Köy Enstitüleri’nden 4+4+4’e gelen süreç

AZINLIK okulları yanında, cins ayrımcılığına dayanan medrese-mektep ikilemi üzerine kurulan Osmanlı eğitim sistemi Tevhid-i Tedrisat ile yıkılırken; üreten, ürettikçe kendi varlığını algılayan, yaparak yaşayarak öğrenme teknikleri üzerinden ve kendine bilimsel dayanaklar oluşturan Cumhuriyet eğitim sistemi ortaya çıktı. Bu yeni sistem en güzel meyvelerini de Köy Enstitüleri ile verdi.

Haberin Devamı

Cumhuriyeti kuran çağdaş aydın kadrolar, eğitimin ve kalkınmanın, öncelikle ‘Köylü milletin efendisidir’ anlayışı ile köylerden başlaması gerektiği fikrini benimsedi.
Cehalete karşı açılan savaşta zeki köy çocuklarının eğitilmesi önemli bir yer tuttu.
Evet, Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun 72. yıldönümü bugün. Dünyada eşi benzeri olmayan, Türkiye’nin dünya eğitim tarihine kazandırdığı bu modeli, UNESCO gelişmekte olan ülkelere tavsiye etti.
Eğitim-İş Sendikası merkez yönetimi, bu konuda çok aydınlatıcı bir bildiri yayınladı. Hasan Ali Yücel’in çağdaş bakanlık anlayışı, İ. Hakkı Tonguç’un ilerici, toplumcu anlayışı ile yakılan ateş aydınlanma devriminin ve üretken eğitimin en büyük ateşi oldu. Yücel “Bu bizimdir, kimseden almadık; bizden alsınlar” diyordu. Eğitim-İş Merkez Yönetim Kurulu, tepkisini bugüne getiriyor:
“O gün Köy Enstitüleri’ni kapatmak ne kadar vahim bir hata ise bugün 4+4+4 Kesintili Zorunlu Eğitim Yasası’yla eğitim sistemimizi yeniden çok kutuplu hale getirecek yasal düzenlemeler de o kadar büyük hatadır. Eğitim-İş olarak amacımız; Köy Enstitüleri’nin heyecan ve ruhunu okullarımızda yaşatmak, tüm yurtta cumhuriyetin, aydınlanmanın ateşini yeniden yakmak, ülkemizin geleceğine umut ve ışık olabilmektir.”
Ama kim okur, kim dinler! Şimdiki proje başka!

Haberin Devamı

NECİP Türk milletine önerimdir:
Günün birinde kabinenin bir bakanı dün olduğu gibi sizlere davul-zurna eşliğinde “Haydi oyna, takla at” gibi bir talepte bulunursa lütfen kendisine “Senin maaşını ben veriyorum, ben tef çalayım sen oyna” yanıtı veriniz.    
C.T.

Başakşehir yürüdü

BAŞAKŞEHİR’de ‘imar’ açısından yaşananlar patlama noktasına geldi. Bir süredir tepkili olan sakinler, önceki gün, AKP’lisi, CHP’lisi ve SP’lisiyle birlikte Kiler Holding’in Sular Vadisi’nde, yeşil alanda yaptırmak istediği 25 katlı redizans-AVM’ye karşı tepki göstererek yürüyüş yaptı. Başakşehir’de ilk kez böyle bir eylem, KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım, AKP’li Belediye Başkanı Mevlut Uysal ve burada gayrimenkulleri ve yatırımları olan AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler ve İstanbul Milletvekili Harun Karaca’yı tedirgin etti. Küçüğünden büyüğüne kadar geniş bir katılımın olduğu yürüyüş sırasında “Başakşehir burada, Mevlut Uysal (ve İsmet Yıldırım) nerede”, “Vadimizi kaptırmayacağız”, “Ayamama deresi insanlara mezar olmasın” pankartları taşınırken, Kiler’in yaptıracağı yerin karşısındaki Kiptaş’a bağlı site yönetim şirketi Boğaziçi A.Ş’nin bir sitenin önündeki büyük bir bez afişte “Sular Vadisi’nde ucubeler istemiyoruz. Rantçılara hayır” diye yazılması dikkat çekti. Basın açıklaması ise Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağrıcı’nın oğlunun köfteci dükkanının önünde yapıldı.

Haberin Devamı

İki kalabalığa dikkat

İSTANBUL’da dikkatlerden, gözden kaçırılmaması gereken iki etkinlik vardı önceki gün:
- Grup Yorum ‘Bağımsız Türkiye On’ların Türküsü’ konseri Bakırköy Pazaryeri’nde; yüzbinlerce kişiyi buluşturdu.
- Öteki de, futbolda şike ve teşvik iddialarına karşı tepki anlamında büyük bir taraftar kitlesinin Bağdat Caddesi’nde yürümesi...
Müzikseverlerin “Grup yorum susturulamaz”, sporseverlerin de “Fenerbahçe için buradayız” diye haykırmaları. Bu tepkilerin arkalarında çok şey okunabilir.

Biliyor musunuz

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, 17.4.1978’de bombalı paket gönderilmesi sonucu Hamit Fendoğlu’nun katledilmesi ve Malatya olaylarının 12 Eylül darbesini hazırlayan olayların önde gelenlerinden olduğunu belirterek, “Toplumda Alevi-Sünni, Solcu-Sağcı ayrışması yaratıp binlerce kişinin ölümüne sebep olan kişiler mutlaka tespit edilmeli” dediğini...

Haberin Devamı

19 Mayıs’ı bizler, gençler kutlayacağız

TÜRKİYE Gençlik Birliği (TGB) Genel Başkanı İlker Yücel, ‘19 Mayıs Uluslararası Gençlik Buluşması’ hakkında şöyle konuştu: “Bu topraklardan bir Mustafa Kemal geçti ve mayası öyle bir tuttu ki halen bu topraklarda duruyor. 50 yıl uğraştılar ama Mustafa Kemal’den ve vatan sevgisinden gençliği koparamadılar. Vatan savunmasını hainlik olarak gören gerici nesil kendi neslini yetiştirememiştir.”
Halen liselerde Atatürkçü Düşünce Kulüpleri’nin kurulamadığını ve kimi üniversitelerde de kulüplerin kapatıldığını kaydeden Yücel, “19 Mayıs Atatürk gençliği için mücadelenin közünü yeniden üfleme fırsatıdır. Belki de ilk kez 19 Mayıs gençliğin kendi iradesi ve çabasıyla kutlanacak. Etkinliklerimizle örgütlenme eğilimimizi artıracağız ve diriliş temasını bilinçlere kazıyacağız” dedi. 3 gün sürecek ‘19 Mayıs Uluslararası Gençlik Buluşması’,  17-18-19 Mayıs tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşecek. Şişli Belediyesi’nin ev sahipliğinde Küçükçiftlik Park’ta gerçekleşecek konserde ise dünyaca ünlü müzik grubu Inti Illimani, Cherkezi Orkestra, Grup Çığ, Karmate, İstanbul Mir Sanat Topluluğu sahne alacak.

Haberin Devamı

Zeytinyağında neler oluyor

SON günlerde zeytinyağıyla ilgili Migros fiyatlarını inceledim, Riviera zeytinyağlarının 1 litresi:
Komili    11.95 TL
Kırlangıç   11.50 TL
Tariş      10.75 TL
Ravika      9.50 TL
Verde     8.25 TL
Migros      6.95 TL’den
satılmaktadır. Zeytiniskelesi ve Talani firmaları Riviera yağ üretmemektedirler. Bu durum iki firmanın ciddiyetini göstermektedir.
Riviera zeytinyağı içeriğinin ne olduğunu soruşturdum. Olgunlaşıp kendiliğinden düşen zeytinlerin toplanarak sıkılması ile elde edilen yüksek asitli yağların rafine edilerek ortaya çıkan yağların içerisine % 20 oranında da sızma zeytinyağı katılarak yapılan karışıma riviera yağ denilmektedir.
Gıda sıralamasında bu yağa zeytinyağı dışında başka bir isim verilmelidir; mısır, ayçiçeği ve kanola fiyatına, 4.5-5 TL’ye satılmalıdır.
Oral ANTMEN

Haberin Devamı

İktidar, Isparta’yı cezalandırıyor
DYP isyanlarda

DYP’de neler oluyor. İstanbul örgütü kayyuma düşerken, hafta sonu yapılan Ankara’daki kongreye tek listeyle gidildi ve Ahmet Fişenk yeniden il başkanı seçildi. Genel Başkan Namık Kemal Zeybek “Bu iktidar, Türkiye Cumhuriyeti’ni kök değerlerinden, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüce kurucusu Atatürk’ün çizgisinden ayırmak istiyor. Bizim yolumuz Atatürk’ün yoludur. Bu ülkede ne yapılmışsa maddi ve manevi değer olarak tamamını üreten bizim büyüklerimizdir. Acaba nerelerde hata yaptık da bu bela Türkiye’nin başına musallat oldu” biçimindeki sözlerinden sonra ayağa kalkan partililer Zeybek’le beraber Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni okudu.

Isparta kongresinde de yeniden il başkanlığına getirilen Hüseyin Dede, Isparta’nın hükümet tarafından cezalandırıldığını iddia etti.

Seçimlerden önce Başbakan Erdoğan’ın Isparta ziyaretinde Süleyman Demirel ile ilgili söylediği sözlerin ardından mitinge gelenler tarafından Demirel’in yuhalanmasını da çok ağır sözlerle eleştirdi. “Genel seçimlerde konjonktür partimizden yana değildi. İktidar partisinin başının ve yöneticilerinin parti büyüğümüze (Süleyman Demirel) yaptığı hakaretleri AKP dışındaki iki partiye oy vererek, 4 milletvekili bekleyen iktidar partisinin milletvekili sayısını 2’ye düşürerek cezalandırımıştır. Bu süreçten sonra iktidar partisi 2002 yılından bu yana cezalandırdığı ilimizi genel seçimlerden sonra da cezalandırmaya devam etmiştir. Bunların en büyük örnekleri bölge müdürlüklerinin ilimizden alınarak başka illere kaydırılması, çıkan teşvik yasalarının hiçbirinden faydalanamaması, işadamlarının başka illere taşınmasına neden olmuştur.”

Dede, AKP milletvekillerinin seçimin kaybedilmesinden ötürü bir STÖ olan İTSO yöneticilerini suçladıklarını belirterek, İTSO Başkanı Hasan Hüseyin Kaçıkoç’a destek verdi, bu arada, DYP Genel Merkezi’nin referandum ve genel seçim için genel merkezin 8 bin lira gönderdiğini, kendisinin ise 100 bin lira harcadığını Ankara’dan gelen parti yöneticilerine aktardı.

Anadolu’da siyaset yapmanın muhalefet partileri için ne kadar zor olduğunu görüyorsunuz değil mi? 

Yazarın Tüm Yazıları