Komedi filmi gibi

BİR futbol maçı yorumu yazmak için gerekli bazı temel öğeler var. Nedir bunlar: Mesela ortada futbol oynanacak bir zemin olması gerekiyor. Futbol oynamaya istekli iki takım gerekiyor. Falan filan...

Tromso-G.Saray maçını İstanbul’da seyreden şanslı bir insanım. Daha doğrusu maça gidemediğim için kendimi şanssız hissediyordum; ancak ortamı görünce, ‘İyi ki gitmedim’ dedim.

Hayatımda çok sıkıcı maçlar seyrettim. Amatör kümede oynanan kötü zeminlerde süren maçlar da seyrettim. Ama bu kadar sıkıcısını hakikaten görmedim. Maçı televizyondan seyrederken bile benim yerimde içim şişti.

Kaşıya kaşıya eler

G.Saray makul seviyede top oynamaya çalışıyor, ama ne rakip, ne de doğa şartları sarı kırmızılı ekipten yana. İşimiz sadece şansa kalmış. Son dakika bitsin de kurtulalım diye seyrederken bu komedi filmine çok yakışacak şekilde Tromso da golü buldu mu, o dakika itibariyle bu kahkaha tufanı zirveye ulaşmış oldu. G.Saray bu takımı mucize olmaz ise ensesini kaşıya kaşıya eler. Ama işte futbolun esprisi de burada. Tabelaya bakıyoruz: Tromso: 1- G.Saray: 0. Gelin de bu büyük şakaya kahkahalarla gülmeyin. Affınıza sığınarak şunu da söyleyerek huzurlarınızdan çekiliyorum: Bu kadar futbolun olduğu maça, bu yazı bile fazladır.
Yazarın Tüm Yazıları