Köşe yazarı

KÖŞE yazarı dediğimiz kişi,

Her sabah memleketin ona ihtiyacı olduğu düşüncesiyle uyanır.

Küçük su dökerken, yüzünü yıkarken, dişini fırçalarken hep bu düşünce vardır kafasında.

Ama kafasının bir yarısında...

Öteki yarısındaysa kurtarıcı fikirler vıcırdamaktadır.

Neyin kurtarıcısı?

Siyasetin, ekonominin, sporun, kadınla erkeğin, trafiğin, karaların, denizlerin, kuşlarla böceklerin...

Kısaca "toptan memleketin" diyebiliriz.

Bu tıka basa dolu beyinle oturur bilgisayarın başına.

Çok önemli laflar edecektir yine.

Çok önemli konulara değinecek, önemli saptamalar yapacaktır.

Fakat hayret etmektedir.

Her biri çerçeveletip duvara asılmaya layık...

Pankart yapılıp sokaklarda dolaştırılacak...

Slogan olmayı hak eden cümlelerinin kimse farkında değildir.

Her gün dünyayı sarstığı zannıyla açar gazeteleri...

Okurun kapıda izdiham yarattığından emin açar perdeleri...

Fakat heyhat!

Kimsede tık yoktur.

Bu memlekette kıymetinin bilinmediğine kanaat getirir.

Fakat o fikirlerini saçmaya devam edecektir elbet.

Çağlayanın önüne set mi çeksindir?

Sebatla, ısrarla, inatla oturur yazının başına.

Beklemekte olan yüzlerce konudan birini çekip çıkaracaktır şimdi.

Hımm...

Öhö öhö öhö!

Allah Allah! Nerededir yahu bu keratalar?

"Gün ışığına çıkmaktan korkuyorlar" diye espri yapar kendi kendine.

Perdeleri kapatır, oturur.

Oturur, oturur, oturur.

Kalkar bir kahve yapar.

Sonra yine oturur.

Aklına "Bu memlekette konu kıtlığı çekilmez" diyenler gelir. Onların kulaklarını çınlatır.

Kalkar, yeniden perdeleri açar, dışarı bakar.

"Herkesin neresinden başlayacağını bildiği bir işi var" diye düşünür

Soğuk demirci olmadığına pişmandır.

Bir bardak su içer.

Tekrar bilgisayarın başına oturur.

Tık tık tık...

"Aslında bugün hükümet programını analiz etmekti niyetim."

"O zaman etseydin derler adama"
diye düşünür. Siler.

Tık tık tık...

"Biz yazarların işi çok zor sevgili okurlar. Ele alınmayı bekleyen onlarca önemli konu içerisinden bir seçim yapmak takdir edersiniz ki..."

Yemin etse başı ağrımaz.

Hakikaten onlarca konu vardır aklında. Fakat başlık olarak. Altı yoktur.

Lafı, yazın bittiğine, havaların serinlemeye başladığına, göçmen kuşların çekip gittiğine getirir.

Çok şükür bugün de önemli bir konuya parmak basmış, çok önemli bir doğa hadisesini okurun bilgisine sunmuştur.

Yarına Allah kerimdir.

* * *

Bu, elbet köşe yazarlarının bir cinsidir. Başkaları da vardır. Sırayla.

MIŞ-MUŞ

Güzelavrat otu 78 kişiyi zehirlemiş.Otumuz bile can yakıyor.

Erdoğan, Köşk’e çeşnicibaşı yollamış.Vay, Köşk’e Saray muamelesi ha! Bu laik kesime uyku yok!

Dünyanın en fakir ülkelerinden Swaziland’ın kralı 14. karısını seçmek üzere 100 bin bakireyi gözden geçirmiş.Ülke fakir ama kralın gönlü zengin.
Yazarın Tüm Yazıları