‘Kötü Yol’un kötü adamı

* Yeni diziniz hayırlı olsun. Sizi bundan önce “Öyle Bir Geçer Zaman ki”de izlemiştik biz, değil mi?     �

- Evet, o dizisinde Resul karakterini oynamıştım. Sonra “Bu Son Olsun” adlı sinema filminde rol aldım. “Kötü Yol” ikinci dizim oluyor.

* Ve bu kez dizinin kötü adamısınız... �
 
- E öyle sayılır. İhsan, ailenin tek erkek çocuğu. İki kız kardeşi var, Nuran ve Canan. Bir de annesi... Babaları yok. Evin tek erkeği. Pamuk tarlalarında çalışırken sıtmaya yakalanıyor, eve dönmek zorunda kalıyor. Hastalığı yüzünden bir daha iş bulamıyor, hiçbir yer onu kabul etmiyor. Bu yüzden hırslı bir karakter. Özünde bence pek kötü de değil ama koşullar gereği sert. Özellikle Şükran Ovalı’nın oynadığı Nuran karakterinin sürekli dışarıda olmasına takık, bu yüzden sürekli onunla sürtüşüyor. Annesi tarafından da hep korunuyor. Ailenin işsiz ve gariban erkeği diyebiliriz.

* Bu kadroya dahil olmanızı tiyatroya borçluymuşsunuz...

- Evet. Gold Yapım’ın genel koordinatörü rol aldığım “Aut” adlı oyunu izlemeye gelmiş. İzledikten sonra benimle çalışmak istediğini söyledi. Teklifin tiyatro sayesinde gelmesi benim için çok anlamlı oldu tabii...

ŞÜKRAN’A GERÇEKTEN VURDUM BİR TANE!

* İhsan ile Nuran sürekli çatışan iki karakter. İhsan izleyici tarafından pek sevilmeyecek gibi ne dersiniz...

- Doğru, beni pek sevmeyecek, hatta bazı sahnelerde nefret edecekler. Ama şiddeti haklı bulacakları zamanlar da olacaktır. Çünkü Nuran çok saygısız davranıyor abisine. Ağzının ayarı yok derler ya, biraz öyle işte.

* Şimdiden bir tokatlama sahnesi izledik bile. Neler yaşandı o sahnenin çekimlerinde?

- Şükran’ın neler hissettiğini bilemem ama ben tokat atarken çok zorlandım. Ona bir şey olacak diye çok korktum. Tiyatro sahnesinde biraz daha farklı ama dizi olunca o sahneyi tabiri caizse iyice yedirmeniz gerekiyor. O yüzden gerçekten de vurdum bir tane.

* İhsan, Nuran’ın sevgilisi Reşat’ın (İlker Aksum) en yakın arkadaşı bir de... Tabii durumun farkında değil.

- Evet, çok sıkı arkadaşlar. Ama nasıl arkadaşlıksa Reşat sürekli İhsan’ın arkasından iş çeviriyor.

* Peki Cansel Elçin ile İhsan’ın akıbeti ne olur dersiniz? Sonuçta kız kardeşine şöhret teklif eden bir adam var karşısında İhsan’ın...

- İhsan ailesi maddi açıdan çok zorda olduğu için Nuran’ı yaşlı bir adama satıyor. Cansel ise planlarını bozuyor. Dolayısıyla ters düşmeleri kesin.

ADANA ŞİVESİNE ÖNCEDEN AŞİNAYIM

* Bu da ilk diziniz gibi bir dönem işi... Tesadüf mü yoksa özel bir tercih durumu mu söz konusu?

- Tesadüf aslında ama iyi de oldu çünkü dönem işlerini oldum olası severim.

* Ama ekip açısından bu tür işler daha zorlayıcıdır...

- Doğru, dönem işleri ekibi diğer işlere nazaran bir nebze daha fazla zorlar. Ama ortaya iyi iş çıktığında herkes çok mutlu oluyor, yorgunluk unutuluyor.

* Dizide Adana’da doğup büyümüş birini oynuyorsunuz. Şive konusunu nasıl çözdünüz?

- “Bu Son Olsun”da oynadığım karakterden dolayı zaten Adana şivesine aşinaydım. Adanalı çok arkadaşım da var. Ayrıca doğduğum coğrafya buraya pek uzak olmadığı için çok zorluk çekmedim.

* Nerelisiniz siz?

- Diyarbakırlı. Aynı değil tabii ki şive ama çok da uzak sayılmaz.

ONURU KIRILMIŞ İNSANLARIN HİKAYESİ

* Sizce bu dizi neyin, kimlerin hikayesini anlatıyor?

- Bence onuru kırılmış insanları hikayesi. Ama içinde aşk ve romantizm de var tabii. İnşallah “Kötü Yol”un yolu açık olur.

* Tiyatro sahnesinde mi, dizi setinde mi yoksa beyazperdede olmak mı size kendinizi daha iyi hissettiriyor?

- Hepsinin yeri ayrı. Ama tiyatro daha farklı. Seyircinin bacak bacak üstüne attığını fark etseniz, “Acaba kötü mü oynuyoruz, seyirci sıkıldı mı?” diye düşünüyorsun. Kötü oynadığımız günler de oluyor tabii. Ben zaten daha yolun başında bir oyuncuyum.

* Hedef koydunuz mu kendinize?

- Herkesin kafasında bir hedef vardır. Bu işi namusuyla, eğrisini doğrusunu kafanda tartarak yaptığında istediğin yere ulaşırsın bence. Şu ana kadar da gayet iyi gitti her şey. Bakalım...

FİLM MÜZİKLERİ YAPMAK İSTİYORUM

* Adana’da çekimlerden arta kalan zamanlarda neler yapıyorsunuz?

- Sizin de gördüğünüz gibi burası çok sıcak. Sıcaktan pek fazla bir şey yapmaya halimiz olmuyor. Otel odasında, klima karşısında geçiriyorum vaktimi genelde. Bir de gitarımı getirdim. Onunla takılıyorum.

* Peki müzik tutkunuzu hobi olmaktan çıkarmayı, profesyonelleşmeyi düşünüyor musunuz ilerde?

- Evet, öyle bir düşüncem var.

* Albüm mü çıkaracaksınız?

- Yok, öyle değil. Ben enstrümantal müzik yapıyorum. Arkadaşlarım film çeksin, ben de onların müziklerini yapayım mesela. O kafalardayım.