Kız senin sebebine...

KARADENİZ türkülerinin sözleri komik olur genellikle. En ağlanası durum bile esprili bir dille ifade edilir.

Bakın, derinliği yoktur demiyorum ama hani içleneyim deseniz içlenemezsiniz. Ya da bana öyle geliyor, bir de Karadenizlilere sormak lazım tabii.

Fakat biraz önce kulağıma çalınan şu sözler yüzümü kara çıkardı doğrusu.

‘‘Kız senin sebebine kaldım İstanbullar'da.’’

Eski, bildiğim bir türkü gerçi ama nedense ilk defa dikkatimi çekti sözleri. Ve hakikaten çok etkilendim.

Neden?

Son yıllarda duyduğunuz şarkı sözlerini düşünün şöyle bir...

Her birinde, eğer aşk şarkısıysa ‘‘Gel ye beni’’ yok, ayrılık şarkısıysa ‘‘Ne güzel yatmıştık’’ denmiyor mu?

Sözcükler değişiyor fakat anlam bu netice olarak.

Öyle alışmışım ki bunları duymaya, adamın biri ‘‘Kız senin sebebine kaldım İstanbullar'da’’ deyince ben de hislendim haliyle.

***

Hadi şarkıları türküleri bir yana bırakalım, hayatımıza gelelim.

Gerçi ikisini birbirinden ayırmak olmaz, şarkıların anasıdır hayat ama daha iyidir ya işte.. Hiç olmazsa o eften püften sözlerin sorumlusu çıkmış olur ortaya.

Diyeceğim şu:

Bana bir tek Allah'ın zamane kulunu gösterin ki sevgilisi için değil otu ocağı terk edip diyarı gurbette kalmak, kıçını kaldırıp iki sokak öteye gitsin.

Katiyen gitmez. Mail atar oturduğu yerden.

Onda da ‘‘Kız senin sebebine kaldım İstanbullar'da’’ya yaklaşan bir laf etse razıyım.

‘‘Seni görünce tırstım’’ diyordur en fazla.

***

Şimdi söz konusu türküyle inceden dalga geçtiğimi düşünenler olacaktır. Hatta mektuplar gelecektir, ‘‘Vay, güzelim türkümüze dil uzatmak ha!?’’

Hiç kalkışmayın!

Şu yazı hayatımın en ciddi yazısıdır.

Hakikaten en sevdiğim şarkı sözü budur. Üstüne söz tanımam. Taht kurmuştur gönlüme.

Daha iyisi çıkana kadar da bu böyle sürecektir. Ki sanmıyorum çıksın. Yukarıda da belirttim, durum malûm. Kısaca ifade etmek gerekirse, ‘‘Zarttırı zurtturu.’’

Fakat yine de Allah'tan umut kesilmez. ‘‘Kız senin sebebine kaldım İstanbullar'da’’ diyen ve hakikaten kalan adamın genleri torununa torbasına geçmiştir elbet. Bu, bir yerlerde adam gibi birileri var demektir. Onlar da günün birinde iyi bir laf ederler belki.


MIŞ-MUŞ


Humeyni'nin torunu laiklik çağrısı yapmış.

Takıyye modası yayılıyor.

*

Kadınların evlilik kararını aşktan çok erkeğin geliri, statüsü ve eğitimi belirliyormuş.

Bunu biz zaten biliyorduk da kadının ilgisini kara kaşıyla kara gözüne yoran erkek kısmının da öğrendiği iyi oldu.

*

AB'nin Türkiye ilerleme raporunda ilk kez bir hükümet için attığı hızlı adımlarla ilgili özel takdir programlarına yer veriliyormuş.

Neyse... Yüreğime su serpildi. Tek kanan biz değiliz demek ki.
Yazarın Tüm Yazıları