Osmanlı dönemi edebiyatçılarıyla anket...

Güncelleme Tarihi:

Osmanlı dönemi edebiyatçılarıyla anket...
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 17, 2018 15:55

Osmanlı entelektüel dünyasının edebiyat açısından zihin yapısını anlamayı mümkün kılan bir çalışma. Handan İnci’nin hazırladığı ‘Tahkikat-ı Edebiye’de Mithat Cemal Kuntay’ın; Abdülhak Hâmid Tarhan’dan Halide Edib Adıvar’a dönemin edebiyatçılarıyla yaptığı anketi inceleyebilirsiniz.

Haberin Devamı

Ruşen Eşref Ünaydın’ın hazırladığı ‘Diyorlar ki’ kitabından önce yöntem ve biçim açısından olmasa da amaç yönünden başka bir çalışmanın olduğundan Handan İnci vasıtasıyla haberdar olduk. Servet-i Fünun dergisinde yayınlanan metinlerde, dönemin yazar ve şairleri Mithat Cemal Kuntay’ın ‘anket’ sorularına cevap veriyorlar. 1909’ların siyasal ve kültürel armosferi düşünüldüğünde, bu yolla Osmanlı entelektüel dünyasının edebiyat açısından zihin yapısını anlamak biraz daha mümkün olur. Handan İnci, anketin Batı edebiyatına benzerliğinden ve ‘sorgulama’ vasfından özellikle bahsediyor. Bu sebepten cevaplar kadar yanıtlama süreleri de değişiyor.
On yedi yazar (ki içlerinde Ahmet Reşid Rey, Kemalpaşazade Said, Mehmet Said Paşa gibi tamamen yana düşmüş isimler de vardır) genellikle kısa cevaplar verirler. Biraz da anketin ruhu böyledir. En uzun yazan Rıza Tevfik Bölükbaşı’dır. Hazret ne yazmaktan tasarruf eder ne de sorup/ sorgulamaktan. Benim ilk dikkatimi çeken nokta ise anketin gönderildiği bazı şehirler oldu. Basra, Madrid, Midilli, Yozgat. Şehir ismi bulunmayan cevapların da İstanbul’dan gönderilip gönderilmediği açık değil. Romantizm, Realizm, Sembolizm ve Klasizm gibi akımların şair ve yazarlara özellikle sorulması da, devrin edebiyatçılarının Batı’yı ne kadar geriden izlediklerinin kanıtı bence. Sadi, Hafız ve Firdevsi’nin yanına Shakespeare, Hügo, Racin yerleştiren Abdülhak Hamit ile Lafontaine, Moliere, Dante ve Couppe’yi anan Cenap Şahabettin birdirler.
Tanzimat ve Meşrutiyet yazarlarını okuduğunu söyleyen Süleyman Nazif bana daha kendisi göründü. Ayrıca Doğu Edebiyatına dair soruların bulunmasını da Mithat Cemal’in kavrayış ve bakış derinliğiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Hüseyin Cahid Yalçın’ın ‘Hayal İçinde’ serzenişine de gülümsedim. Poetik bağlamda en açık olan ve bunu realize edebilen ise Mehmet Akif’tir. Halide Edip ise Tolstoy ve Dostoyevski’den bahsederek kendi farkını ortaya koyar. ‘Nazari hayattan hakiki hayata bir türlü giremiyorum, girmekten korkuyorum’ diyen Yusuf Akçura, edebiyatla meşgul olmadığını vurgulamanın dışında, sonradan gönderdiği bir kartla 300 Franklık mükafat kazandığını da ekler. Şeyh Galip ile Abdülhak Hamid’i ‘ruh ikizi’ olarak tanımlayan Ahmet Hikmet’e ise bağdaştırmanın zirvesine oturur.
Handan İnci sorular arasında eski edebiyata vurgu yapılmasının haklı olarak altını çiziyor. Bu nokta, mevcut yazar/ şairlerin edebiyatımıza hangi bütünlükten bak(abil)dıklarını az da olsa sezdiriyor. Fakat soruda amaçlanan şeye ulaşıldığını söylemek de güç.
Sistematik olarak en sağlam düşünen şüphesiz Rıza Tevfik’tir. Felsefi kavramlarla sanat kavramlarını yerli yerine oturtur. Michelangelo’ya dayanarak sanattaki subjektiflik meselesini dile getirir ve ‘ sanat ancak subjektif olabilir.  Yaratmak suretiyle kişiliği ortaya koymanın başka yolu yoktur.’ Bu görüş, kendisi de dahil ankete katılan bütün şair ve yazarları değerlendirecek temel ölçüdür. 

Haberin Devamı

TAHKÄ°KAT-I EDEBÄ°YE Â

Osmanlı dönemi edebiyatçılarıyla anket...

Ä°LK EDEBÄ°YAT ANKETÄ°
Hazırlayan: Handan İnci
Everest Yayınları, 2018
176 sayfa, 16 TL.

BAKMADAN GEÇME!