KKD (Kapıcı Karısı Düzeni)

Güncelleme Tarihi:

KKD (Kapıcı Karısı Düzeni)
Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2004 20:29

Ben genelde telaşeyimdir, hızlı yürürüm, Kemal arkada kalır sürekli. Ara ara bağırır peşimden: “Oğlum biraz yavaş! Kapıcı karıları gibi arkada kaldık...” İşte bu “Kapıcı Karısı Düzeni” geçerlidir Türkiye’de. Erkek, ellerini arkaya kavuşturmuş, önde yürür salına salına. Kadın, elinde çarşı fileleri, sırtında bebesi, iki adım arkadan gelir. (Kaya Çilingiroğlu, “Kendim ve ailem adına Hülya’yı tebrik ettim!” demiş de...)

Haberin Devamı

Bu “KKD” nereden aklına geldi şimdi, diyeceksiniz.

Kaya Çilingiroğlu, eşinin “sanatçılar” içinde (tırnak içine aldım, çünkü Türkiye’de bu “sanatçı” kavramı biraz geniştir, teoride ve pratikte...) iki senedir vergi şampiyonu olmasından duyduğu gururu basınla paylaşmış.

“Hakikaten çok gurur verici bir olay, Hülya (Avşar) yıllardır ya birinci ya ikinci oluyor... Kendim ve ailem adına (Bu ailenin kim olduğunu sormamış muhabir arkadaş.) Hülya’yı tebrik ettim. Hülya, herkese örnek olsun, onunla gurur duyuyorum” demiş.

“KKD” işte bu haberi okurken aklıma geldi.

Kaya Çilingiroğlu “moderin” bir koca sıfatıyla, eşinin gölgesinde kalmaktan, (gerçi bazen bu gölgeden istifade bir işler de çeviriyor ya.. Yo, yanlış anlaşılmasın, ticaret açısından bir şey çevirdiği yok, zaten bir şey yaptığı da yok adamın günahını almayalım, hani arasıra zampiklik haberleri çıkıyor ya, onu kast ediyorum) hiç gocunmuyor, aksine kendisi ve ailesi adına gurur bilem duyuyor.

Haberin Devamı

Kaya Çilingiroğlu’nun “Hülya Avşar’ın kocası” rolünden alınmaması, hatta eşinin kazancından duyduğu gururu böyle yüksek sesle söylemesi iyi.

Topluma verilen mesaj açısından iyi.

Yukarıda tarife çalıştığım “Kapıcı Karısı Düzeni” yıkılsın diye iyi.

*

Başarılı, tanınmış bir erkek ve asla öne çıkmayan, ortalarda görünmeyen, basına konuşmayan, yalnız veya arkadaşlarıyla gezip tozmayan, daima kocasının bir adım gerisinde duran, “Mehmet Bey’in eşi” etiketini benimsemiş bir kadın:

Ayşe Hanım? Aaa, çok hanım kadındır!

Başarılı, tanınmış bir kadın ve ortalarda görünmeyen, daima eşinin bir adım gerisinde duran, “Ayşe Hanım’ın eşi” rolünü kabullenmiş bir erkek:

Mehmet mi? S..tir et o hıyarı, pısırık herifin biridir!

İşin kötüsü, erkekler için bu söylenen de, maalesef, genelde doğrudur bizde.

Bir erkeğin böyle bir rolü “kabullenebilmesi” için, “içine sindirebilmesi” için (“Başkaları ne düşünür” endişesi cinayete götürür ya bizde) biraz pısırık olması gerekir gerçekten de.

Ya pısırıktır, bu “damgayı” kabullenir, ya da pısırık olmadığını dost ve düşmana ispat etmesi gerekir.

Haberin Devamı

Bunun da çok değil, bir iki yolu vardır.

Mesela, arasıra “Şarkıcı bilmem kimin güneş gözlüğüyle gezmesinin sebebi ne ola ki ? Yoksa gözündeki bir morluk mu? Karısını uçan kuştan kıskanan sert kocası Abuzer Bey yine biraz okşamış olmasın?” tipi haberler yayılabilir.

Eğer “ünlü” kadın sanatçımız “Eee, erkek bu. Döver de, sever de...” söylemini benimsemiş ‘alaturka takunyalı” ise, yukarıdaki metod uygulanabilir.

Ama eğer ‘ünlü’ sanatçımız şöhretinin yanına bir de “Bende kocaya eyvallah diyecek göz var mı, bu evin geçimini ben sağlıyorum” raconu eklemiş, ‘alafranga takunyalı’ ise, ikinci metod tercih edilir.

Gölgedeki koca, sıksık “üçüncü şahısları” döver ve arasıra zamparalık yapar. Bu “kaçamak” bir şekilde basına sızardırılır. ‘Ünlü’ kadın sanatçı da kendisine uzatılan mikrofonlara açıklamayı patlatır: “Eee, erkek dediğin çapkın olur, bizim bey de pek errrkek olduğu için kuyruk sallayanı çoktur. Mehmet Bey döner dolaşır kürkçü dükkanına gelir...”

*

Haberin Devamı

Sonuç itibariyle, aynı anda üç imam nikahlı kadını dövebilen İbo modeli mi, yoksa “Türkiye’nin en güzel kadını” ve vergi kaçakçılığından hakim karşısında ağladığından beri vergi şampiyonu olan bir sanatçıyla evli olmaktan gurur duyan Kaya modeli mi, diye sorarsanız, tabii ki, tereddütsez ‘b şıkkı’ derim size.

Kapıcı Karısı Düzeni artık yıkılsın diye...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!