Kritik önerge

HÜKÜMETİN, bu haftaki Meclis maratonunda üç önemli eşik bulunuyor.

Bunlardan birincisiyle bugün karşılaşılacak:

DSP'li Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu hakkında AKP tarafından verilen soruşturma önergesi.

Önerge verildiği günden bu yana DSP'de sıkıntıya yol açtı.

Nedeni de MHP'li eski Bayındırlık Bakanı Koray Aydın hakkında verilen soruşturma önergesine geçmişte DSP'nin sağladığı destek...

DSP, dün şu sorunun yanıtını aradı:

‘‘MHP de şimdi Aydın'ın rövanşını Bostancıoğlu'ndan çıkarır mı?’’

Grup başkanvekilleri aracılığıyla MHP'nin nabzı tutuldu.

DSP Grup Başkanvekili Aydın Tümen, aldıkları mesajı şöyle aktardı:

‘‘MHP Grup Başkanvekili Koray Aydın, oylama gizli de yapılsa kendi cephelerinden bir sorunla karşılaşmayacağımızı bana iletti.’’

Tümen
bunları söylerken yine de oylamada risk bulunduğunu gizlemedi.

MHP'li Meclis Başkanvekili Murat Sökmenoğlu'nun şu sözleri ise DSP'deki kaygıyı giderecek nitelikteydi:

‘‘Genel Başkanımız, eski Enerji Bakanı Cumhur Ersümer oylamasında 'MHP ortaklarını arkadan hançerlemez' demişti. Bu söz bugün de geçerlidir.’’

ANAP Grup Başkanvekili Nihat Gökbulut da Bostancıoğlu önergesinin reddi konusunda partide görüş birliği olduğunu açıkladı.

Buna rağmen, Bostancıoğlu'na kendi partisi içinde de tepkinin bulunmasından olsa gerek DSP yönetiminin huzursuzluğu sürüyordu.

İKİNCİ EŞİK

Hükümetin önündeki 2. eşik, Cumhurbaşkanı'nın veto ettiği RTÜK Yasası.

DSP ve MHP, yasayı virgülüne bile dokunmadan aynen çıkarıp, Cumhurbaşkanı'nın elinden ikinci veto hakkını almak istiyor.

Ancak, ANAP'taki görüş biraz farklı.

Yasanın ‘‘evrensel kültür ve bilim eserlerinin oluşmasına katkısı olan yabancı diller dışında’’ radyo-televizyon yayınlarının Türkçe yapılmasına ilişkin hükmünün kaldırılmasını istiyor.

Anayasa ve yasalarda çok önceden kaldırılmış olan yasağın, RTÜK'ten de çıkarılıp AB sürecine katkıda bulunulmasını hedefliyor.

Nitekim Grup Başkanvekili Gökbulut, ‘‘MHP dışında bütün partiler bunu istiyor’’ diye söze başladı ve ekledi:

‘‘Hükümetteki görüş, vetolu yasanın aynen çıkması yönünde. Ancak anadilde yayınla ilgili bir önerge gelirse ne olur bilemem...’’

ANAP'lı Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun yaklaşımı ise şöyle:

‘‘Buna liderler karar vermeli...’’

Bu yönde bir önergenin verileceği mesajı ise dün DYP'den geldi.

Grup Başkanvekili Turan Güven, TRT-INT üzerinden Kürtçe yayın yapılması konusundaki görüşlerini defalarca açıkladıklarını belirtip ekledi:

‘‘Bu yönde bir önergemiz olabilir.’’

Bu durumda Meclis'te nasıl bir tablonun çıkacağı ise bilinmiyor.

ÜÇÜNCÜ EŞİK

Son eşik ise, 17 aydır Meclis gündeminde bekleyen, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanların imza yetkisini azaltan tasarı.

Cumhurbaşkanı'nın imza yetkilerinde yapılan kısıtlamalardan bazıları, koalisyon ortakları tarafından da doğru bulunmuyor.

Nitekim ANAP'lı Gökbulut kaygılarını şöyle dile getirdi:

‘‘Uluslararası anlaşmalarda Cumhurbaşkanı'nın imza yetkisini alıyoruz. Ancak diğer ülkelerde milletlerarası anlaşmalarda cumhurbaşkanlarının imzası bulunuyor. Dolayısıyla bir muhatap boşluğu yaratıyoruz. Ayrıca üst kurullarla ilgili atamalarda Bakanlar Kurulu yetkili. Bu yasada yetki ilgili bakana bırakılıyor. O zaman iki yasa birbiriyle çelişecek.’’

Hükümet bu üç eşiği de aşma konusunda kararlı.

Ancak, bir ayı aşkın süredir Meclis'te çoğunluğu sağlayamadığı için istediği performansı gösteremediği de dikkate alınmalı.
Yazarın Tüm Yazıları