Krizin kısa öyküsü

ANKARA’da önceki gün yaşanan hareketli saatler, siyasal tarihe bir yıl ara ile yaşanan Yüksek Askeri Şûra krizi olarak geçti. Geldiğimiz noktayı ancak aşağıdaki diyaloglar katkı sağlayabilir.

Haberin Devamı

- Genelkurmay Başkanı ve üç Kuvvet Komutanı niye emekliliklerini istediler veya istifa ettiler?
- Mecburdular...
- Niye?
- Asker, Güneydoğu üzerinde gelişen olaylar karşısında daraldı; ‘yalnız’ bırakıldı. Artık dünya değişti, AB askerin siyasi ağırlığı olmasın diyor.
- Ve ondan sonra işler değişmeye başladı. Artık ‘sivil vesayet’ askerin ‘koruma ve kollama’ görevini  istemiyor. 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 şubat koşulları bitti. Asıl anlaşılmak istenmeyen nokta bu galiba.
- Komutanlara gelirsek... Evet, niye istifa ettiler?
- Henüz bilinmiyor... Ama istifaların nedenini açıklamak zorundalar... Kamuoyu bunu bilmek durumundadır.
- Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir şey ilk defa oluyor.
- Evet, AB meselesinden sonra...
- Türkiye Cumhuriyeti çok zor kuruldu, ülke sahipliğinde askerin önceliği olduğu kabul ediliyor.
- Şimdi konjonktür çok değişti.
- Türk ordusunun, sadece NATO’nun askeri olma özelliği yok. Ulusal Kurtuluş’la birlikte Atatürk’ün liderliği ile var olan bir Ordu... Bu anlayış esas değil mi?
- Türk ordusu hepimizin ordusu... Bu ülkeyi kurdular.  Ama uzun yıllar değişime ayak direyerek bugünlere geldik. Değişim anlaşılıncaya kadar iş işten geçti.
- Böyle bir güç karşısında kim dayanabilir ki... İş buraya bitiyor zaten.
- Peki... Askerin dayanma gücü kalmadı; bu durumda istifalarla kendi kendini tasfiye ettiği düşünülmeli midir?
- Hayır, iktidarın gücünü tazeledi.
- İstifalar onurlu bir davranış da kabul edilmeli değil mi?
- Ama zamanlaması çok önemli. Komuta heyeti, 29 Temmuz’da istifa edeceğine 31 Temmuz’da istifa etselerdi sonuçları çok değişik olurdu.
- Eskiden, askerler iktidarları ‘hizaya’ getirirlerdi. Menderes’ten Demirel’e,
- Özal’dan Çiller’e kadar ‘dincilik’ yapılmadı mı?
- Doğru, ama şimdi AB normları var, demokrasi, özgürlük diyorlar. Dışarıda bunu kullananlar var. Avrupa’da Kürtlerin gücünun olduğunu da unutmayın.
- 2000’lere, Ecevit iktidarına bakarsak...
- Evet, AB ile yasalar çıkmaya başlayınca ibre sivillerden yana değişti.
- MGK...
- İşte asıl o zaman MGK yasası değişince askerin etkinliği, geriledi. Halkın orduya güven duygusunu zayıflatma açısından ilk adım atılmış oldu.
- Bazı dönemlerde solcular, daha doğrusu sosyalistler, TSK’yı Amerikancı bulurlardı.
- Hatta onlara ‘NATO generali’ denilirdi.
- Hepsi değildi tabii; bazı dönemlerde bazı isimler için söylenirdi bu. Ama AKP iktidarının ve Erdoğan’ın karşıt politikaları ile ordunun ‘siyasi’ otoritesi zedelendi.
- Komutanlar da mı ‘değişecek’ bundan sonra.

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ

Haberin Devamı

“Yeni Türkiye, terörün belini bu defa kıracak... Bu defa yetki, sorumluluk, inisiyatif sivil hükümette olacak. Terörle mücadelede artık yepyeni bir döneme girildi.”
(Hüseyin Gülerce 27.7.2001/Zaman)

YÖK araştırma görevlisi sınavını yaparsa yandık

YÖK’ün kendi yapacağı sınavla, araştırma görevlisi ataması yapılacak. Dünyada bunun örneği yok; kapalı rejimler dışında... YÖK’ün sınavına ne kadar güvenilir Allah aşkına?
YÖK’ün sicili LGS’deki kopyada, Osman Can’ın hukuku dolanarak İÜ’ye atanmasında açıkça görüldü.
12 Eylül ürünü, siyasetin emrindeki YÖK, gitmediği sürece objektiflik hayaldir; hayal olmaya da devam edecektir.
Bu sistemle kendi adamlarını daha ‘güvenilir’ şekilde yerleştirecekler.
Sınavı yapan bu adamlar... Sınav sonucunu herkes görse ne olur; sınav soruları skandalının ayyuka çıktığı bir kurumda?
Çocuğunuz ve bu ülke çocuklarının haklarının ileride gasp edilmesini istemiyorsanız, lütfen sessiz kalmayın! İleride bu konuda hiçbir şey yapmamış olmak istemiyorsanız.
Enver DEVRAN

Haberin Devamı

‘Şu Çılgın Türkler’ Rusya’da

1,5 milyonu geçen baskısıyla Cumhuriyet Tarihi’mizin baskı rekorunu kıran ve 20. yüzyılın ilk bağımsızlık ve özgürlük savaşını en gerçekçi ve destansı öğelerle anlatan ‘Şu Çılgın Türkler’ adlı romanı, yazarı Sayın Turgut Özakman’ın verdiği yetki belgesi ile Rusça konuşulan ülkelerde yayımlanmak üzere Rusça’ya çevirtiyoruz. (Not. 2008’de Japonca olarak Japonya’da yayımlandı.)
Türkçe’den Rusça’ya çeviriyi Rusya’da yaşayan en yetkin Türkolog olan Prof. Tevfik Melikov yapmaktadır. Roman, Eylül 2012’de düzenlenecek ve Türkiye’nin onur konuğu ülke olacağı Uluslararası Moskova Kitap Fuarı’nda tanıtılacak, Rusça konuşulan ülkelerde piyasaya verilecektir.
2000’de kurulan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı ve Kültür Bakanlığı’nca desteklenen Rusya Kültür ve Sanat Vakfı (Academia Rossica) ‘Şu Çılgın Türkler’ romanın Rusça basımı ve yayımlanmasına destek kararı almıştır. Ayrıca; Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü TEDA Projesi kapsamında projeyi desteklemektedir.
Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı ve tarihi açılarından bu çok önemli olaya destek sağlayacak kişi ve kuruluşlar aramaktayız.
Semih KALKANOGLU-Elk. Müh./Arş. yazar
goldenbridge@mynet.com

Yazarın Tüm Yazıları