalamak için, psikoloji okumayı bile düşündüm. Sadece sizinle paylaşmak istedim bu düşüncelerimi...


á RUMUZ: KÖKLER

Gördün mü kızım, pek çok genç gibi sen de bir şekilde bana yazma ihtiyacı duymuşsun... Demek ki hayatta kimseyle alay etmemek gerekiyormuş. Başından geçen olaylar seni kırmış olsa bile, er ya da geç yaptıklarının sonucunu görür, semeresini alırsın. Karşındaki eğer bir psikopatsa o başka tabii; ben normal insandan söz ediyorum!

Bir gecelik macera başıma bela oldu

Merhaba Ablacığım, ben 33 yaşlarında, 6 yıllık evli, çok iyi bir eşi ve nurtopu gibi bir oğlu olan genç bir erkeğim. Size yaptığım hatayı anlatınca kızacaksınız. Ben de şimdi kafamı duvarlara vuruyorum, ama ne çare! Bir kere oldu olanlar.

Ben üniversite mezunu, meslek sahibi biriyim. Bir gece bir iş toplantısı sırasında genç ve hoş bir kadınla tanıştım; ona karşı dayanılmaz bir çekim hissettim. O gece kendisini evine bırakmak istediğimde, bana çok yakın davrandı ve onunla ilişkiye girdim. Girmez olaydım. Şimdi yakamı sıyıramıyorum.

Beni sürekli arıyor, notlar bırakıyor, büromu, evimi, her yeri arayıp, beni görmek istediğini söylüyor. Eşimin anlamasından, olayın aile huzurumu bozacak şekle dönüşmesinden korkuyorum. Benim için bir gecelik maceraydı, ama şimdi başıma bela oldu. Bir hata yaptım, şimdi işin içinden çıkamıyorum. Beni azarla, razıyım, ama bir çıkış yolu da göster.


á RULUZ: BAŞ BELASI

Bak seni azarlayacağımı nasıl da biliyorsun oğlum... Madem çok iyi bir karın varmış, çocuğuna düşkün bir babaymışsın, ne işin vardı tanımadığın, huyunu suyunu bilmediğin bir kadınla? Bu tür kadınlar genelde evli falan demezler oğlum. Kolay kolay peşini bırakmazlar erkeğin...

Madem onunla tek gecelik de olsa bir ilişki kurmuşsun, artık seni elde edip, yuvanı yıkıncaya kadar uğraşmak isteyebilir. Gururlu, aklı başında bir kadın olsa bunu yapar mıydı?

Bana ona çok kesin bir şekilde bu işin bittiğini söylemeye çekiniyorsun sanki... Onu karşına alıp, eşini sevdiğini, yuvanı yıkmak istemediğini açıkça söylemelisin. Ona eşinin çok anlayışlı bir kadın olduğunu, bu olayı anlatıp af dileyeceğini de söyleyebilirsin. Böylece eşine açıklamakla tehdit edemez seni...
Yazarın Tüm Yazıları