Komik oluyoruz

Eskiden herkes şarkıcı olmak isterdi.

Şimdi şarkıcılar da komik olmak istiyorlar.

Komik olmayan adamdan sayılmayacak yakında.

Assolist bile olsanız en azından iki şarkı arasında komik bir laf edeceksiniz. Görüyoruz Televole'lerde.

Beni alın ele...

Hanım hanım şarkılarımı söylerken ‘‘Komik yazılar yazacağım’’ diye çıktım ortaya.

Dahası da var.

Sezen uzun bir süredir ‘‘Hadi artık stand-up yap’’ diyor. Sezen bu, bir ışık görmese söylemez.

Ben de gaza geldim; diyorum ki ‘‘On günlük Mış-Muş'umdan bir gösteri çıkar. O da bir sezon ekmek yedirir bana.’’ Yine Sezen'in tespitine göre zaten sahnede iki saat kalıyorsam bunun bir buçuk saatini konuşarak geçiriyorum, bari işi resmiyete dökeyim.

Hem de her satırımın kadri kıymeti bilinmiş olur. Böyle yaz yaz, bir kerecik okunup kesekáğıdı yapılsın; hadi ertesi gün sil baştan... Adaletsizlik bu.

Hep Cem Yılmaz'ın yüzünden.

‘‘Çuvalla para kazanıyorum’’ derse olacağı buydu.

İş ‘‘Ben de komiğim, annemler bana çok güler’’e geldi.

Neyse ben bir adım öndeyim herkesten; hiç olmazsa bana sizler de gülüyorsunuz. Fakslarınızda yalan söylemiyorsanız tabii.

Şimdi iki Yılmaz'la bir Beyaz, ‘‘Bir işe kalkıştık herkes stand-up'çı kesildi’’ diyebilirler.

Ama yok...

Beyaz diyemez. O da bizim sahamıza el attı zira. Yılmaz Erdoğan da yazmıştı bir aralar. Geriye Cem Yılmaz kalıyor. O da çizerlikten atladığından netice olarak kimsenin diyeceği bir şey yok.

Ama ben, derler farz edeceğim. Zira onlara cevap verme bahanesiyle gönderme yapacağım insanlar var.

Başlıyorum.

N'apalım? Benim canım yok mu?

Bir yazı yazmaya kalkıştım. Nişantaşı'yla İkitelli ironik kadından geçilmez oldu.

Bir şey diyor muyum? Hayır. Yazacaklar tabii. Yazmak benim tekelimde mi?

Hatta daha da varsa gelmeye niyeti olan, ‘‘Boş yer hálá var burda’’ diyerek işin incelikleri hususunda bir iki ipucu vermek suretiyle yardımcı olabilirim.

Bakın arkadaşlar!

Anne, eş, sevgili, kardeş... Bunlardan en az birine sahip olacaksınız ki mutlaka birinden biri vardır hayatınızda. Bu bir.

İkincisi, bir kediniz ya da köpeğiniz olacak. Gayet kolay, sokak kedi köpek kaynıyor, alın birini içeri. Yazar olurken sevaba da girmiş olursunuz.

Sonra...

Sonrası daha da kolay.

‘‘Dün çok komik bir şey oldu.’’

‘‘Kafamın tası attı.’’

‘‘Aşkın gözü kördür.’’

‘‘Ay, çok unutkanım.’’

‘‘Bizim musluk su damlatıyor.’’

Bu ve benzeri cümlelerin arasına anneniz, eşiniz vesaireniz ile evcil hayvanınızı serpiştireceksiniz.

İşte hepsi bu.

Köşenize hoşgeldiniz!

Bilahare stand-up'çı da olursunuz.

Hatta size bir de albüm yaparız. Sesiniz nasıl?

Gelin hep beraber hem yazalım, hem oynayalım.

Hem de çalar söyleriz.

Kısa devre yaptım galiba.

Uzatmayayım,

Stand-up yapayım diyorum. Ancak Sezuş önce davrandı, o alemin de kraliçesi oldu. Bana prenseslik kaldı.

Ne prenses ama?

Adeta ‘‘Pamuk.’’

mış-muş

Türkiye kış mağduruymuş.

Kış bahane, mağduriyet biteviye.

Ladin'in öldüğü ve gömüldüğü ileri sürülmüş.

Kaset yoksa inanmayız.

Ecevit ABD gezisinden 16.2 milyar dolarla dönecekmiş.

Eline vermeseler bari.