Koenzim Q10 Destek mi, ilaç mı

Beslenme biliminde değişimler o kadar hızlı ki işin uzmanları bile bunlara ayak uyduramıyor.

Mesela, yeni araştırmalar daha önce pek itibar edilmeyen bazı doğal moleküllerin çok faydalı özellikler taşıdığını ortaya çıkarabiliyor. Bu moleküllerden biri de CoenzymQ10. Birkaç hafta önce Prag’da katıldığım uluslararası bilimsel toplantıda (Uluslararası Koenzim Q10 Sempozyumu) tartıştığımız konuları okuyunca bilimsel değişimlerin ne kadar hızlı olduğunu görüp siz de şaşıracaksınız.

Uzmanların söylediklerine göre "Q10" nerede ise her derde deva! Özellikle iyi yaşlanmak isteyenlerin bu destek hakkında bilgi edinmeleri öneriliyor. Bu madde araştırmacıların yıllardan beri ilgisini çeken doğal moleküllerden biriydi. Bunun birçok nedeni var.

En önemlisi yaşam süresinin uzaması. Yaşam süresi uzadıkça kanserlere, kalp damar hastalıklarına, bellek problemlerine, hipertansiyon veya kas güçsüzlüklerine yakalanma riski artıyor. İşte tam bu noktada devreye CoQ10 (Koenzim Q10) giriyor. Çünkü bu molekül yaşlanma yolculuğunda bizi bekleyen sürprizlerin çoğu ile mücadelede vücudumuza önemli avantajlar sağlıyor.

Belki de bu nedenle son yıllarda batı ülkelerinin çoğunda sağlıklı yaşlanma yolcularının çoğu her sabah kahvaltıdan sonra 100 mg bir CoQ10 kapsülü almadan sokağa çıkmıyor! 40 yaş sonrasını geçenlerin çoğu bu besin desteğini kullanıyor. Peki, nedir bu CoQ10, ne işe yarar, nerelerde bulunur? Ondan nasıl faydalanılır? Yazımızda bu sorulara yanıt vermeye çalışacağız.

ENERJİYİ ARTIRIYOR

CoQ10 birçok yiyecekte var. Doğada o kadar yaygın ki bu "Ubiqueuse-evrensel" özelliği onun "Ubiquinone" diye de anılmasına yol açmış. Birçok hayvanda ve bitkide bulunuyor. En fazla da kırmızı ette, balık ve yumurtada rastlanıyor. Yağlı tohumlar, yeşil yapraklı yiyecekler ve meyvelerde de var. Bitkisel besinler içinde bu maddeyi en çok bulunduranlar portakal, çilek, karnıbahar ve susam tohumu.

CoQ10 hücrelerimiz için vazgeçilmez bir madde. Hücrede, enerji üretiminden antioksidan korumaya kadar pek çok alanda kullanılıyor. Hücrenin enerji üretim merkezleri olarak çalışan mitokondrilerde enerji üretimine katkı sağlıyor. Bunu moleküllere elektron taşıyarak başarıyor. Sonuçta hücresel enerjinin önemli bir kısmını üreten mitokondriler de ATP üretimine katkı sağlıyor ve üretilen ATP’den enerji elde edilmesine yardımcı oluyor. Kısacası hücresel enerji istasyonlarımızın tıkır tıkır işlemesi için bu doğal maddeye çok ihtiyacımız var. Miktarı fazlalaştıkça hücrenin enerji üretimi de artıyor. Enerjisi yeterli olan bir hücre daha genç kalıyor, daha geç yaşlanıyor, daha uzun yaşıyor.

ANTİOKSİDAN GÜCÜ VAR

CoQ10’nun güçlü bir antioksidan kapasitesi de var. Hücreleri paslandıran ve yaşlandıran oksitleyici serbest radikallerin zararlarını azaltıyor. Eğer vücudunuzun antioksidan savunmasını güçlendirmek, oksidatif hasarı zararı azaltmak istiyorsanız bunun en kolay ve etkili yolu onu CoQ10 ile desteklemekten geçiyor. Bütün bu süreçlerde CoQ10 tabii ki tek başına yeterli olmuyor. Folik asit, C vitamini ve B vitaminleriyle, selenyumdan, çinkoya birçok farklı mineral ve daha pek çok faktörle iş birliği yapıyor. İşte bu işbirliğinin düzenli işlemesi yaşlanmayı yavaşlatıyor, yaşlılık süresinde ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarını azaltıyor. Bu maddenin kanserden koruyucu özelliği olduğu da belirtiliyor. Kanserle savaşı kolaylaştıran enzimlerin tamirini kolaylaştırıyor. Kanserden korunmak isteyen çoğu insanın 30’lu yaşları takiben bu destekten faydalanmak istemesinin sebebi de budur.

CoQ10’un oluşumu için kolesterol üretim yolundan faydalanılıyor. Kolesterolü azaltan ilaçlar (statinler) kullanıldığında, yani karaciğerde kolesterol yapımı ilaçlarla engellendiğinde, vücuttaki CoQ10 miktarı da azalıyor. Bu konuda ortak bir fikir birliği henüz oluşmuş değil ama genel kanaat kolesterolü düşürmek için statin kullananlarda CoQ10 miktarının azaldığıdır. Bu noktadan hareket ederek statin kullananlarda ortaya çıkan kas ağrıları, yorgunluk ve kas hastalıklarının bundan kaynaklandığını ileri sürenler var. İşte bu nedenle bazı doktorlar, statin kullanan hastaların ek destek olarak CoQ10 kullanmalarını da tavsiye ediyor.

PAHALI BİR DESTEK

Madalyonun bir de öbür yüzü var. CoQ10 oldukça pahalı bir madde. Yani onu kullanmaya karar verdiyseniz sıradan vitaminlerden daha fazla para ödemeye hazır olmalısınız. İşte bu nedenle CoQ10 satın alırken çok dikkatli olmak gerekiyor. Güvenilir bir ürün almak bunun için de sormak bilgilenmek zorundasınız. CoQ10 yağda eriyen bir madde olduğu için tok karna alınmasında fayda var. Yıllardır düzenli olarak bu destekten ben de yararlanıyorum. Sabah kahvaltısından sonra 100 miligramlık bir kapsül CoQ10’u bir damla zeytinyağına değdirip bol su ile içiyorum. Bu önemli sağlık desteğinden faydalanmanızı size de öneririm.

Cilde de iyi geliyor

Ağız yoluyla veya cilde dışardan CoQ10 uygulamasının cilt yaşlanması ile ilgili belirtileri azaltabileceğinin anlaşılması cilt kremi üreticilerinin bu maddeye ilgisini artırdı. Birçok ünlü marka esas maddesini CoQ10’un oluşturduğu yaşlanma belirtilerini azaltan cilt ürünlerini piyasaya çoktan verdiler. CoQ10’un ağız yoluyla alındığında da cilde faydalı olabileceğini gösteren bulgular var. Ama henüz dört dörtlük bir bilimsel çalışma yapılmış değil. Bizim gözlemlerimiz de CoQ10 desteğinin cilde faydalı olabileceği yönünde. "Anti-aging scere" yani yaşlanma önleyici cilt programına giren hastalarımıza her gün düzenli olarak 100 mg Ubiquinone/Quınone almalarını tavsiye ediyoruz. Bu desteğin Alfa Lipoic Acid ile birlikte kullanılması halinde yararının daha da artacağına inanıyoruz. Alfa Lipoic Acid’i 200 mg civarında almak yeterli. Bu ürünlerden daha iyi yararlanmayı düşünüyorsanız eczacınızla konuşmanız ve onun deneyimlerinden de yararlanmanız faydalı olacaktır.

Tansiyonu düşürüyor

CoQ10 düzenli olarak kullanıldığında kan basıncının ayarlanmasını kolaylaştırıyor. Tabii ki bu maddenin tansiyon ilaçlarının yerini tutması söz konusu değil ama besin desteği olarak bu maddeyi kullananlarda kan basıncının ayarı kolaylaşıyor. Diğer taraftan bu desteği düzenli olarak kullananlarda diş eti hastalıklarına daha az rastlandığı, beyin fonksiyonlarının daha iyi korunduğu, bunama ihtimalinin az da olsa azaldığı ileri sürülüyor. İlerlemiş kalp yetmezliği durumunda bu desteğin yararlı olabileceğini düşünenler var. Kısacası bu mükemmel doğal destek iyi yaşlanmak isteyenler için önemli alternatifler sunuyor. İşin güzel tarafı CoQ10’un herhangi bir ciddi yan etkisinin de olmaması. CoQ10 son derece güvenli bir doz aralığına sahip.
Yazarın Tüm Yazıları