Kızlarım sayesinde hastalığımı yendim

Güncelleme Tarihi:

Kızlarım sayesinde hastalığımı yendim
Oluşturulma Tarihi: Nisan 09, 2004 00:58

İki yıl boyunca prostat kanseriyle savaştı ve bu hastalığı, azmi, hiç yitirmediği morali ve kızlarının desteğiyle yendi... Türk sinemasının eski jönlerinden Engin İnal, şimdi Mecidiyeköy’deki evinde iki kızı ile birlikte yaşıyor. İnal, ‘Ben her seferinde sinemayı bırakmak isterken kendimi onun içinde buldum’ diyerek başlıyor yaşamını anlatmaya... Ve arkası geliyor... İşte sinemadan çapkınlığa uzanan bir söyleşi...

-Siz de sinemaya dergi ya da gazete yarışmalarından birine katılarak mı atıldınız?

‘Evet, o zamanlarda başka türlü girilmezdi zaten bu camiaya. Ses ve Perde dergileri yılda 10 tane jön ve aktris çıkartırdı. Ben de sinema ikinci kralı seçilmiştim 1964 yılında... Ama hiç başrol oynamadığım için başrolümü oynayıp sinemadan çekilirim diye düşünüyordum. Aslında bu yarışmaya girme amacım da bir motosiklet alabilmekti, aldım da... Sonra 1966’da ‘Meyhanenin Gülü’ filminde Türkan Şoray’la başrol oynadım ve 1968’de ‘Kadın intikamı’ filmimden sonra sinemayı 1985’e kadar bıraktım.’

- Eğitim hayatınız devam ediyor muydu o yıllarda?

‘Evet... 20’li yaşlarımın başındaydım ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Edebiyatı ve Mukayeseli Roman Dilleri Filolojisi’nde okuyordum. Zaten sinemayı bıraktığım yıl Galatasaray Lisesi’nde Fransızca öğretmenliğine başlamıştım. Daha sonra Yabancı Diller Yüksek Okulu’nda öğretim görevlisi olarak görev yaptım. 50’ye yakın kitap ve ansiklopedi çevirim var. 1969’da eski eşimle tanışıp evlendik. O yılın sonunda Vitali Hakko’dan gelen teklif üzerine bir de mankenlik deneyimim oldu. Aslında eşime ve bana gelen teklife önceleri sıcak bakmamıştım. Ama kanıma girdiler. Üç yıl boyunca podyumda özel defilelerde eşimle birlikte ciddi ciddi mankenlik yapıp para kazandım.’

- 1985’te sizi sinemaya dönmeye ikna eden teklif neydi?

‘Feyzi Tuna yakın dostumdu. Ve onu kırmamak için ‘Bir Kadın Bir Hayat’ filminde Türkan Şoray’la oynadım. O filmle Altın Portakal’ı kazanınca, sinema ve televizyon dizileri birbiri ardına geldi.’

- Kızlarınız ne zaman dünyaya geldi?

‘Aslı 1972, Beliz ise 1976 doğumlu. Kızlarım olmasa rahatsızlığımı yenemezdim! Onlar bana bir erkek evlattan daha yakınlar ve yanımdalar. Benim her şeyimle onlar ilgilendi. Şanslı bir babayım.’

- Peki bu rahatsızlığınız ne zaman ortaya çıktı?

‘İki yıl önce rahatsızlandım ve doktora gittim. Bana ameliyat olmam gerektiğini söyledi. Vakit kaybetmeden hemen ameliyata girdim. Kanser teşhisi koydular. Şimdi de sürekli müşahade altındayım. Bunun tam iyileştim durumu yok ne yazık ki, zaman zaman nüksedebiliyor. Fakat o ciddi devreyi kızlarım ve işim sayesinde atlattım. Çekimler olmasaydı ve çalışmasaydım, bu morali de yakalayamazdım...’

- Eşiniz Gülseli ile ne zaman ve neden ayrıldınız?

‘1991 yılında, 25 yıllık evliliğin ardından ayrıldık. Fikir anlaşmazlığı oluyordu, tartışıyorduk. Ama şimdi çok iyi dostuz. Onun da hakkını ödemem zordur.’

- Sebep çapkınlık olmasın...

‘Yok canım, ben çapkın falan değilim. Yani gidip de eşimi aldattım diyemem. Ama bir takım kazalar oluyordu...’

- Nasıl yani bir takım kazalar?

‘Yani arabayla ya da motosikletle bir çarpma durumu yaşanıyordu. Bunların hepsi bir kaza süsünün istemeden olan sonuçları. Onlar da aldatma değildir.’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!