Kocam hep seyahatte ya onu aldatırsam

Sevgili ablacığım, ben 28 yaşında dört yıllık evli, genç bir kadınım. Küçük bir kız çocuğunun da annesiyim. Benim sorunum eşimin işi gereği sürekli seyahatte olması, beni hep yalnız bırakması.

Aslında eşim çok iyi bir insandır. Bana karşı sevgiyle, şefkatle davranır. Seyahatlerinden döndüğünde çok mutlu oluyoruz. Ancak bu beraberliklerimiz çok kısa sürüyor. O hep evden uzak kalıyor. Görevi gereği bir hafta evdeyse, bir başka hafta mutlaka başka bir şehirde ya da ülkede.

Bu arada bir arkadaş toplantısında, bir gençle tanıştım. Ondan nedense çok hoşlandım. Onu aklımdan çıkaramıyorum. O da beni birkaç kez telefonla aradı.

Sürekli onu düşünüyor ve hayal kuruyorum. Bu da beni çok huzursuz ediyor. Aklım çok karışık ablacığım. Böyle giderse, eşimi aldatırım diye endişe ediyorum.

RUMUZ: YORGUN

Güzel kızım, eşinin işi hakkında bilgi vermemişsin. Ancak belli ki, mesleği konusunda evlenmeden önce de bilgin vardı ve sen bunu bile bile evlendin.

Eşin sana kendini başka türlü tanıtmadı, başka bir hayat vaat etmedi elbette. Belki zamanla eşin, işyerindeki görevi gereği, terfi edebilir. O zaman masa başında çalışma dönemine geçer. Ve tabii evden ayrı kaldığı günler azalabilir.

Henüz çok gençsiniz. Elbette gençlikte ayrılığa katlanmak çok daha zordur ama, ne yapalım, her işin, her görevin bir zor yanı var. Uzak görevlere giden subayların, kaptanların eşleri ne yapsın? Eşlerini memlekette bırakıp Almanya’ya göç eden, orada çalışmak zorunda olanlar ne yapsın?

Onlar belki eşlerini yılda yalnızca birkaç gün görebiliyorlar. Sen de eşini sabırla beklemeye kendini alıştırmalısın.

Tabii ki, genç bir kadın olarak eşinin yakınlığına ihtiyaç duyuyorsun. Eşinin yokluğunu hissettiğin için böyle yabancı birine ilgi duyuyorsun. Hiç tanımadığın bir gence karşı beklenmedik bir ilgi bu. Tümüyle yalnızlığından kaynaklanan bir duygu. Ve yalnızca hayatında bir parantez açmış, hayalden öteye geçmeyecek bir yakınlık duymuşsun.

İnsan zaman zaman her konuda hayal kurabilir. Bu bir hayal olarak kaldığı sürece sakıncası yok, ama onunla buluşmaya kalkarsan o başka. O zaman iş değişir, tehlikeli bir düzeye ulaşır.

Bence eşin eve döndüğü gün, onu aklından tamamen çıkaracaksın, eminim.

Erkeklere yaklaşmaktan korkuyorum

Sevgiler Güzin ablacığım, 13 sene önce eşimden ayrıldım. Hemen hemen bu süre içinde de kimseyle birlikte olmadım. Doğrusunu istersen erkeklerle flört etmeye, onlara yaklaşmaya korkuyorum. Bunun benden kaynaklandığını biliyorum. Zaman zaman yalnız kaldığımda karşı cinsten birilerine ihtiyaç duyuyorum ama, onlardan çekindiğimi de biliyorum. Yaşım 41 ve şu anda ailemle yaşıyorum. Bana yanıt verirseniz çok sevinirim.

RUMUZ: GÜZ

Sevgili kızım, 13 yıl çok uzun bir zaman. Her şey için, her açıdan yalnız kalmış olmak için de çok uzun bir zaman. Bir erkeğin yakınlığını, bir erkekle birtakım şeyleri paylaşmayı sanırım unutturmuş bu yıllar sana. Üstelik biliyorsun, her şey beyinde başlar. Sen kendini erkeklerden soyutlamışsın. İlk evliliğinde neler yaşadın bilemiyorum ama, bu evlilik yılların seni olumsuz açıdan çok etkilemiş anlaşılan. Kozana çekilmiş, bir kelebek gibi yalnızlığı seçmişsin. Olmaz, henüz gençsin, bir erkeğin arkadaşlığına mutlaka ihtiyaç duymalısın. Cinsellik açısından olmasa da, ruhsal açıdan bir arkadaşlığı denemelisin.

Kızları yatılı okula gönderirken dikkat

Gevgili Güzin abla, size hem kendi sorunumu, hem de tüm velileri uyarmak için yazıyorum. Ben 28 yaşında evli bir kadınım. Ailemin maddi durumu oldukça iyiydi ve beni 11 yaşımda İsviçre’ye, yatılı bir kız okuluna gönderdiler. Liseyi bitirinceye kadar orada okudum. Bu okulda pek çok sorunla karşılaştım.

Siz de biliyorsunuz ki, ergenlik çağındaki gençler cinsel seçimler konusunda bulanıklık yaşayabilirler. Özellikle de etraflarında sadece kendi cinsleri varsa! Lisede bazı kızlar kendilerinden yaşça daha küçük olan kızlara tacizde bulunuyorlardı. Orada geçirdiğim 8 sene boyunca bunalımlar yaşadım.

Şimdi mutlu bir evliliğim var. Fakat hiçbir kadınla, sadece dostça da olsa, yakın olamıyorum. Bu garip hislerimin çocukluğumda yaşadıklarımla ilgisi olduğunu biliyorum.

RUMUZ:

YATILI OKUL

Sevgili kızım, ben de liseyi yatılı okulda okudum. Hem de Notre Dame De Sion gibi bir Fransız rahibe okulunda. Bana da zaman zaman çevremden ‘Sizin okulunuzda kızlar değişik ilişkiler yaşıyorlar mı?’ tarzında sorular sorarlardı.

Ama biz, hiç de böyle bir sorun yaşamadık. Elbette o yıllarda her şey çok farklıydı. Hiç kimse cinsel tercihten, cinsel özgürlükten söz etmiyordu. Cinsellikten konuşmak bile ayıp sayılıyor ve utandırıyordu.

Ama yine de ben, eşcinsel eğilimin çevre baskısından çok, insanın yapısından kaynaklandığını, hatta doğuştan gelen ve hormonlarla bağlantılı olduğunu düşünüyorum.

Çocukluk yıllarında yaşadıkların seni etkilemiş olabilir. Ama mutlu bir evliliğin varsa, bence sende bu açıdan bir sorun yok. İnsanlarla ilişkilerinde bilinçaltın nedeniyle kendi kendine problem yaratıyorsun...
Yazarın Tüm Yazıları