Kızımı başbakan oğluna değil Harvardlı'ya verdim

Güncelleme Tarihi:

Kızımı başbakan oğluna değil Harvardlıya verdim
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 14, 2003 00:00

AyÅŸe Arman, yılın gelini Reyyan ErdoÄŸan'ın annesi Reyhan Uzuner'le yılın röportajını yaptı. Reyhan Hanım, hem kızını, hem de ‘öz be öz oÄŸlum’ dediÄŸi damadını anlattı.Esma Çakır olmasaydı, bu röportajı gerçekleÅŸtirebilmem mümkün olmayacaktı. O, bu mesleÄŸin gerçek gazetecilerinden biri. Kapıda üç gün, üç gece yatan bir muhabir. Onun sayesinde dünür Reyhan Uzuner'e ulaÅŸabilmem mümkün oldu. Reyhan Uzuner, farklı bir kadın. Düğünde gördüğüm örtülü ciddi hanım, evin içinde bambaÅŸka biri. Nedense içimden geldi, tebrik için çikolata yerine bir nazar boncuÄŸu, kızı için de bir kalp kolye ucu götürdüm. Kapıda beni görünce kırmadı, içeri aldı ve ilk röportajını verdi. Açık yürekli ve zeki bir kadın. Bir de kızı kadar güzel. Saçlarını at kuyruÄŸu yapmıştı. FotoÄŸraf çektirmedi ama çok moderndi. Kırmızlı-mavili kapüşonlu uzun elbisesi hoÅŸtu. Gülerek ‘‘Harry Potter elbisemi beÄŸendin mi?’’ diye sordu, kadınca. Karşımdaki çocuÄŸunun mutlu olmasından baÅŸka bir ÅŸey istemeyen bir anneydi...Kızınızı iyi bir yere emanet ettiÄŸinizden emin misiniz?- Kesinlikle!Anne olarak içiniz huzurlu yani...- Hem de çok. Bunun en önemli sebebi de Bilal. Çünkü olgun ve esprili. Ä°nce bir espri anlayışı var. Karşılıklı gülebiliyorsunuz onunla. Ama ciddi bir mevzuya girdiÄŸiniz zaman da, o konuda tık-tık-tık bilgisini sergileyebiliyor. Nice insan vardır ki, zekidir, birikimlidir ama yanında sıkıntıdan patlarsınız. Bilal öyle deÄŸil. Henüz genç ama, çok iyi yetiÅŸmiÅŸ. Onda birikimini, kimseyi ezmeden, tatlı tatlı bir aktarma hali var. Kızımı hem geliÅŸtireceÄŸine hem de eÄŸlendirebileceÄŸine yürekten inanıyorum...Peki içinizin huzurlu olmasında, onu yetiÅŸtiren ailenin hiç mi etkisi yok!- Olmaz mı? Emine Hanım'la çok önceden tanışırız. Belli yerlere gelip, şımarmamış bir insan. Bu yüzden de takdir ediyorum onu. Benim evveliyatını bildiÄŸim, çeÅŸitli vesilelerle beraber olduÄŸum ama, ilçe belediye baÅŸkan yardımcısı hanımı olduktan sonra deÄŸiÅŸtiÄŸine tanık olduÄŸum pek çok insan var. Belli konumları kaldırmak zordur. Oysa Emine Hanım her ÅŸeyi hazmetmiÅŸ biri. Tanışırdık ama, dünür olmak baÅŸka bir ÅŸey. Tayyip Bey'e gelince, sizler kadar tanırdım, o kadar. Sizin için hayatta en önemli ÅŸey ne?- Ben bir anneyim, tabii ki çocuklarımın mutluluÄŸu. Kızımın hangi aileye gelin gittiÄŸi önemli ama, takdir edersiniz ki, damadın kiÅŸiliÄŸi herÅŸeyden önemli. Bilal'i tanıdıktan sonra, kızımı emanet ettiÄŸim kiÅŸinin doÄŸru insan olduÄŸundan hiç şüphem olmadı. SaÄŸlam bir damadım var. Ama hani bir insan saÄŸlam olur, süper olur, ‘‘Bizim kızla da yıldızı barışmadı. ElektriÄŸi tutmadı’’ dersiniz. Bu iki çocuÄŸun elektriÄŸi de tuttu! Birbirlerine baktıklarında gözleri parlıyor. Reyyan'ın, evet miladi yaşı küçük ama, muhakemesi ÅŸaşırtıcı bir ÅŸekilde geliÅŸmiÅŸtir. Ä°stemediÄŸi bir ÅŸeyi ölseniz ona yaptıramazsınız. Ne istediÄŸini, ne yaptığını bilen bir çocuk. Bir kaç sene sonra sadece güzelliÄŸiyle deÄŸil, birikimiyle de ön plana çıkacaktır. Bilal da ona yardımcı olacaktır. Onları yanyana seyretmek bir zevk.Yani dünür olduÄŸunuz ailenin muktedir olmasından ziyade, damatın özellikleri etkiledi sizi...- Elbette. Bir de Harvard'lı olması. BaÅŸbakan oÄŸlu olmasından daha önemli bu. Biz tahsili hiçbir ÅŸeye deÄŸiÅŸmeyen bir aileyiz. Benim annem maalesef başörtüsü meselesi yüzünden 60'lı yıllarda üniversiteyi terk etmiÅŸ. Ben de ara vererek okudum. Başörtüsü yasağı olduÄŸu zamanlarda devam etmedim. Ama sonunda Ä°stanbul Ãœniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdim. Stajımı da yaptım. Çok ilginçtir, Sultanahmet Adliyesi'ne giderken, sizin Reyyan'ın düğününe geldiÄŸinizde hissettiÄŸiniz ÅŸeyleri hissettim. Aslında bütün hayatım boyunca bunu hissettim: Azınlık psikolojisi. ‘‘Hakim taktığım başörtüsüne bir ÅŸey der mi? Derse ne olur? Oysa, ben onun sinemadan müziÄŸe kadar pek çok konuda sohbet etmekten zevk alacağı biriyim. Ama o öyle düşünmeyecek, önyargılı olacak...’’ Hep tedirgindim. Stajımı bitirdim ama, yemin etmedim. Çünkü yemin töreninde, başörtümü açmam gerekiyordu. Düğün izlenimlerinizi okurken, annemle gözlerimiz doldu. Diyorsunuz ya, ‘‘Başı açık birini gördüğümde gizli bir selam çakıyordum’’, bizde de tam tersi olurdu. Oysa, ben insan denilen varlığın olduÄŸu yerde, ÅŸablonların söz konusu olamayacağını düşünenlerdenim. Herkes kendi tercihini yapabilmeli. Bu da eleÅŸtirilmemeli. DiyeceÄŸim, annemin kaderini ben de yaÅŸadım. Ve sonra kızım büyüdü, ‘‘Bir sene sonra üniversiteye gidecek yine aynı ÅŸey’’ dedim kendi kendime. Fakat ne olursa olsun, kızımın iyi bir tahsil görmesi benim için her ÅŸeyden çok önemli. Allah izin verirse öyle de olacak...BaÅŸbakanın oÄŸlu olmasındansa Harvard'lı olması daha etkili oldu, öyle mi?- Kararımızı etkileyen ÅŸeylerden biriydi. Ama bir etiketten söz etmiyorum. Bilal'in kumaşı güzel. Bunun da bir BaÅŸbakan oÄŸlu olmasıyla alakası yok. Benim çevremde öyle insanlar var ki, anne-baba mükkemmel ama, çocuk bambaÅŸka bir tarzda çalıyor. Zaten bizim ne düşündüğümüzün ne önemi var? Reyyan da beÄŸendi onu...Ä°yi de Reyyan'ın flört etme ihtimali yoktu ki!- Belki de olabilirdi ileride. Ä°slamcı kesim flört etmez diye bir ÅŸey yok.‘Bir Yay’ı ancak bir BoÄŸa mutlu eder’ derdiGüzel kızınızın hiç mi kusuru yok?- Var var. Ben öyle fallara-mallara inanan biri deÄŸilim. Kahve falından filan da hoÅŸlanmam. Büyücüydü, üfürükçüydü hiç iÅŸim olmaz. Allah-u taalaya inanırım o kadar. Ama bizim kız astrolojiye meraklı. Kafayı burçlara takmış. Ben baskıcı bir insan deÄŸilim, tamam, olabilir... Okuyor, ilgileniyor... Ama ilginçtir, Reyyan Yay burcu. Onda şöyle bir ÅŸey geliÅŸmiÅŸti: Bir Yayı'ı ancak BoÄŸa mutlu edebilir! Ben ‘‘Kızım delirdin mi? Ä°nanma böyle ÅŸeylere’’ derdim. Biliyor musunuz ki, Bilal BoÄŸa Burcu! Neredeyse, onun batıl itikadı bile mutlu yuva kurmasına sebep olacak! Şöyle diyor: ‘‘Çok güzel bir hayatımız olacak, şöyle olacak, böyle olacak. Ve anne hatırlatırım sana Bilal bir BoÄŸa...’’ Hallerini görünce burçların uyumuna benim de inanasım geliyor...Görücü usulü ama harika bir ÅŸey yaşıyorlarSiz ‘‘Bu çaÄŸda görücü usulüyle evlendiler’’ tartışmalarını nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?- Gülay Göktürk bu konu üzerine bir yazı yazdı. Görücü usulü ve severek evlenmeyi son derece zekice kıyasladı. ‘‘Aradığınız vasıfsız çok özel olmayan bir ÅŸeyse, mesela bisiklet kollu, beyaz bir tişörtse, siz almasanız da olur’’ dedi. ‘‘Çok çok markası bu olsun dersiniz, biri sizin için gider alır. Ama aradığınız çok özel bir ÅŸeyse, hani anlatamıyorsunuzdur, görünce hah bu diyebileceÄŸiniz bir ÅŸeydir, kendiniz gider bulursunuz onu...’’ HoÅŸ bir yazıydı, ama fırsatım olsaydı kendisine ÅŸunu söylemek isterdim: Çok sevdiÄŸiniz, sizin zevklerinizi de bilen bir arkadaşınız vardır. O derse ki, ‘‘Ya bak bir yerde bir ÅŸey gördüm. Tam senin tarzın. Bir git onu gör. HoÅŸlanacağını düşündüm. Ama karar senin...’’ Hiç mi ona itimat etmezsiniz? Bizim görücü usulü böyle oldu. Ãœstelik gençler birbirinden hoÅŸlandı... Birbirlerine bir bakışları var ki... Harika bir ÅŸey yaşıyorlar... Masum bir sevgi... Benim kalbimin pası bile çözüldü onlara bakarken!Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!