Krizden güçlenerek çıktık

MUDO'nun kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Taviloğlu, Rizeli. Şişli Terakki Lisesi ve İktisadi Ticari İlimler Akademisi'ni bitirdi.

Mudo'yu 1966 yılında Doğan Gürün ile birlikte kurdu, ancak bu ortaklık 1970 yılında sona erdi. 57 yaşındaki Taviloğlu, o tarihten bugüne Mudo'yu büyüterek 680 çalışana sahip, 35 milyon dolar cirolu bir mağaza zincirine dönüştürdü

MUDO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Taviloğlu, krizin daha ilk günlerinde krizi kabullendiklerini ve arkalarına bakmadan ileriye göre çalıştıklarını söyledi. 2001'de yatırımlarını durdurmadığını belirten Taviloğlu, zararda olan mağazaları da kapatmaktan çekinmediğini belirtti.

‘‘Rumeli Mudo City mağazasını geçen hafta içim cızlaya cızlaya kapattım’’ diyen Taviloğlu, kriz ortamlarında büyüme imkanı olan ve kár eden mağazalar açmanın, zarardakileri ise kapatmanın gerekliliğine dikkat çekiyor. 2002'ye umutla bakan ve 2004'de yabancı bir ortak bularak yurtdışında mağaza açmayı hedefleyen Taviloğlu ile krizi ve krizin perakende sektörüne etkilerini konuştuk.

Kriz dönemini nasıl geçiriyorsunuz?

- Krizi kabullendik. Bir yıl önce kriz ortaya çıktığında bu krizin geçeceğini düşünmedik. Hayatımızı bu krize göre nasıl düzenleriz ona baktık. Bu durumun kalıcı olduğunu düşünüp yeni bir yaşam tarzının geldiğine inandık. Bu yeni yaşam tarzına, yeni çalışma şekline nasıl ayak uyduracağımıza baktık. Hazırlıklarımızı buna göre yaptık. Arkamıza bakmamaya, olumlu düşünmeye uğraştık. İleriyi görmeye çalıştık. Türkiye'ye güveniyorduk.. Türkiye, dünyadaki üç önemli ülkeden biri. Türkiye fırsatlar ülkesi.

Bu dönemde özel önlemler aldınız mı?

- Biz ilk olarak durum değerlendirmesi yaptık, daha derin düşünmeye başladık. Girdilerimizi kontrol altına aldık. Ürün yapımıza baktık. Zarar eden ya da az çalışanları farkettik, kenetlendik. Bizim işte yıllık hedef olmaz, 3-4 aylık hedefler olur. Bunları aylık, haftalık hedeflere çevirdik. Hatta günlük, saatlik hedefler belirledik, zamanı çok iyi kullandık. Nakitte kalmaya, maldan kurtulmaya çalıştık. Üreticilerimizden ve bankamdan çok büyük anlayış gördüm. Bu ortama rağmen ürün çeşitliliğimizi artırdık, vadeleri uzattık. Kár marjlarımızı yüzde 25-30 oranında düşürdük. Türkiye'ye güveniyordum, seçtiğim iş alanına (retail) güveniyordum, markalarıma güveniyordum. Marka olmanın çok büyük yararını gördüm krizde.

2001 yılını nasıl geçirdiniz?

- 2001 yılını kenetlenerek geçirdik. Geçen yıl şubatta yapıp haziranda revize ettiğimiz bütçedeki satış hedeflerini, dolardaki son gerilemeyle birlikte tutturduk. 2001 yılında daha fazla yabancı markayı bünyemize kattık. Kriz bize takım ruhumuzu yeniden kazandırdı. Krizde zarar eden her mağazadan vazgeçmek zorundayız. Rumeli Caddesi'ndeki Mudo City'i, içim cızlaya cızlaya geçen hafta kapattım. Bu mağazanın binasını çok seviyordum, ama dikkatli büyümek zorundayız. Bu bina çok güzel, nostaljik, zarar etse de burayı açık tutayım demek artık çok lüks.

Kriz nedeniyle iş yaptığınız bankalarla sorunlarınız oldu mu?

- Ben krizde iş ortaklarımla büyüdüm. Benim tek bankam var, o da iş ortağım gibi. Çok anlayış görüyorum, öyle başladık, öyle devam ediyoruz. Bankam krizde bana desteğini artırdı bile. Bu da beni krizde mutlu eden en önemli olaylardan biriydi. Beni çok iyi tanıyan bir bankayla çalışmanın faydasını krizde gördüm.

2002 hedefleriniz neler?

- Dostum Can Paker'in bana gönderdiği ‘‘Pireler ve Filler’’ kitabı, sanki benim son 4 yıldır uygulamaya çalıstığım hayat felsefesini anlatıyor. Fransız bir işadamı arkadaşım bana 'Olacaksan ağır siklet boksörü olmalısın, orta sikletleri kimse tanımaz' derdi. Bir de gaza devamlı basacaksın, gazı kesersen, durursun. Buna inanıyorum. Filler ve pirelerin arası yok artık. Küçük olamayacak kadar orta bir haldeyim, onun için büyümek zorundayım. 2002 hedefim daha da büyümek ve ileri gitmek. İnşallah sıhhatli bir fil olurum, bu çok önemli. 2002'de reklama daha da ağırlık vereceğiz, eğitime ayırdığımız bütçeyi de büyüteceğiz. 2002'de satışımızı artıracağız, az kárla, çok mal satmayı hedefliyoruz. Nakite çok dikkat edeceğiz. Sezonu erken açacağız, insanlara şaşırtıcı fiyatlarla, şaşırtıcı mallar sunmayı amaçlıyoruz. 2001'den daha kötü bir yıl olamaz. Biz 2002'de de büyümeye devam edeceğiz.

Mudo kartı için yeni projeleriniz olacak mı?

- Kredi kartı işimizde tahmin ediyorum mart ayında çok büyük sürprizlerle müşterilerimizin karşına çıkacağız. Kredi kartlarımızda yeniden yapılanma projesi sürüyor. Kredi kartı işimizi çok geliştireceğiz. Mudo kart çok büyüyecek.

Yurtdışında mağaza açmayı düşünüyor musunuz?

- Dünyalı bir ortakla yurtdışına açılmak istiyoruz. 2004'e kadar yabancı bir ortakla yurtdışında mağaza açmayı hedefliyorum. Mudo konseptini tüm dünyada geliştirmek istiyoruz. Ben dünya markası olmak istemiyorum, ben Türkiye markası olmak istiyorum. Türkiye'de marka olabiliyorsanız, dünyada da markasınızdır. Son 8 yıldır bütün hazırlıklarımızı buna göre yapıyoruz. Türkiye'de satamadığınız malı dünyada satamazsınız. Türkiye'de satıyorsanız, dünyada da satarsınız.


MUSTAFA TAVİLOĞLU


MUDO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Taviloğlu, krizin daha ilk günlerinde krizi kabullendiklerini ve arkalarına bakmadan ileriye göre çalıştıklarını söyledi. 2001'de yatırımlarını durdurmadığını belirten Taviloğlu, zararda olan mağazaları da kapatmaktan çekinmediğini söyledi.

7 yaşından beri çalışıyor

Küçük yaştan beri çalıştığınızı biliyoruz. Bugüne kadar neler yaptınız?

- En sevmediğim şey birinden para istemektir. Babamdan harçlık dahi istemedim. 7 yaşımdan beri çalışıyorum. Balık sattım, simit sattım, manavda çalıştım. Hayatım boyunca çalıştım. Gençlik yıllarımda sinema büfesi işlettim. Tezgahtarlık da yaptım. Amerikalılar ülkesine dönerken evlerini satardı. Ben de bir dönem onları alıp, içindeki eşyaları sattım.

Mustafa Taviloğlu'nun en büyük hobisi ise balığa çıkmak. İyi bir balıkçı olmakla övünen Taviloğlu, bu hobisinin iş hayatında da büyük faydasını gördüğünü söylüyor. Taviloğlu, ‘‘Sabırlıyım, dayanıklıyım. Olmadı oltayı, olmadı yemi, olmadı yerimi değiştiririm, ama balığı da tutarım’’ diyor.
Yazarın Tüm Yazıları