KOBİ’lerin artık Hürriyet’i var

RÜŞTÜ Bozkurt, Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları'nın Genel Sekreteri'dir.

Bozkurt'un bu görevi dışındaki en önemli özelliği KOBİ (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler) konusundaki uzmanlığıdır. Bozkurt, Türkiye'nin KOBİ haritasını, iyi gideni, başarısız olanı göstererek ezbere çizebilir.

Bozkurt'un Çorum'daki Garanti Bankası-Dünya Gazetesi ‘‘Anadolu Sohbetleri’’ndeki konuşmasını not edip, bugüne sakladım. Bozkurt, söze Karacaoğlan'ın şu dizesiyle girdi:

‘‘Cehennem yerinde hiç ateş yoktur, gidenler ateşi götürür...’’

Ardından KOBİ'lere yüklendi:

‘‘KOBİ'lerin yüzde 40'ı batmadıkça, Türkiye adam olamaz.’’

Bozkurt
, bu moral bozan sözünü, şu saptamalarıyla güçlendirdi:

Kazandığı parayı sadece yata, villaya, lüks otoya yatıran batsın.

Akıl katmadan iş yapmaya kalkan, ayakta kalmasın.

Koyun ekonomisi mantığıyla,
‘komşum köşeyi döndü, ben de aynısını üretir köşeyi dönerim’ diyen batarsa Allah razı olsun.

Orta ve uzun vadeli plan yapmadan iş yapanın sonu iflastır.

‘Bana zayıf ve güçlü yanlarını anlat, rakibinden farklı ne yaparsın’ dediğimde 5 cümle söyleyemeyen batarsa Allah elbette razı olsun.

Bozkurt
, sonra da uyarılarını sıraladı:

Geleneksel kültürü kırın. Ortak çalışma geleneği oluşturun.

Yurtiçi ve yurtdışından gelen teknoloji rekabetini iyi izleyin.

Krizlere karşı öngörme ve önlem alma refleksinizi geliştirin.

Müşteri ve rakip anlayışını çağın gereklerine göre değiştirin.

Maliyet düşürme projeleri geliştirin, fiyat düşme eğilimine uyun.

KOBİ'lerin temsilcileri Rüştü Bozkurt'un ağır eleştirisine alınganlık yapmayıp, onu alkışladı. Bozkurt'un amacı KOBİ'leri diri tutmaktı.

Gazetecilik yönü de olan Bozkurt, yıllardır Hürriyet'in sayfalarında KOBİ'lere özel bir yer ayırmasını öneriyordu.

Krizler, azalan sayfalar, ‘‘okuru sıkar’’ endişesi, bu öneriyi yerine getirmemizi engelledi... Şimdi o gün geldi...

Krizde darbe yiyen bankalar KOBİ'lere el uzatmak için yanıp tutuşuyor.

Dev gruplar, Anadolu'daki KOBİ'lerle işbirliği fırsatı arıyor.

KOBİ'lere dönük esen sıcak rüzgar, bir sayfamızı onlara açıyor.

‘‘Ekonomi’’ ile bütünleştirip, ‘‘EKOBİ’’ adını verdiğimiz sayfayı ekibimizden Sadi Özdemir hazırlıyor, ilki de yarın sizlerle buluşuyor.

Başarıları anlatın, alkışlayalım. Sorunları aktarın, adresine duyuralım.

Sayfanıza sahip çıkın, Hürriyet'i yanınızda hissedin...

Ne yaptın Abdullah Bey


BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ü ABD ziyareti sırasında aradı: ‘‘Ne yapıyorsun sen Abdullah Bey?’’

Gül
, Başbakan'ın sorusuna anlam veremedi, Erdoğan sorusunu açtı:

‘‘TÜSİAD'ın arkasında dış güçler var ne anlama geliyor. Bu nasıl iş?’’

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Tuncay Özilhan, iki hafta önce Çeşme'de sürpriz bir çıkış yapmıştı: ‘‘Irak'a asker gönderme konusunda BM şemsiyesi arayalım. Aman Irak'ta bataklığa saplanmayalım.’’

Savaş öncesi, ‘‘ABD'nin yanında olalım, Kuzey Irak'ta cephe açmasını sağlayalım. Geçiş izni verelim, biz de gidelim’’ diyen TÜSİAD'ın yeni tavrı, ‘‘Irak'a asker gönderilmesine karşı çıkıyor’’ diye algılandı.

Bu durum, aynı gün ABD yolunda olan Abdullah Gül'e soruldu. Yanıtı kavga çıkaracak türdendi: ‘‘TÜSİAD'ın arkasındaki dış güçleri biliyoruz.’’

Gül
, sözlerini iki arayla düzeltti: ‘‘TÜSİAD'ı hedef almış değilim...’’

3 Kasım'dan sonra, ‘‘Abdullah Gül Başbakan olsun’’ diyen iş dünyası, şimdi Erdoğan'a, onun kendilerine yakın tavrına dört elle sarılıyor.
Yazarın Tüm Yazıları