Koçan, Güzel Sanatlar’ı halka açıyor

Doğan HIZLAN

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Hüsamettin Koçan'ın davetlisi olarak yeni bir galerinin açılışına gittim. Yeni bir doğumun sevincini paylaşmaya.

Acıbadem'deki Fakülte, ünversite öğrencilerinin çalışmalarını gün ışığına çıkarırken, sanatsal etkinlikleriyle üniversite dışındaki sanatseverleri de oraya çağırıyor.

Fakültede 350 metrekarelik bir sergi salonu yapıldı, ilk sergi de Aydın Doğan Vakfı 14. Uluslararası Karikatür Yarışması Sergisi'ne ayrılmış.

Yeni galeride, profesyonel ve uluslararası düzeyde ürünlerin sergilenmesi mümkün olacak.

Ziyaretçiler için de öğrenciler için de olumlu bir adım.

Açılışa katılan gazetecilerden Füsun Özbilgen, ilgi çekici bir saptamada bulundu: ‘‘Benim evim buraya çok yakın, burada Güzel Sanatlar Fakültesi olduğunu biliyordum ama ilk kez geliyorum.’’

Bu sözlerle, Hüsamettin Koçan'ın amacına ulaştığı anlaşılıyor. Çünkü o sadece sanatseverlerin, resim sergisi izlemeye alışık olanların değil, semtte yaşayanların da ayağının buraya alışmasını, buradaki etkinlikleri izlemesini istiyor. Çevrede oturanlara da da davetiye dağıtmış.

Sanatın herkes tarafından anlaşılması, değerlendirilmesi, görsel bir beğeni elde edebilmesi için çeşitli atölye çalışmaları düzenleniyor.

Dışardan, sanata meraklı ama ön bilgi sahibi değilseniz bu eksikliğinizi giderebilirsiniz.

Öğrenciler de kendi yaratılarını giriş katında yapılan öğrenci galerisinde sergileyecekler.

***

BEN, sanatın azınlık sınırları içinde kalmasından yakınırım, sanatın herkesin hayatı içinde yer almasını, insanın o zaman sanatın önemini kavrayabileceğine inanırım.

Çünkü anlamadan sevmenin imkansızlığını, yüzeyselliğini bilirim, sanatı öğrendikten sonra herkes sever, işin kuralı budur.

Şimdi Güzel Sanatlar Fakültesi, iki işlevi bir arada gerçekleştirecek. Öğrenciler ustaların resimlerini, profesyonellerin galerisinde görebilecekler, profesyoneller de bu sergiyi gezerken öğrencilerin ürünlerini görebilecek, bence bu mekânda iki kuşak arasında sanat iletişimi sağlanacak.

Her zaman iddia ettiğim gibi, gençlerin ustalardan öğrenecekleri çok şey vardır ama ustalar da gençlerin görüşleriyle tazelenirler ve yenilenirler.

Üstelik insan yarattığını göremezse, aynı fakülte çatısı altında bunu gerçekleştiremezse, sanat eğitiminde eksiklik, içe kapalılık var demektir.

Ben inanıyorum ki, sanatın yaygınlığı için bir kıvılcım yaktınızsa herkes onu ateşliyor.

Sergi salonunun gerçekleşmesi için, İnan Kıraç, Faruk Süren, Sinan Gelim, Cevdet Ekşioğlu, Saraylar Daire Başkanlığı, Eczacıbaşı da katkılarını, desteklerini esirgememişler.

Herkesin sanat sponsorluğunda öne geçmesini dilerim. O gün bu adlar da sergi salonu kadar belleğimde kaldı.

***

HÜSAMETTİN Koçan, sanatçıdır ama sanatın tabanının gelişmesi, genişlemesi için de savaş veren bir öğretim üyesidir. Üniversitenin kapılarını daima sokağa açtı.

Bu çalışmaların gelişmesini, semt sakinlerinin, öğrencilerin, sanatçıların binaya sahip çıkmasını dileyelim.

---