Komşu komşunun külüne muhtaçtır

Türkiye, komşuluğunu yaptı, ekonomik kriz içindeki Yunanistan’a desteğini dört yıldır fiilen gösterdi, halen de göstermeye devam ediyor.

Haberin Devamı

Bunu ben değil Yunan ekonomisi söylüyor.
İşte o rakamlar...

Yunanistan İhracatçılar Birliği’ne göre, Türkiye, geçen Ocak-Mayıs döneminde Yunanistan’ın en iyi müşterisiydi. Türkiye’ye yapılan ihracat 1.3 milyar euro’ya ulaştı. Geçen yıl aynı döneme kıyasla yüzde 30’luk artış söz konusu. Türkiye, bu yılın ilk beş ayında toplam 11.3 milyar euro’luk Yunan ihracatının yüzde 11.7’sini ithal etti. Geçmişe baktığımızda, Yunanistan’ın en iyi müşterileri 1988-2010 yılları arasında Almanya, sonrasında da İtalya’yı görüyoruz.
Türkiye komşusundan genellikle sanayisinde kullandığı motorin, pamuk, kerosen, polipropilen, hafif yağlar ve bakır boru gibi ürünleri satın alıyor.
Yunanistan Dış Ticaret Örgütü’nün (OPE) Başkanı Alkiviadis Kalambokis “Gelirleri yükselen Türklerin sayısı sürekli artıyor. Bunun sonucu da Türkler daha kaliteli ürünlere yöneliyorlar” diyor. Medyaysa “İhracatımızı Türkler kurtarıyor” itirafında bulundu. Geçen yıl, Yunanistan’ın Türkiye’ye toplam ihracatı yaklaşık 3 milyar euro’ydu. İthalatıysa sadece 1.1 milyar euro. Aslında ticari ilişkiler çok daha büyük rakamlarla telafuz edilebilirdi. Buna, Yunanistan’da bir türlü üstesinden gelinemeyen bürokrasi, medyanın ve halkın bir bölümünün tarihten kaynaklanan tabuları, önyargıları ile tabii ki ekonomik kriz engel oldu.

Haberin Devamı

ÇİN ALSIN TÜRK ALMASIN

Sözgelimi, Yunanistan’da yatırım yapmak isteyen bir Türk işadamının oturma izni alabilmesi çile. Ya da Yunanistan’daki bir özelleştirme ihalesine bir Türk firmasının ilgi göstermesi bile medyanın ‘felaket senaryoları’ uydurması için yeterli. Çinli alsın, Arap alsın ama Türk almasın işte.
2013 içinde bir Türk firması Selanik’in en eski otellerinden Makedonya Palas’ı kiralamakla ilgilendi. Bir başka Türk firması da Batı Trakya’da bir tütün fabrikasının satış ihalesine katıldı. Sonuçta otel de, fabrika da Yunan asıllı bir Rus işadamına gitti. Bütün bunların sonucu Türkiye’deki Yunan yatırımları milyarlarken Yunanistan’daki Türk yatırımlarıysa milyonlar düzeyinde.
Yine de iyimser olalım. Bu diyardaki realiteye rağmen, 2012’de Koç Holding’in Midilli Adası marinasını 49 yıllığına kiralaması, Doğuş Grubu’nun Yunan Lamda firması tarafından işletilen Atina’nın en güzel marinası Flisvos’a yüzde 50 ortak olması az bir şey değil. Ziraat Bankası’nın Atina’da, Gümülcine’de, İskeçe’de Rodos’ta şubelerinin faaliyet göstermesi az bir şey değil. Çünkü, daha 15 yıl önce soğan dolu çuvalın üzerindeki etikete nerede üretildiği ya da nereden ithal edildiği yerine sadece “Türk malı değil” diye yazan manav hatırlıyorum.

Yazarın Tüm Yazıları