Vaktiniz var mı?

Güncelleme Tarihi:

Vaktiniz var mı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 09, 2009 09:34

Bugünlerde güneş, yakıyor bunaltıyor hepimizi. Sadece güneş mi yakan?

Haberin Devamı

Tabii ki hayır.

Hayat da…

Üstelik yakıp bunaltmakla kalmıyor, insanın canını da acıtıyor çoğu zaman.

Ruhu yaralıyor hatta etinizi delip geçiyor.

Bazen öyle bir acıtıyor ki, nefes alamıyorsunuz.

Yaşayan ölü gibi sağa sola yalpalıyorsunuz.

Sonra öyle ya da böyle, zor ya da kolay, toparlanıyorsunuz.

Toparlanmaya çalışıyorsunuz daha doğrusu.

Yolunuza devam ediyorsunuz ama…

Ruhunuzdaki yaralar bereler, hayat yolundaki çakıl taşları…

Dindirmek ne zor geliyor geceleri akan göz yaşları…

O yaşların akmasına sebep olan da; bazen karşılaştığımız haksızlıklar, insanların ikiyüzlülüğü, rutin işlerin labirentinde yolu kaybetmeler, göremediğimiz değer, hayata yetişme telaşı, aşk...

Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımla konuşuyorduk da…

‘Hayat acıtıyor, bazen de canımı yakıyor’ dedi Aysel.

Haberin Devamı

‘Kimin canını yakmıyor ki? Hem de alev alev… Sonra da küllerimizden yeniden doğuyoruz Anka kuşu gibi. Vuruyor seni en dibe. Bir süre sonra bakıyorsun sanki hiçbir şey olmamış gibi elinden tutup, dansa kaldırıyor mutlulukla’ dedim.

Sonra da ekledim.

“Hayat acıtıyor, incitiyor. Bunlarla yaralarken ruhumuzu, aynı zamanda bir olgunluk da iliştiriyor fona. Gerçi o an fark edemiyoruz bunun ama bir süre sonra…” diyerek…

“Çok doğru diyorsun. Garip ama gerçek olan şu ki; zamanın bir taraftan verip, diğer taraftan aldıkları… Yani unuttuğumuz değerlerimiz… Sevgi, incelik… İş, güç derken çok ödün veriyoruz. Günler ayları, aylar da yılları kovalıyor. Sonra da ‘Çok sıkıldım, çok pişmanım’ diyoruz. Oysa giden gidiyor, keşkeler havada uçuşuyor. Vakit yoksa sevgi de yok. Ben vaktim yok demiyorum, aşka saygı duyuyorum.’ dedi arkadaşım.

Ah be Aysel’im... Biz saygı duyuyoruz evet ama karşımızdakiler aşka saygı duymadıktan sonra biz istediğimiz kadar… Neye yarar?

Haa, biz inatla aşka saygı duymaya devam edeceğiz aşka, sen ve ben gibi sayısı azınlıkta olanlar, o başka tabii.

Karşımızdakiler bırak saygı duymayı, aşkın, sevginin gerçek değerini bilmiyor ki… İnsanların kendilerine saygısı yok ki, aşka...

Durup bir soluklanıp bakmıyorlar ki, her şeyden önce kendilerine.

Haberin Devamı

Yolda yürürlerken çarpıp da ‘Pardon’ demeden geçen, mağazalarda kasa ya da otobüs kuyruklarında bekleyenlerin arasına paldır küldür dalan, sokakta sigara içen, trafikte rahatça küfür eden, yollara çöp atan, insanlara ikiyüzlü davranan, bağıra bağıra cep telefonuyla konuşan, insanları mutlu etmek yerine huzursuz eden davranışlarda bulunan, sevgiden ve insanlıktan yoksun bu kişiler nasıl aşka saygı duyabilir ki?

Biz de yani bir de kalkmış, karşımızdakilerden aşka saygı duymalarını bekliyoruz.

Peeeaaahhhh!

Sahi, hayat denen bu maratonda, vaktiniz var mı, kendinize saygı duymaya?

Kalbinize bakmaya, ruhunuza akmaya…

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!