Oğuz Atay'ın bilinmeyen 10 özelliği
Güncelleme Tarihi:
Usta yazar Oğuz Atay'ın ölümünin üzerinden 41 yıl geçti. Çok okunan ve sevilen büyük yazarlarımızdan Oğuz Atay, 12 Ekim 1934 tarihinde Kastamonu'da doğdu. 13 Aralık 1977 yılında beynindeki tümör sebebiyle hayata gözlerini yuman yazar Atay kitaplarında düşü ve gerçekliği harmanlar ve üstkurmaca adı verilen kurgu türünü kullanan ilk yazarlardan biri olarak kabul görür. Oğuz Atay, bu anlamda postmodernist bir yazardır.
13 Aralık 1977'de hayatını kaybeden yazar Oğuz Atay'ın bilinmeyen özelliklerini derledik...
Kadıköy vapur iskelesi yapımında kontrol elemanı olarak çalıştı
İlk ve ortaokulu Ankara'da okuyan Atay, 1951'de bugünkü adı Ankara Koleji olan Ankara Maarif Koleji'ni, 1957'de İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden mezun oldu. Askerliğini 1957-59 yılları arasında yaptıktan sonra tamir ve kontrol elemanı olarak Kadıköy vapur iskelesinin yapımında çalıştı. Görevinden istifa ettikten sonra İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi (şimdiki Yıldız Teknik Üniversitesi) İnşaat Bölümü'nde öğretim üyesi oldu.
Babası uzun yıllar CHP'de milletvekilliği yaptı
Oğuz Atay'ın babası Cemil Atay 11 yıl milletvekilliği yapmış bir avukattır. Annesi ilkokul öğretmenidir. Atay'ın kendisinden küçük bir de kız kardeşi vardır. Oğuz Atay feminist yazar Ayşe Düzkan'ın dayısıdır.
Gençlik yıllarında karikatürle ilgilendi
İçine kapalı bir çocukluk geçirdiği bilinen Atay sokakta, çevresinde gördüklerini kağıda karikatür olarak döker. Atay'ın bu yıllarda oluşan ince mizah anlayışı daha sonra yazacağı kitaplarda da kendini gösterir.
Eşiyle söyleşi sırasında tanıştı
Atay, Yeni Ortam gazetesinde muhabir olan Pakize Kutlu ile 1972’de bir söyleşi vesilesiyle tanıştı, 1974 yılında evlendiler.
'Tutunamayanlar'ı Beyoğlu'ndaki Hayriye Caddesi'ndeki evde kaleme aldı.
Tutunamayanlar romanındaki karakterler aslında arkadaşlarıydı
Atay, 'Tutunamayanlar' romanı hakkında verdiği bir röportajda "Selim Işık kimdir?" sorusuna yazarın verdiği cevap "İntihar eden bir arkadaşım, Ural var (...) Belki ben varım. Adlarını yazmanın sakıncalı olacağı birkaç arkadaşım var." şeklinde olmuştur. Yazarın kitaplarındaki karakterlerine çoğu zaman etrafındaki insanlar ilham vermiştir.
Tutunamayan kitabının yayımlanmadan önceki hali
Yılmaz Güney'in 'Arkadaş' filminde Oğuz Atay izi
Yılmaz Güney'in 'Arkadaş' filminin ilk üç dakikasının diyalogları da Oğuz Atay'a ait olduğu biliniyor.
Öyküsünü kısa film yaptı ancak film kayboldu
"Beyaz Mantolu Adam" hikâyesini kısa film olarak çekmiş ama film kaybolmuş. Çetin Yalçın'ın arşivinden çıkan fotoğraf filmin final sahnesinin çekildiği plajdan.
Günlüğü kayboldu
Oğuz Atay'ın 'Günlük' adıyla yayımlanan defteri yazar öldükten sonra kayboldu. Defter defalarca el değiştirdi sonunda Gürsel Göncü adında bir öğrenci tarafından edebiyatçı Cevap Çapan'a ulaştı. 1984 yılında defterden bölümler Milliyet gazetesinde yayımlandı. O yıllarda Milliyet'in kültür sanat sayfasını hazırlayan Enis Batur ve Ömer Madra günler süren bir Oğuz Atay dizisi yayımlarlar.
Oğuz Atay'ın mezarı, Edirnekapı Sakızağacı Şehitliğinde 5. adada bulunuyor.