Kıyamet gününün ardından
Meşhur 21 Aralık 2012 tarihi geçti gitti, peki geriye ne kaldı yadigar?
İşte geriye kalan 12 şey:
1. Şirince’ye gidenlerle dalga geçilmesi.
En ağızlara pelesenk olan cümle şuydu mesela:
“Şirince’den döndüklerinde ölü taklidi yapalım da sevinsinler.”
2. Bu sosyal baskı nedeniyle olsa gerek, herkesin Şirince’ye gitmekten son dakikada vazgeçmesi.
Ya da Şirince’nin çok kalabalık olacağını düşünüp rezervasyonunu iptal ettirmesi.
Nitekim Yılmaz Erdoğan ve Hande Ataizi iptal listesindeki ünlülerdendi.
3. Şirince’ye beklenenden az kişi gelince kıyamet şarabı ve kıyamet lokumlarının tezgahlarda kalması!
4. Kıyamet saati olarak söylenilen 13.11’de Şirince’deki kalabalığın ciddi ciddi geri sayım yapması ve sayımın sonunda “Yeni Çağ’a girdik!” diye gümbür gümbür anons edilmesi.
5. Geri sayım bittikten sonra Şirince’deki kalabalık içinde bir gencin yanındaki arkadaşına dönüp, “Oğlum yeniden doğduk! Doğumgünün kutlu olsun” demesi!
6. Saatler ilerledikçe “E hani hiçbir şey olmadı” şeklindeki tuhaf bir umutsuzluğun dile düşmesi...
7. Yine saatler ilerledikçe, “E ben demiştim, bunların hepsi saçmalık” diyenlerin sayısının artması...
8. Foton kuşağının ve bu kuşakla beraber hayatımızda neler olabileceğinin gün boyu muhabbetlere sızmış olması...
9. En inanmayanın bile, “Son günlerde bir acayip hissediyorum, hayatımdaki her şey hızlanmaya başladı, içimden ne geçirsem oluyor” şeklinde başlayan bir enerji konuşması yapmaya başlaması...
10. Herhangi bir felaket olmayınca Mayalar’ın küfür kıyametten nasibini alması.
11. “Şu an dünyada olup bitenler zaten kıyametin kendisi şekerim” şeklinde başlayan klişe konuşmanın da gün boyu en popülerler arasında yerini inatla koruması...
12. Olası bir “son” fikrinin insanları hem eğlendirdiği hem de korkudan kalplerini güm güm attırdığının şahane bir şekilde gözlemlenmiş olması...
Pilotun mutluluk konuşması
Şirince’deki 21 Aralık etkinlikleri bitmiş, gecenin bir yarısı dönüş yoluna geçmişim.
Yani THY’nin İzmir- İstanbul uçağındayım.
Her şey rutin her şey olağan.
Pilotun konuşmasıyla beraber bu olağan gidişat birden kırılıyor.
Çünkü pilot şöyle diyor:
“Hanımefendiler, beyefendiler, çocuklar ve kendini hep çocuk gibi hissedenler, hepiniz uçağımıza hoş geldiniz!”
Herkes gülümsüyor bu anonsla beraber, gevşiyor.
Ve pilot konuşmasına aynı tonda devam ediyor:
“Bulutların üzerindeki gezintimize az sonra başlayacağız.
Bu gezintimizde bize bazen güneş, bazen ay ve yıldızlar eşlik ediyor.
Ama sizler daima yanımızdasınız, hep varsınız.
Sizlerin enerjisini hep hissediyoruz.
Mutluluk hep gölgeniz olsun.”
Tipik ve kısa pilot konuşmalarından farklı olan bu konuşmayı uçaktaki herkes çok beğendi.
Yolculuğun sonunda mutluluk pilotu Alper Demirer’in yanına gidip “Şahaneydiniz!” demeyi ihmal etmedim tabii.
