Komik zabıta İrfan’dı yakında katil olacak

Güncelleme Tarihi:

Komik zabıta İrfan’dı yakında katil olacak
Oluşturulma Tarihi: Şubat 12, 2005 01:09

Engin Günaydın’ı Bir Demet Tiyatro’daki Zabıta İrfan rolüyle herkes tanıdı. Şimdilerde ise Zaga’daki skeçlerde milleti gülmekten kırıp geçiren müthiş bir performans sergiliyor. Bu pazartesi televizyonda gösterilecek Uğur Yücel’in de oynadığı Alacakaranlık dizisinde ise AB komisyon üyesini öldürmeye çalışan uluslararası bir kiralık katil rolüyle karşımızda olacak.

Herkes Mimar Sinan Üniversitesi’nden mezun 33 yaşındaki bu genç oyuncunun daha ne sürprizlerle karşımıza çıkacağını merak ediyordu, biz sorduk.

Dam üstünde saksağan sorusuyla başlayabilir miyiz? Erol Günaydın’la bir akrabalığınız var mı?

- Yok ama nedense herkes sanki baba oğulmuşuz da, birbirimize küsmüşüz sanıyor. Merak etmeyin sadece siz değil herkes böyle sanıyor.

Engin Günaydın deyince kimse tanımıyor. Ama Zabıta İrfan deyince ‘Ha o mu’ diyorlar. Zabıta İrfan tiplemesi nasıl oldu da isminizin bu kadar üstüne geçti?

- Zabıta İrfan rolünü oynadığım zaman okuldan mezun olmuş genç bir adamdım. Herhalde role çok asıldım ki, böyle oldu.

İlk iş için çok başarılı bir performanstı. Rolü mü çok sevmiştiniz?

- Rolün ruh dünyası değişikti. Bu zabıta, beceriksizlerin dünyasına ait bir karakterdi. Beceriksiz aşklar, beceriksiz işler yapıyordu. Ben de beceriksizler dünyasına ait olduğum için, rol bana cuk diye oturdu.

ÊBeceriksizler dünyasında ne var?

-Başka bir hayal dünyası, başka bir düşünüş var. Beceriksizliğin şahane olduğunu savunmuyorum, sadece bildiğim bir şeyi yapmaya çalışıyorum. Beceriksizlerin dünyasını çok insani buluyorum. Mesela söylediğim bir şeyi anlamayan birini daha çok severim.

BKM oyuncusu olarak başladınız ama sonra ayrıldınız, ne oldu?

- 1994 yılında BKM henüz yeni kurulurken bir arkadaşım vasıtasıyla girdim. Dört yıl birlikteydik. Sonra onlar başka yolu, ben başka yolu seçtim.

Neymiş o yol?

- Ben oyunculukla ilgili daha iddialı bir işe geçmeyi, oyuncu olarak ülkenin ruh dünyasının tam dibinden seslenmek istiyordum. Fikirlerimiz uyuşmadı. Daha sonra Mehmet Ali Erbil ve Emel Sayın’la Aşkım Aşkım dizisini çektik. Para kazanırım diye düşünüyordum. Rol çok beğenilince ben de işe asıldım. Daha sonra da Okan Bayülgen’le ‘Size Baba Diyebilir miyim’ dizisini çektik. Oyunculukla ilgili Zeki Demirkubuz bana başka bir pencere açtı.

Neydi o?

- Onunla birlikte Yazgı filmini çekerken, çok önemsiz görünen sahnelerin, çok önemli sahnelerden daha büyük olduğunu anlattı bana. Kendimde bunun bir karşılığının olmadığını fark ettim. Kendi kritiğimi yapmam zaman aldı. Eskiden oynadığım rolleri çok iyi yapabildiğimi anladım. Sonra da Uğur Yücel beni Yazı Tura filminde oynattı.

Hep komik adamı oynamaktan sıkıldınız mı?

- Yelpazesi geniş bir oyuncu olarak tanınmak istiyorum. Yazı Tura filminden sonra Uğur Yücel’le birbirimizi iyi tanıdık. Alacakaranlık dizisinde bana, bir AB komisyon üyesini öldürecek uluslararası kiralık katil rolünü verdi. Hiç oynamadığım bir roldü. O yüzden bu rolü çok önemsiyorum.

Şiveli rollerde müthişsiniz. O şiveyi özel olarak mı çalışıyorsunuz?

- Tokatlı olduğum için çok zorlanmıyorum. Gerçek hayatta da annemle, ‘Ne diyon, napıyon’ diye konuşuyorum. Bu melodi sonradan oluşmuş bir şey değil yani.

DAHA PARAYI BULAMADIM

Popüler olan, hemen başka bir áleme dalıyor. Kendini kaybediyor. Sizde böyle bir durum oldu mu?

- ‘Parayı buldum ya her şeyi yaparım’ tipler vardır. Ben daha henüz parayı o kadar bulmadığım için öyle bir yansıması da olmadı. Etrafımdaki insanlarda bu konuyla ilgili hasarlar, hasarlı yaşantılar gördüm. O yüzden olabildiğince yara almadan gitmeye çalışıyorum. O dönemde ana haberlere davet ediliyordum ama gidemiyordum. Millete ne söyleyeceğim ki? Öyle her cümleyi şakaya dönüştürecek biri de değilim. Hatta öyle yapanlara uyuz olurum. Geçenlerde Ali Kırca’da Yılmaz Erdoğan’ı izledim. Hep, ‘Hadi bir şeyler yapalım’ durumu vardı. Bu beni korkunç korkutuyor. Yanlış tanınmak da istemiyorum ama böyleyim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!