Kokpit

Uğur CEBECİ
Haberin Devamı

Samsun’da güzel bir gün

Geçtiğimiz haftasonu Samsun'a gittim. Asistanım Tolga Özbek ve benim için çok heyecan verici bir gün yaşadık. THY'nin 737-400 uçağı ile Samsun'un yeni havalimanına indik. Yolcusunu sık sık bilgilendiren iyi bir pilotla uçtuk. Havalimanına iner inmez bizi SAMAIR'ın genç öğretmeni İlker Akkara Cessna 172 ile alarak hemen Engiz'e götürdü. Havacılık Kulübü’nün 900 metrelik soğuk asfalt kaplamalı pistine indik.

Yukarıdan baktığımda heyecanım doruğa çıktı. Türkiye'nin her yanından gelmiş 30'dan fazla uçak aşağıda birbiri ardına kalkış için bekliyordu. Gerçek bir havacılık şenliği başlamıştı.

Uçaklar, insanlar, sevgiler, heyecanlar, düşler hepsi orada toplanmıştı. Yusuf ve Hakan Kahvecioğlu kardeşlerin Samsun Sportif Havacılık Klübü çatısındaki mükemmel organizasyonu bizi karşıladı.

ÖNCE SEMPOZYUM DÜZENLENDİ

Samsun Sportif Havacılık Klübü’nce düzenlenen 3'üncü Engiz Havacılık Şenliği Türkiye'deki havacılık sektörünü ve meraklılarını bir araya getirdi. Aralarında Top Air, İstanbul Havacılık Klübü, Bursa Şafak Air'den çok sayıda uçak Samsun yakınlarındaki Engiz Havalimanı'nda toplandı. Halktan da büyük katılımın olduğu şenlikte çeşitli yarışmalar ve off-road gösterileri de yapıldı.

Şenlik, Samsun Büyük Otel'de yapılan Sivil Havacılık Sempozyumu ile başladı. Sempozyuma Sivil Havacılık Genel Müdürü Sermet Ünal, İstanbul Havayolları Genel Müdürü Safi Ergin, Gözen Air'in sahibi Mekin Gözen, TÜRKİYE ALPA Yönetim Kurulu Üyesi Kaptan Pilot Tuncay Doğaner, Top Air Genel Müdürü İrfan Yıldıran katıldı. Sepozyumda Türkiye'de havacılığın sorunları tartışıldı.

İNİŞ YARIŞMASI

Öğleden sonra ise Engiz'deki meydan da iniş yarışması gerçekleştirildi. Burada amaç piste çizilen bir çizgiye teker koymaktı. Çizgiyi geçtikçe ceza puanları artıyordu. Milimetrik inişlerdeki ölçümler, özel kamerayla Top Air pilotlarından eski TRT kameramanı Murat Öztürk tarafından yapıldı. Değerlendirmeleri tecrübeli pilot ve yarışmanın baş hakemi Mehmet Kılıçkapı gerçekleştirdi. Yarışmada büyük çekişme yaşandı. Birinciliği Top Air'den Mithat Kumyol-Fatih Yurtseven, ikinciliği yine Top Air'den Kadir Çoklar- Cem Ardalı ve üçüncülüğü de Samair Genel Müdürü diş hekimi Mustafa Ceylan kazandı. Pilotlar arasında düzenlenen voleybol turnuvasında birincilik, Bursa merkezli Şafak Air’ın oldu. Ödüller Sivil Havacılık Genel Müdürü Sermet Ünal ve Samsun Sportif Havacılık Klübü Başkanı, efsane bir isim Aytekin Turgut'un katıldığı törenle verildi.

İkinci gün ise Samsunluların doldurduğu meydanda halk uçuşları, off-road gösterileri, paraşüt atlayışları yapıldı. Gösterilerden sonra uçakların Vali Metin İlyas Aksoy pistinden toplu kalkışları ise görülmeye değerdi.

ZOR AYRILIŞ

Samsun'da yaşadığım sihirli saatleri hiç bir zaman unutmayacağım. Amatör çabaların yarattığı profesyönel sevginin tanığı olmak çok güzeldi. Ve sonra yine bir Cessna 172 uçağı ile Çarşamba'daki Samsun'un yeni havalimanına döndüm. Güzel bir terminal binası yapılmış. 3 bin metrelik bir pist var. Taksi yolu yok. Kargo binası gibi bir çok eksikler var. Eski havalimanı yanında çok mükemmel. Ama Devlet Hava Meydanları İşletmesi yine işletme rezaleti sergilemiş. İçecek su bile yok. Terminalde bir büfe bile açılmamış. En yakın yer 8-10 km ötede. DHMİ metrekareye kimbilir kaç dolar istedi ki, yokluk ve kıtlık kol geziyor. Terminal, boş, loş ve kıtlık yaşanıyormuş gibi. Gelecekte sadece terminalleri değil ve belki tüm havalimanını özelleştirmek gerekiyor.

Neyse güzel günün sonunda canımı daha fazla sıkmak istemiyorum. Havacılığa çok hizmet vermiş Bursa merkezli Şafak Havacılığın Cessna 421 uçağına binip ayrılıyorum. Kaptanımız Adnan Bosnalı. Mekin Gözen, Göksel Havacılık Genel Müdürü Serdar Kalyoncu , Türkiye Havayolu Pilotları Derneğinin temel direği Kaptan Pilot Tuncay Doğaner güzel bir uçuşla İstanbul'a geliyoruz. Aklımız Samsun'da kalıyor...

Biri uçak yapmış diğeri telde kalmıştı

Türk Sivil Havacılığı’nın gurur duyduğu Yusuf ve Hakan Kahvecioğlu gökyüzüne tutkun iki kardeş. Yusuf lise yıllarında başlayan tutkusunu İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesini bitirerek meslek haline getirdi. Hakan ise makine mühendisi oldu. Her ikisinin de aklı hep havadaydı. Sadece uçmak onlara yetmedi. 1984 yılında kendi uçaklarını yapmaya başladılar. 5 yıl çalışıp Yu-Ka adını verdikleri uçağı gerçekleştirdiler ve uçtular. Türkiye onları yaptıkları uçak için devletin çıkardığı tescil zorluğu ve istediği insafsız vergi ile tanıdı. Amatör havacıların karşısına çıkan bürokrasiyi yenmek için Yusuf inanılmaz bir hukuk savaşı verdi. Her davayı kazandı. Kurdukları Samsun Sportif Havacılık kulübü ile havacılık dünyamızın dikkatini çektiler. Her ikisi de pilot, sürekli uçuyorlar. Hakan 1997 yılında yamaç paraşütü ile işe giderken yüksek gerilim teline takıldı. Cep telefonu ile yardım isteyerek kurtarıldı. Onun yüksek gerilim telinde sallanırken çekilen fotoğrafı hala akıllarda. Her ikiside bekar, ikisi de İngilizce biliyor.

AMATÖRLERİN YARATTIĞI MEYDAN

Kahvecioğlu kardeşlerin havacılık merakı kente amatörler için bir meydan kazandırmış. Engiz meydanı 900x30 metrelik bir piste sahip. Soğuk asfalt kaplamalı 900 metrelik pist denizin kenarında. Uçak konabilecek kapalı alan ve sosyal tesisleri de var. Her geçen gün gelişiyor. Biraz destekle mükemmel bir havacılık kulübü doğacak. Sadece Samsun değil çevre illerdeki tüm amatörlere hizmet sunacak.

PİLOT ADAYI DOKTOR ÇİFT

Samair Uçuş Okulu'nun en ilginç öğrencileri doktor Yavuz çifti. Samsun Devlet Hastanesi Patoloji uzmanı Dr İnci Yavuz ve aynı hastanenin Kulak Burun Boğaz Doktoru eşi Selami Yavuz önce dalgıç kursuna gitmişler. Mavi sulardan gökyüzüne geçme kararı verir vermez de hemen eğitime başlamışlar. İki kız çocukları olan çiftin bugüne kadar 15 saatlik uçuşları var. 45 saat sonunda amatör pilot olacaklar. Tatlı bir rekabet içindeler. Ayrı öğretmenlerden ayrı uçaklarla ders alıyorlar. Sonunda aynı uçakla birlikte uçacaklar. Gökyüzünün kurallarla sınırlanmış olsa da doyumsuz özgürlüğünü tadacaklar.

3. Engiz Havacılık Şenliği

Türkiye'de havacılık şenliklerinin sayısı artıyor. Artık şenliklerin merkezi sadece İstanbul değil. Her şenlikte havacılık dünyasının sorunları da gündeme geliyor. Hava aracı sahip olunmasının önündeki en büyük engel de vergi. Otomobil gibi uçakların da vergileri var. Ama devlet 10 bin dolarlık ultralight'dan da milyon dolarlık iş jetinden de aynı vergiyi istiyor. Kiloyu baz almış. Bir de yıllık vergi ödemek istediğinizde taşıt pulu soruyorlar. Ayrıca plaka numarası isteniyor. Uçakların plakalarına çağrı kodu deniyor. TC ile başlıyor. Toplam 5 harfli. Ama Ziraat Bankası bilgisayarları otomobil plakasına göre ayarlanmış. Uçak vergisi için giriş yapıldığında çağrı kodunu bilgisayar kabul etmiyor.

(Fotoğraflar:

ŞENOL ÇAKIR/

Samsun/HHA)

Sorunlar aşılamıyor

Tüm dünyada küçük uçaklarla uçuş destekleniyor. Havacılık kulüplerinden, okullarından iyi pilotlar yetişiyor. Türkiye'nin gelişmesini de temsil eden havacılık okul ve kulüpleri sorunlarla boğuşuyor. İşte bürokrasinin yarattığı sorunlar:

APRON KARTLARI YOK

Türkiye'de bir havalimanına çalışanların girmesi için apron kartı gerekiyor. Kartlar sadece şirketlere veriliyor. Diyelim ki pilot lisansınız var ve bir uçak kiraladınız. Gittiğiniz havalimanından dışarı çıkıp tekrar uçağınıza gelmek istediğinizde apron kartınız olmadığı için sizi içeri almıyorlar.

HAFTASONU KAPALI

Küçük uçaklarla uçuşun en büyük zevklerinden biri de seyrüsefer uçuşları. Yani bir noktadan kalkıp başka bir yere gitmek. Amatörler daha çok cumartesi-pazar uçabiliyorlar. Ama bir çok meydan haftasonu kapalı. Edremit-Körfez, Ürgüp-Tuzköy, Kuşadası-Selçuk, Çanakkale gibi meydanlar var, ama hafta sonları kapalı. Pilot insiyatifinde inilebilecek meydanlarda da emniyet tedbiri yok. Örneğin Mersin'de pist üzerinde top oynayan çocuklar ya da sürücü kursu otomobilleri uçakların karşısına çıkıyor.

440 DOLAR KARGAŞASI

Sivil trafiğe açılan askeri havalimanlarına inişte DHMİ her uçaktan 440 Dolar istiyor. Bir yolcu uçağı da inse, bir Cessna 172 de inse aynı para isteniyor. Devlet Hava Meydanları İşletmesi hala bu sorunu tam olarak çözemedi. Genelkurmay’ın isteklerinin yanlış yorumlanması sonucu ortaya çıkan sorunu DHMİ çözümsüz hale getirdi. Bugün New York JFK'ya bile sadece yoğun saatlerde bir küçük uçağın iniş parası 50 Dolar.

OKUL KURMAK ZOR

Türkiye'de havacılık şirketi kurduğunuzda denetleme yetkisi Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nde. Ama uçuş okulu kurduğunuzda denetlemelere Milli Eğitim Bakanlığı da karışıyor. Milli Eğitim için tüm müfredatın Türkçe olması lazım. Anadili İngilizce olan havacılıkta bu çok zor. Eğer Türkçe hazırlarsanız bu sefer Sivil Havacılık denetlerken zorluk çıkıyor. Ayrıca Milli Eğitim hiç gerek yokken en az 7 odalı okul binası istiyor.

YAKIT DERDİ

Piston motorlu pervaneli uçaklar 100-130 oktanlı özel yakıtla çalışıyor. Jet ve turboprop motorlu uçaklar ise Jet A1 adı verilen kerosen kullanıyor. Kerosen bir çok meydanda havayolu uçaklarında kullanılması nedeniyle bulunuyor. Ancak diğer yakıt için durum karışık. Diyelim ki toplu olarak ihtiyacınız var ve büyük bir meydana da uzaksınız. Yakıt alabilmek için Petrol Ofisi'ne ücretini ödeyerek en yakın askeri meydana gidiyorsunuz. Ve bazen size askeri meydan talimatnamesinde 'Yakıt ikmali uçağa yapılır.' dendiği için tankerle yakıt verilemiyor.

Yazarın Tüm Yazıları