Nedim Gürsel’in gerçekliğinin peşinde...

Güncelleme Tarihi:

Nedim Gürsel’in  gerçekliğinin peşinde...
Oluşturulma Tarihi: Aralık 07, 2017 11:41

Hâle Seval, on iki yıl önce yayımlanan ‘Yeryüzünde Bir Yolcu-Nedim Gürsel’ adlı nehir söyleşi eserinden sonra, şimdi de ‘Nedim Gürsel’i Okumak-Kentler, Kadınlar Yalnızlıklar’ isimli kitabıyla karşımızda. Seval bu kez Gürsel’in eserlerini, bir ‘araştırmacı’ ve ‘felsefeci’ olarak inceliyor. Gürsel’deki değişimi, yaşam biçimini ve hayata bakışının eserlerindeki yansımalarının ipuçlarını veriyor...

Haberin Devamı

Nedim Gürsel’in hayatı hep hareket doludur. Çocukluğundan ilk ergenlik çağına, oradan gençliğine ve olgunluk çağına kadar... Bu hareketlilik, Gürsel’de sorumlulukları kendisinde bulunan ve sadece kendisine has olan bir ‘iç dünya’nın olmasını doğurur. O nedenle Nedim Gürsel, sadece kendisine karşı sorumludur ve yaptığı eylemler, sorumluluklarını doğurduğuna göre; sorumluluk da eylemlerinin tanığı durumundadır ve bu tutumu eserlerine yansımıştır. Eserlerindeki her eylemin öznesinde aslında Nedim Gürsel’in hayatından kesitler vardır. Kentler, kadınlar, yolculuklar, duygular...
“Gürsel, ‘Çıplak Berlin’ adlı deneme kitabında ,buna ek ‘Şeytan, Melek ve Komünist’ adlı romanında Berlin’in bu yıkımını, bölünmüşlüğünü uzun uzun anlatır. Ya İstanbul, hep aynı Sevgilim İstanbul’daki İstanbul mudur? O da içten gelen yenilenmelere, devinimlere, bozulmalara, yatay kent olmaktan dikey kent olmaya doğru yol almıştır”. (s.34)
Nedim Gürsel, eserlerinde duygularıyla duyduklarını, iradesi ile eylem arasında uyumlu bir beraberlik kurmak için çabalar. Ona göre insan kendisine yakışan bir şekilde yani gerçek iradesiyle ölçüsünü bilerek hareket etmelidir. Bu noktada iradeye aşırı güven insanı aldatır, yanlış yola iter ve yanılgılara götürür.
Nedim Gürsel’i Okumak’ta Hâle Seval’in anlatmak istediği; insanı harekete zorlayanın bizzat kendisinin gereksinimlerinin olması ve insanın hareketleri ile iradesinin uyum içinde bulunması gerektiğidir. İnsan, bu hareket ve iradesi sayesinde tüm evrenin önüne koyduğu kapsamlı bir yapı oluşturur. Gürsel’in dünyası çok zengin ve çapraşık bir gerçeklik içermektedir. Bunu eserlerindeki kadınlardan söz ederken görmek mümkündür. Bu bağlamda Gürsel’in kişiliğinde insan gerçeğinin bütününü eserlerinde düşünmek ve aramak gerekmektedir. Gürsel’de üstü kapalı anlatım süreksizdir. O, hareketlerinin gerçekliğini olayda aramaktadır. Olaydan önce olduğu gibi düşünmeden önce de muhakkak başka bir kaynağın var olduğuna inanmaktadır ve eserlerinde o nedenle sıklıkla tarihe ve tarihi olaylara yönelmektedir. Böylece hem düşüncesine hem de anlatımlarına somutluk ve süreklilik kazandırmaktadır. Bu da onun yaradılış mizacıyla çelişkiyi ortadan kaldırmakta, eserlerinin hayatın içinde ve de adeta hayatın bir devamı olarak algılanması ve görülmesini sağlamaktadır.
“Nedim Gürsel’in yazarlığını besleyen yalnızlık, bu yalnızlığını unutuş için sığındığı kent ve kadındır. Aşklar, cinsellik veya erotizm yalnızlığının ve kentlerin birer ek motifidir. Onun mekânlarla olan ilişkisi kuvvetli ve önemlidir. Bu mekân kentin sokakları, caddeleri, kafeleri, eski tarihi binaları, otel odalarıdır. (...) Kadın bir sığınıştır ama sürekli kalınacak bir yer değildir. (s. 189) Hâle Seval, onun hareketlerini bu sebeple eserlerinin ve arayışlarının kendi zekâ ve iradesinin ürünü olarak ortaya çıktığına vurgu yapıyor. Bunun için Gürsel, düşünce ve hareketlerinin kişisellikten çıkıp toplumsallığa dönüşmesi için tarihsel ve dinsel konuları eserlerinde ele alıp yer yer çözümlemelere gidiyor.
Seval, kendisinin de felsefeci olması sebebiyle, yazar hakkında sık sık analizler yaparak ‘büyülü bir sürgünlük’, ‘dil kırılması’, ‘kent yalnızlığı’ gibi kavramlar çerçevesinde edebiyat dünyamızda elli yılını doldurmuş Nedim Gürsel’i, okuyucuya anlatmaya çalışıyor ve okuyucunun Gürsel’in satırlarında onun gerçekliğini bulmasını ümit ediyor.

Haberin Devamı

Nedim Gürsel’in  gerçekliğinin peşinde...
NEDİM GÜRSEL’İ OKUMAK
KENTLER, KADINLAR, YALNIZLIKLAR
Hâle Seval
Doğan Kitap, 2017
208 sayfa, 19 TL.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!