‘Su gibi akan’ bir felsefi diyalog

Güncelleme Tarihi:

‘Su gibi akan’ bir felsefi diyalog
Oluşturulma Tarihi: Eylül 20, 2018 11:39

Aralarında kuvvetli felsefi yöntem ayrımları olan iki ünlü filozof, Alain Badiou ve Jean-Luc Nancy’nin ‘Alman Felsefesi Üstüne Diyalog’u, sempatik atışmalarla dolu, ‘su gibi akan’ bir felsefi konuşma-diyalog kitabı.

Haberin Devamı

Son zamanlarda okuduğum en güzel, en eğlenceli ve bir o kadar da en bilgi verici kitaplardan birinin, iki büyük filozof Alain Badiou ve Jean-Luc Nancy’nin diyaloğuna dayanan ‘Alman Felsefesi Üstüne Diyalog’ olduğunu söyleyebilirim. İki ünlü filozof, açıkça büyük görüş ayrılıklarıyla dolu olan, birbirleriyle kıyasıya ve bilgi veren felsefi bir tartışmayı gerçekleştiriyor.

Kitap; Berlin Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde, Jan Völker’in 2006’da yönettiği bir performatif-tartışmanın kitaplaştırılmış hali. Alman felsefesini, Almanya ve Fransa bağlamında ele alan iki Fransız filozofun felsefi tartışması, ileri sürülen fikirlerin güzelliğinin yanı sıra, felsefi okumaların aynı dönem filozofları tarafından nasıl farklı değerlendirildiğini göstermekte ve bugünkü genç felsefe okuyucularına oldukça hoş olarak niteleyebileceğim bir örnek teşkil etmekte. Farklı okuma biçimlerinden geçen Alman ve Fransız felsefesinin siyasi ayağının da söz konusu edildiği tartışmalarda Alain Badiou’yu bilenler için şaşırtıcı olan, kendi kurduğu ve uğraklar olarak nitelendirdiği felsefe tarihinin yerleri ve zamanlarını göz önünde bulundurduğumuzda, “Tam olarak Alman olmadığı ve hatta filozof bile değil” diye nitelediği Marx’ın, diyaloğun daha en başında değil de sonrasında yer alması değil midir?

Haberin Devamı

Badiou filozofları üç kategoriye indirgiyor: İsterikler, saplantılılar, paranoyaklar: Kendisini ‘paranoyak’ olarak tanımlarken Kant’ın da ‘saplantılı’ bir kişilik olduğunu ileri sürüyor. Kant’ı “Bir yaz mevsimini beraber geçirmek istemeyeceğiniz bir filozof” olarak sunuyor; halbuki her şeye rağmen, Badiou için “Hegel ile bir yaz geçirilebilir”. Hegel ‘Mutlak sistem’i kurduğunda onunla hangi ortamda yaz geçirilebilecektir? Kant’ı sevmiyor Badiou ama Hegel’i seviyor. Küçümseyerek ‘uşağı hariç’ başka kimsenin yaşamak istemeyeceği bir filozof olarak Kant’tan hoşlanmadığını vurgulamayı da ihmal etmiyor. Zaten Badiou için, “Hiç kimsenin birlikte yaşayamayacağı bir filozof, ne olursa olsun bir sorundur.” Mesela bu bakımdan Kant’ın sorunu, Descartes ve Hegel için mevzubahis değildir!

Haberin Devamı

Ve Badiou’nun negatif diyalektik üzerine söylediği de ilginçtir: “Stalin’le birlikte egemen olan fikir, bir sorunu çözmek için çözmemizi engelleyen düşmanları ve sabotajcıları aramak ve gerekirse yaratmak gerekliliğidir.” Bu sorun Alman olsun Fransız olsun bugünün dünyasının sorunu olmaya devam etmekte. Olumsuzlama olarak kurulan düşmana hitap eden bir söz: “Hep senin hatan!”Tabii, kitapta, iki büyük filozofun birbirlerine getirdikleri eleştiride ve de bilhassa en başından itibaren Badiou’nun söylediklerine karşı çıkan

Nancy’nin itirazları sırasında, Badiou’nun cevap olarak “Haydi vur bakalım!” veya “Bana sormakta haklısın, felsefenin neden başladığını çok iyi biliyorum!” veya Nancy’nin “Matematik neden ortaya çıktı?” sorusuna Badiou’nun “İşte bunu bilmiyorum!” vb. diye vurgulaması ve Nancy’nin de matematiğin neden ortaya çıktığını cevaplarken “Ben söyleyeceğim, tanrılar çekip gitti de ondan”, “Hegel’in önce mitler, naiflik vb. vardı. Sonunda akıl ortaya çıktı: Mathème” ve “Artık matematik ve rasyonele ait hakikat ile birlikte hiçbir şey verili değildir” ifadeleri, yoğun bir konuyu basit bir dil içinde olduğumuzu göstermekte. Kuvvetli felsefi yöntem ayrımlarına rağmen birbirini okuyan, takip eden iki filozofun sempatik atışmalarını okumak bu kitabı özel bir yere koyuyor ve ‘su gibi akan’ bir felsefi konuşma-diyalog çıkıyor karşımıza.

Haberin Devamı

ALMAN FELSEFESİ ÜSTÜNE DİYALOG
Alain Badiou, Jean-Luc Nancy
Çeviren: A. Nüvit Bingöl, Levent Konca
Metis Yayınları, 2018
96 sayfa, 15 TL.

‘Su gibi akan’ bir felsefi diyalog

BAKMADAN GEÇME!