‘Komünist’ temalı partide neler oldu

Partinin sahibi, Doğan Apartmanı’ndaki evinde düzenlediği kostümlü partileriyle ünlü biri, Daniel Stork.

Haberin Devamı

Yani, Hollanda Kraliyeti İstanbul Başkonsolosluğu’nun Basın ve Kültür Ataşesi.
Şimdiye kadar denizci, gangster, çingene ve arabesk gibi temalarda kostümlü partiler düzenleyen Stork, son partisi için “Komünizm”i uygun görmüş!
Ve partiye çağırdığı davetlilere şart koşmuş:
“Lütfen komünizmi anımsatan bir kıyafet ya da aksesuvarla partiye gelin!”
Parti, cumartesi gecesiydi. “Komünizm temalı bir parti nasıl olur ki?” diye merakımdan gittim tabii.
Allah’tan evde bir adet Mao şapkası vardı.
Bir arkadaşımın Çin seyahatinden bana hediye getirdiği...
Onu geçirdim kafama ve “tek geceliğine, göstermelik bir komünist olarak” parti evine doğru yola çıktım.
Eğer o şapka olmasaydı hayatta gidip komünizm temalı bir tişört/ceket/aksesuvar bulmakla uğraşmaz ve büyük olasılıkla bu partiye gitmekten vazgeçerdim. Çünkü kostümlü partiler beni sıkıyor/bunaltıyor.
Eğlenceli de gelmiyor.
Ama Avrupalılar bayılıyor işte. Onlar için neredeyse bir gelenek böyle eğlenmek.
Biz nasıl iki göbek atıp rahatlıyoruz, onlar da kostüm içinde aşka gelip eğleniyorlar.
Tamam, işin analizini bir yana bırakıp partiye dönüyorum.
Orada neler olduğunu anlatıyorum...

PARTİDE KİTAP OKUYAN VARDI...

Elbette birileri kalkıp yüksek sesle Marx ve Engels’in yazdığı manifestoyu filan okumadı.
Gayet hoş ve normal bir parti müziği vardı.
Herkes kurala uymuş ve “hayli komünist” giyinip gelmişti. Parkalar, bereler, yıldızlı ya da Che’li tişörtlerle filan...  Arada Lady Gaga gibi giyinip gelmişlere de rastladım.
Demek ki Gaga da bir tür komünist olarak görülüyor günümüzde, ilginç...
Partide nelerin içilebileceği duvara asılmış bir kağıtta yazılı olarak belirtilmişti. Mesela votkayla beraber isteyebileceklerin “tonik ve portakal”dı.
Acaba bunun da manifestoyla ilgisi var mıydı? (Fazla tüketme, az ve öz kokteylle yetin yoldaş!)
Yazmadan olmaz; ilk kez bir partide kitap karıştıranları/hatta okuyanları gördüm.
İşte komünist temalı partinin esas farkı!
Gerçi Stork’un evi bir kitap cenneti. Boy boy kütüphanelerdeki kitaplara şöyle bir bakmadan geçmek pek olası değil. İnsanın gözü kamaşıyor dizi dizi kitaptan...
Son olarak, partideyken şunu düşündüm (genelde partilerde düşünüyorum sevgili okur):
Acaba “kapitalizm” temalı bir parti nasıl olurdu?
Hadi bakalım, bu da pazartesi bulmacanız olsun.
Ben şimdi (içime) çekiliyorum...
Mao şapkamı da alıp...

Haberin Devamı

Hadise’nin albümü ciddi bir hadise

Haberin Devamı

İki eski sevgilinin, yani Sinan Akçıl ve Hadise’nin albümleri bu hafta içinde peş peşe piyasaya çıkıyor.
Birbirlerine şarkılar aracılığıyla mesaj mı yolluyorlar, acaba albümlerin aynı anda çıkması da sıradan bir tesadüf mü gibi gibi hain düşünceleri bir yana bırakıp müziğe bakalım...
Bu iki cepheden şimdilik Hadise’nin albümünü dinledim.
İşte madde madde albüm üzerine notlarım:
Albüm kapağında Hadise fena halde Beyonce’yi andırıyor. Duruşu, bakışı, saçları, otobronzanı fazla kaçmış ten rengiyle... Bence bir sakınca yok.
Bu Beyonce tavrını gayet güzel taşıyor kendisi. Hani alaturka söyleyen biri yapsa tuhaf kaçardı ama Hadise’ye gitmiş.
Uzun süredir dinlediğim en dinamik ve batılı sound’a sahip Türkçe pop albümü oldu Hadise’ninki. Çünkü Erdem Kınay sahalara sıkı bir geri dönüş yapmış. Çoğu şarkının bestesinde ve düzenlemesinde onun imzası var.
Bazı dans şarkılarında sıkça kullanılan Rihanna tarzı farklı vokal sesleri dikkat çekici. Şarkılara ayrı bir zenginlik katmış.
Albümün, kulakların aşina olduğu Türkçe pop sularında yüzen tek şarkısı “Superman” aynı zamanda çıkış parçası. Ozan Çolakoğlu düzenlemede yine ustalığını konuşturmuş, tıkır tıkır gidiyor şarkı. Bolca dinlenip dillere düşecektir.

TATMİNSİZ DİVA KİM?

“Burjuva” şarkısıyla ilgili bir mini dedikodu: Söz yazarı Alper Narman’ın şarkının nakaratında Sinan Akçıl ve Hande Yener’e “laf attığı” konuşuluyor müzik piyasasında.
İşte şarkının nakarat sözleri:
“Adam mısın süslü burjuva
Patlar o pasta bebek suratında
Kıvır durma tatminsiz diva
Yolu kapatma hadi bay bay”
Sonuç? Hadise, Eurovision’la birlikte üzerine sinen alaturka dozu fazla kaçmış halden/sound’dan nihayet uzaklaşmış. Kendine/sesine uygun cool şarkılar bulmuş.
Benim favorim, albümle aynı adı taşıyan “Aşk Kaç Beden Giyer” şarkısı oldu.

Yazarın Tüm Yazıları