Korkutan mektup

Tabii ki ben de diğer yüzlerce mükellef gibi hayret; benim vergi borcum yok ki diyerek hemen dolmuşa atladığım gibi Ankara Yeğenbey Vergi Diresi’ne koştum. Bir de ne göreyim, ellerinde mektup sağa-sola koşturuyor insanlar...
Kuyruklar...
Neyse sıra bana geldi, mektubu memura verdim TC no ile giriş yaptı, ‘vergi borcu yoktur’ yazıyordu. Tabi benim gibi memur da şaşırdı!
Borcum olmadığı halde borç mektubu gelmişti.
Şaşırdığım mektupta herhangi bir tarih yoktu; ve meblağ da yoktu.
Tam olarak mektubun nereden geldiği belli değil, eğer borç varsa nereye ödeneceği de yok.
İnanın Vergi Dairesi, ana-baba günü...
Belki yarıdan fazlasının borcu yok.
İnsanları vergi dairesine toplamanın anlamı ne ben anlayamadım.
Mükelleflerin borcu olabilir ama Vergi Dairesi’ne niye çağırıyorsun, şu kadar borcun var, git şu bankaya öde diye bildirilir, söylenebilir.
Hami ACARBAŞ

//////

Gerçek twitter ödülü,
Melih Gökçek’e değil
‘leydiimam’a verilmeli

Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, ‘sosyal medya’yı (sanal medya, ”twitter” vs.) iyi kullandığı için ödül almış. Ankaralılar olarak, toplu taşımaya katkıları olduğu için mesela, metroyu bitirdiği, hatlara hat kattığı için ödül almasını yeğlerdik. Gerçi bir takım ‘çakma- sözde’ ödüller yok değil; Kızılay metro istasyonunda orta yerde, camekan içinde epeydir teşhir edilen plaket türü şeyi biliyoruz.
Ancak, ulaşım sorunu çözülmüş, ucuz ve kolay yaşanan, Ata mirası tarihi mekanların talan edilmediği, çaylarına ve derelerine kanalizasyon bağlanmamış, kimliği ve ‘butikliği’ yok edilmemiş, anıların rahatça yaşandığı, yaya hakları önceliği olan, yap-boza dönmemiş, havası temiz bir kentin korunmasından, rant değil yeşillik yaratılmasından dolayı ciddi kuruluşlarca ödüllendirilmek daha anlamlı değil midir?
Twitter’ı en iyi kullanan Ladyimam’a (ya da İmamınGülü) ne ödülü vereceğiz o zaman.
Twitter kullanıldığında sorulara açık yanıtlar verilir; öyle ‘yandaş twitter’lar attırılmaz; açmaza düşüldüğünde hemen ‘dükkan kapatılıp’ kaçılmaz!
B. E.

//////

AŞTİ’de durmak yok

AŞTİ’de annemi karşılamak üzere otoparka aracımızı bıraktık ve çıkışta 7 TL otopark ücreti ödedik. Araç ister 1 saat kalsın ister 15 dakika bu ücret alınıyor.
Ücretsiz otopark kısmının önü bariyerle kapatılmış yani eşyanız varsa ve bagaj arabasına koyup ücretsiz otoparka kadar götürmek isterseniz bu mümkün değil.
Sırf Keçiören Spor Kulubü’ne gelir sağlasın diye yapılan bu sömürgeciliği esefle kınıyorum.
AŞTİ yönetimi otoparkı spor kulübüne işlettirip parasını hibe edeceğine otoparkı kendi bünyesine alıp kazanılan parayı tuvaletler, genel kullanım alanları vb. alanların bakım, onarım temizliğine harcasa bu kadar üzülmem, bu kadar içime oturmaz.
Paranın karşılığını hizmet olarak alıyorum derim. Bana ne hizmet verdiniz ki karşılığında 7 TL ücret alıyorsunuz? Esenboğa Havalimanı’nda TAV’ın işlettiği kapalı otoparkın ücreti saati 10,5 TL, en azından kapalı, geniş, konforlu, asansörlü vs. Bu uygulama vicdansızlık ve haksız rant sağlamaktan başka birşey değil.
F. Y.