Kokpit

Yunan hava sahası tehlikeliUluslararası Havayolu Pilotları Federasyonu Birliği IFALPA (International Federation of Airline Pilots Association), Hava Trafik Kontrolü'nün (ATC-Air Trafic Control) yetersizliği, kontrolörlerin eğitimsizliği, radarların ayarsızlığı ve askeri uçakların izin almadan sivil hava koridorunda cirit atmaları nedeniyle Yunanistan Hava Sahası’nı 'çok tehlikeli' ilan etti.Son olarak Montreal'de yapılan IFALPA toplantısında da gündeme gelen Yunan Hava Sahası tehlikesinin turizm sezonunda uçuşların yoğunlaşması ile tırmanacağı vurgulandı. Pilotların çok dikkatli olması istendi.Türk Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs-Yunanistan Denizcilik-Havacılık Genel Müdürlüğü 16 Nisan'da Yunan Hava Sahası'ndaki tehlikeye dikkat çekti. Genel Müdürlük, Genel Kurmay Başkanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Türk Hava Yolları'na gönderdiği yazıda Yunan ATC ve uzman personelinin yetersizliğinden söz ederek bu konuda dünya çapında bir kampanya başlatıldığını vurguladı. Ayrıca sivil uçuş koridorlarını Hava Trafik Kontrolörleriyle temas kurmadan kullanan Yunan askeri uçaklarının büyük tehlike yarattığı bu yazıda belirtildi.Almanlar da şikayetçiAlman Kokpit Birliği (VC) ve İngiliz Havayolu Pilotlar Birliği (BALPA) yaptıkları açıklamalarla Yunanistan Hava Sahası'ndaki tehlikenin büyüdüğünü bildirdiler. Alman pilotlarına göre Yunan ATC'si 'yetersiz'. Birliğin hazırladığı raporlarda Yunan kontrolörlerin havacılık İngilizce'lerinin de iyi olmadığı açıklandı. Kontrolörler, lokal uçuş yapan pilotlarla çoğu zaman Yunanca konuşuyorlar. Bu durum sonucunda diğer pilotlar hava trafiğini kontrol edemez hale geliyorlar. Olup bitenlerden hiç bir şey anlamıyorlar ve son derece tedirgin uçuyorlar.Yunan Hava Sahası'nda radar kontrolü mümkün olmasına rağmen çoğunlukla sistem doğru kullanılmıyor. Ayrıca kontrolörlerin verimli çalışmamaları nedeniyle de uçakların arasındaki uzaklaklığın arttırıldığı, bu yüzden de hava trafiğinin sıkışık ilerlediği belirtiliyor. VC'nin yaptığı açıklamaya göre Yunan Hava Sahası giderek hantallaşıyor. Atina ve Girit Havalimanları'nın yaklaşmalarının aynı koridorda olduğunu açıklayan uzmanlar bu durumun 1996'da Delhi'deki Suudi Arabistan ve Kazakistan Havayolları uçaklarının çarpışması gibi bir kazaya yol açabileceğine dikkat çekiyorlar.Yunan Hava Seyrüsefer Müdürlüğü'nün verdiği bilgiler ise ciddiyetten uzak ve gerçekleri açıklamıyor. Uluslararası Hava Trafik Kontrolörleri Birliği Federasyonu IFATCA (International Federation of Air Traffic Controllers' Association) Yunan Hava Sahası’yla ilgili sorunları endişeyle izlediğini belirtiyor.Yunanistan'da radar saha kaplamayla ilgili modernizasyon yatırımlarıyla Atina'daki Saha Kontrol Merkezi'ne büyük paralar harcandı. IFATCA Avrupa Başkanı Gunther Merchert'in verdiği bilgiye göre yeni radar çalışmaya başladı ancak şu an test aşamasında ve ayar sorunları bulunuyor. Ayrıca Saha Kontrol Merkezi ve radar tesisleri arasında da iletişim sorunları var. Bunlar henüz çözümlenmiş değil. Yeni radarın denemelerinin başarılı olması durumunda sistemin Temmuz ayında hizmete girmesi planlanıyor.Merchert uyarıyor: ‘‘Eğer sistem hemen hizmete girerse kontrolörler eğitimsiz olacak ve bu kez eğitimsizlikten kaynaklanan çok ciddi sorunlar ortaya çıkacak. Devletin harcamalarını kısması bu yıl için az sayıda ATC kontrolörünün alınması anlamına geliyor. Bununla birlikte eğitim yetersizliğinin olması hava sahasının emniyeti açısından çok ciddi sorunlar getirecek.'Yunan radarları 12-15 yaşında ve hava sahasının yüzde 60'ını kontrol edebiliyor. Thomson-CFS tarafından yapılan yeni sistem yardımıyla bu oran yüzde 90'a kadar çıkacak. Ama sistem ne kadar geliştirilirse geliştirilsin ciddiyetsizlikten kaynaklanan hatalar yüzünden Yunan Hava Sahası'ndaki tehlike sürecek gibi görünüyor. Yunan askeri uçaklarının kontrolsüz ve ATC'ye haber vermeden hava sahasına girmeleri var olan tehlikeyi büyütüyor. Sivil hava koridorlarına giren askeri uçakların çok azı rapor edilmekle birlikte sık aralıklarla yolcu uçakları ile karşılaşıyorlar. THY'nin uyarısıYunan Hava Sahası'nının emniyetsizliği konusunda Türk Hava Yolları da pilotlarını uyardı. Pilotlardan hava trafiği konuşmalarını sürekli takip etmelerini, bu saha içinde görerek etraf kontrolüne her zamankinden daha fazla dikkat edilmesi istendi. THY ayrıca pilotlarından karşılaştıkları, uçuşu güvensiz hale getiren trafik olaylarını zaman kaybetmeden bildirmelerini de istedi.Yaşlı B737'lerin sorunu çözüldüNew York, Kennedy Havalimanı'ndan kalkıştan kısa süre sonra Long Island semalarında infilak eden TWA uçağındaki facia belkide binlerce insanın yaşayacağı yeni faciaları önledi.17 Temmuz 1996 tarihinde meydana gelen TWA-800 kazasında 230 kişi hayatını kaybetmişti. Bu olaydan sonra Amerikan Sivil Havacılık Otoritesi FAA ile Boeing elele vererek çok ciddi bir araştırma yaptılar. Görgü tanıklarının ifadesine göre TWA'ya ait Boeing 747 uçağı kalkıştan sonra ön bülümünde bir patlama olmuş ve kokpit dahil uçağın baş kısmı kopmuştu. Uçağın arka kısmı 40 saniye süre ile yoluna devam etmişti.Araştırmalar sonucu kazaya bir elektrik kablosunun izolasyonunun yıpranmasının neden olduğu belirlendi. Yakıt deposunun altından giden havalandırma sistemine ait kabloların dış izolasyonu bozulmuştu. Uçaktaki titreşimler nedeniyle bir yerlere sürtünen kablonun üzerindeki kaplama maddesi sıyrılmış ve elektrik sıçraması olmuştu. Bu sıçrama ile yakıt tankından sızan ve buharlaşan yakıt alev almış ve patlama gerçekleşmişti.Yaşlı 737’lerOlay yakıt tankları ve elektrik pompalarına giden kabloların güvenirliliğini tartışmaya açtı. Tartışmalar sonunda kablolar üzerindeki izolasyon malzemesinin zaman içinde bozulduğu saptandı. Uçağın kalkış ve inişi ile uçuş boyu meydana gelen titreşimlerde kablonun sağa sola sürtündüğü gözlendi. Bu sürtünmenin çok uzun yıllar ve çok uzun uçuş saatleri sonrası tehlike yarattığı ortaya çıktı. TWA olayı benzer yakıt tankı, benzer yakıt pompası ve kablolarının kullanıldığı ve en önemlisi ilki 20 yaşını aşmış Boeing 737'leri gündeme getirdi.Continental Havayolları'na ait 50 bin saat uçmuş bir uçak incelenirken yakıt depolarında oluşan küçük çatlaklardan yakıt sızdığı ve kabloların bulunduğu bölüme aktığı ortaya çıkartıldı. Daha sonra 9 Mayıs günü Delta Havayolları'nın teknisyenlerinin yaptığı bir inceleme sırasında aynı sorunlar eski tip B737'lerde görüldü. Delta hemen şirketteki tüm B737'lerin uçuşlarını durdurdu ve incelemeye aldı. Araştırma sırasında diğer eski tip uçaklarda da benzer sorunlarla karşılaşıldı. Kabloların izolasyonunu kaybettiğini açıklayan uzmanlar bunun nedenlerinin havada motorların sarsıntısı ve diğer faktörler olduğunu açıkladılar. Uçakların her kanadında iki adet yakıt pompalama ünitesi bulunuyor. Bu üniteler kanat ortasındaki yakıt deposundan aldıkları yakıtı motora pompalıyor. Hatanın bu pompaların çalışmasını sağlayan sistemi besleyen kablolarda olduğu belirtildi. Elektirikli pompaların her biri 110 voltluk elektrikle çalışıyor.Federal Havacılık Dairesi FAA'in aldığı kararla, yakıt depoları elektrik sistemlerindeki bu yıpranmanın Boeing 737 gibi çok imal edilmiş, çok uçmuş uçaklarda da olabileceğini belirterek hızla kontrol yapılmasını istedi.Acil kontrol kararı sadece 737-100-200-300 modellerini kapsadı. 40-50 bin uçuş saatindeki yaklaşık 20 yaşındaki uçaklarda yapılan ilk araştırmalarda yakıt deposuna giden kablolarda ciddi yıpranmalar gözlendi. Bu yıpranmanın tespiti için yakıt depolarının boşaltılması, bir süre havalandırılması gerekiyordu. Havalandırmadan tank içine girmek mümkün değildi, hızla zehirlenmeye yol açıyordu.Amerikalı eskilerDünyanın en iyi satan uçağı olan B737'lerden Amerika'daki toplam 1100 adet 737'den 179 adeti eski modelleri kapsıyor. Amerika dışında eski tip 737'lerin sayısı ise 193 olarak belirlendi. Bu uçakların seferleri durduruldu ve hemen kabloları çok kalın teflon izo
Yazarın Tüm Yazıları