Komplo teorisi No: 1729

Seradr TURGUT
Haberin Devamı

Gerçi Susurluk kazasından sonra Türkiye'de de çok fazla sayıda komplo teorisi üretildi.

Ancak komplo teorilerinin anavatanı Amerika Birleşik Devletleri'dir.

İki ülke arasındaki tek fark, Türkiye'de üretilen komplo teorilerinin hemen hepsinin, bunlar ilk bakışta ne kadar saçma görünürse görünsünler, tamamen ve yüzde 100 doğru olmalarıdır.

Amerika'da ise insanlar bu konuda çok saçmalarlar.

Örneğin, gerçekte Ay'a gitmediklerine, uzay aracının havada kısa bir turdan sonra Nevada Çölü'ne indiğine, naklen yayının da Ay'dan değil çölden yapıldığına inanan Amerikalılar bile var.

Tüm komplo teorisyenlerinin hemen hepsinin ortak yanı, devletin büyük bir gizlilik içinde vatandaşını manipüle ettiğine inanmalarıdır.

Özet olarak bu Amerikan vatandaşlarının hemen hepsi de ülkelerinde bir derin devlet olduğuna kesin olarak inanırlar.

Bunlar kendi ürettikleri komplolara sonuna kadar yürekten bağlı olduklarından, Amerika'da yukarıda dolaşan uzay gemisine ışınlanabilmek için intihar eden gruplar bile ortaya çıkabilmektedir.

*

Ben aslında komplo teorilerine inanmam.

Daha doğrusu öyle son derece kapsamlı, devleti içeren, tarihi boyutları olan komplolara inanmam.

Benim hayatımda mikro komplolar var. Örneğin, Rana'nın beni mahvetmek için özel olarak görevlendirildiğine filan inanıyorum. Bu da tabii ki benden başka kimsenin problemi değil.

Ancak hayatta daha önemli ve zor açıklanabilecek bazı tesadüflerin olabileceğini, üstelik de bunların belirli bir komplo teoremi çerçevesinde açıklanabileceğini düşünmeye başladım birkaç gündür.

Bunun nedeni ise İnternet'te dolaşmaya başlayan ve insanların birbirlerine e-mail yoluyla gönderdikleri bir metin. Burada Amerikan başkanlarından Abraham Lincoln ile John F. Kennedy'nin yaşamları karşılaştırmalı olarak inceleniyor.

Size şimdi bu minik tarih çalışmasının sonucunu aynen aktarıyorum.

*

Abraham Lincoln 1846 yılında kongreye seçildi.

John F. Kennedy ise 1946 yılında kongre üyesi oldu.

*

Abraham Lincoln 1860 yılında ABD Başkanı oldu.

John F. Kennedy 1960 yılında ABD Başkanı seçildi.

*

Lincoln ve Kennedy isimlerinin ikisi de 7 harften oluşuyor.

*

İkisi de Beyaz Saray'da yaşarken birer evlatlarını kaybettiler.

*

İki başkan da bir cuma günü suikasta kurban gitti.

*

İki başkan da kafasından vurularak öldü.

*

Lincoln'ün sekreterinin adı Kennedy'ydi.

Kennedy'nin sekreterinin adı ise Lincoln'dü.

*

İkisi de birer güneyli tarafından vuruldular.

*

İkisinin ölümünden sonra da yerlerine bir güneyli başkan atandı.

*

Her ikisinden sonra başkan atanan kişinin adı Johnson'du.

*

Lincoln'den sonra başkan olan Andrew Johnson 1808 doğumluydu.

Kennedy'den sonra başkan olan Lyndon Johnson 1908 tarihinde doğmuştu.

*

Lincoln'ü vuran John Wilkes Booth 1839 yılında doğmuştu.

Kennedy'yi vuran Lee Harvey Oswald ise 1939 yılnda dünyaya gelmişti.

*

Her iki katilin de üç isimden oluşan adı vardı.

*

Her ikisinin isminde de toplam 15 harf var.

*

Suikasttan sonra Booth, tiyatro salonundan kaçmış ve bir depoda yakalanmıştı.

Oswald ise depodan kaçmış ve bir sinema salonunda yakalanmıştı.

*

Hem Booth hem de Oswald mahkemelerinden önce vuruldular.

*

Nasıl, harika değil mi?

İnsanın bunları okurken, ‘‘Olamaz, bu kadar da tesadüf olamaz’’ diye bağırası geliyor.

Yani hayatı boyunca böyle rasyonalite dışı olaylara inanmamış insanlar bile bu benzerlikleri görünce tuhaf hisler duyabilirler.

Tabii bu tür bağlantıları durmadan arayan insanlar da var hayatta.

Onlar olmasa bunlardan haberimiz bile olmayacak.

Ben asıl bu tür bağlantıları arayıp bulmayı kendine iş edinen insanları merak ediyorum.

Acaba onların gündelik yaşamları nasıl geçiyor.

Gündelik yaşamın rutininde bizim katiyen görmeyi başaramadığımız acaba ne tür olaylar, bağlantılar görüyorlar.

Şurası kesin ki bu tür insanların hayatı, birçoğumuzun yaşamına göre çok daha heyecanlı olmalı.

*

Tabii Lincoln ile Kennedy arasındaki benzerlikler burada bitmiyor.

Bir tane daha benzerlik var ki bence bu çok daha kritik.

Yani bunu okuyunca insanın, bu kez kesin olarak elinde olmadan ‘‘Vay canına’’ diye bağırıyor.

Bu son benzerlik biraz edepsizce.

Ancak şunu unutmayın ki tarih incelemesi yapıyoruz. Ele aldığımız konu hakkında ahlaki bir değerlendirmeye girişir isek ve bunun sonucunda bazı belgeleri görmezlikten gelirsek o zaman işimizi tam yapmamış oluruz.

Bu nedenle Lincoln ve Kennedy arasındaki son benzerliği de hiç korkmadan ve başım dik olarak veriyorum. Buyurun bakalım:

Vurulmadan bir hafta önce Lincoln'ün Maryland'de Monroe Kasabası'nın içinde olduğu tespit edildi.

Kennedy'nin ise vurulmadan bir hafta önce Marilyn Monroe'nun içinde olduğu kesin olarak tespit edildi.

Ya işte böyle...



Yazarın Tüm Yazıları