‘Mikrotonlar olmadan bu toprakların müziğini çalamazsınız’

Güncelleme Tarihi:

‘Mikrotonlar olmadan bu toprakların müziğini çalamazsınız’
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 05, 2018 12:06

2008 yılında tasarladığı ayarlanabilir mikrotonal gitarla Doğu ve Batı müzikleri arasında bir sisteme dayalı yepyeni köprü kuranlar besteci, aranjör ve akademisyen Tolgahan Çoğulu ile yeni albümü ‘Mikrotonal’i ve albüme bu ismi veren enstrümanın hikayesini konuştuk.

Haberin Devamı

‘Mikrotonal’ hayırlı olsun. Albümün içeriğine geçmeden önce -çok teknik detaylara girmeden mümkünse- mikroton nedir anlatabilir misin lütfen?
Piyanodaki tuşlar ya da gitarda parmağımızın bastığı perdeler yarım sestir, mikroton değildir. Yarım sesten küçük her sese ise mikroton denir. Bu nedenle bağlamada ve tanburda normal gitardan daha fazla perde vardır. Türkiye’nin geleneksel müzikleri mikrotonaldir, yani mikrotonlar makamların önemli yapıtaşlarıdır. Mikrotonlar olmadan bu toprakların müziğini çalamazsınız.

1990’ların ortalarında Boğaziçi Üniversitesi’nin folklor kulübünün müzik ekibinde ve daha sonra Kardeş Türküler içinde olmasaydın, başka bir müziğin yolcusu olur muydun?
Eğer Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü yerine konservatuarda gitar okusaydım büyük ihtimal ayarlanabilir mikrotonal gitarı tasarlayamazdım. Konservatuarlar her ne kadar bir müzisyene çekici gelse de müziğe, sanata, öğrenciye yaklaşım biraz kısıtlayıcı olabiliyor. Örneğin, klasik gitar bölümünde okuyan öğrencinin lisans programında dört sene boyunca çalacağı eserler bellidir. Bu eserler genellikle dünyadaki konservatuarların gitar programlarıyla uyumludur. Bir yandan bu repertuarı çalmak için çok vakit harcamak, diğer yandan armoni-solfej alanlarına yetişmeye çalışmak müzikte yaratıcı çalışmalara girmeyi çok zor hale getiriyor. Bu nedenle Boğaziçi Üniversitesi’nde sevmediğim bir bölümde okuduğum için memnunum.

Haberin Devamı

2000 yılında yapılan çalıştayda şu soruya yanıt aramışssınız: Doğu makamlarının, Anadolu’nun mikrotonal seslerine gitarda nasıl ulaşılabiliriz? Perdesiz gitar hangi sebeplerle ihtiyaca yanıt vermedi?
Gitar çalan ve yaşadığı yerin geleneksel müziklerini çalmak isteyen Türkiye’deki birçok insan gibi ben de 20 sene önce gitarımın perdelerini söktürüp perdesiz gitar haline getirdim. Erkan Oğur’un ‘Bir Ömürlük Misafir’ kült albümünün hayranı olarak oradaki eserleri çalmaya çalıştım. Hem bana çok zor geldi, hem de perdesiz gitarın sesinin çok farklı olduğunu anladım. Perdesiz gitar, sesi ud ve gitar arası harika bir çalgı. Seslerin uzamaması ve çalım zorluğu nedeniyle daha çok, tek sesli bir enstrüman. Bir karar vermem gerekti, ya ud derslerine başlayıp perdesiz gitar yolundan gidecektim. Ama daha kolay olan yolu seçtim.

Haberin Devamı

Peki mikrotonal gitarı mevcut şekliyle tasarlarken hangi donelerden faydalandın?
Hedefim klasik gitarda her şeyin sabit kalması, sadece mikrotonlara da ulaşmak oldu. Bunun için İTÜ MİAM’da doktora yaparken mikrotonal gitarların tarihini inceledim. 1852’de Lacote’un, 1985’te Vogt’un tasarımlarını geliştirerek 2008 yılında ayarlanabilir mikrotonal gitarı tasarladım. Yani klasik gitarım var, her şey aynı, ama ek olarak mikrotonları da çalabiliyorum.

Mikrotonal gitarın Batı müziğine de hizmet eden bir enstrüman olduğunu duymak zor değil. Rönesans lavtası, viola de gamba, santur gibi enstrümanların yanında mikrotonal gitarın da yeri olabilir, ne dersin?
Kesinlikle katılıyorum. Öncelikle şunu hatırlatmakta fayda var: Mikrotonal gitar ile sadece Türkiye’nin, Hindistan’ın, Endonezya’nın geleneksel müzikleri değil Rönesans ve Barok dönemde çok kullanılan akort sistemleri, sesleri oluşturan armoniklerin kullanıldığı doğal sistem ve çağdaş Batı müziği diyebileceğimiz alandaki besteler çalınabiliyor. Günümüzde kullandığımız ve yarım seslere dayanan ses sistemi yaklaşık 200 senedir tartışılmaz bir sistem oldu. 19. yüzyıldan önce bu sisteme akortsuz diyen birçok müzisyene rastlayabilirdiniz Avrupa’da. Özetle bu çalgı, erken dönem müzik topluluklarında yerini alıp herhangi bir akort sisteminde her müziğe eşlik edebilir.

Haberin Devamı

Hatta albüm özelinde işi daha da ileri taşıyıp bir saykedelik rock grubu olan King Gizzard and the Lizard Wizzard’dan iki parça yorumlamışsın.
Bunun hikâyesi ilginç. 2017’nin başında YouTube’daki takipçilerim bana heyecanla mesajlar yolladılar. KGLW diye Avustralyalı bir grup elektro ve bas mikrotonal gitarlar kullanarak ‘Uçan Mikrotonal Muz’ adında bir albüm yapmış. ‘Sleep Drifter’ şarkısını dinleyince şok oldum. Benim yıllardır çaldığım Aşık Veysel’in ‘Kara Toprak’ eserinden ilham almış Hüseyni makamında bir beste. Ben de oturup bir karşılaştırma videosu yaptım. Bu bir anda grup fan’ları tarafından çok izlendi ve grubun vokalisti ve gitaristi Stu’dan e-mail geldi. Meğer benim videoları çok izlemişler, tüm gitarları benim videomda anlattığım Ricardo Moyano’nun akort sistemine göre yapıp perdeleri yerleştirmişler. Beni Londra’daki konserlerine davet ettiler. Çok ilginçti, 5000 kişi grubun çıkmasını bekliyor ve bir saat boyunca salonda Erkin Koray, Moğollar, Selda Bağcan çalıyor. Zaten albüm bence tam bir Anadolu rock albümü. Neyse sonra arkadaş olduk, İstanbul’da iki gün buluştuk, gezdik. Ben de albümü çok sevdiğimden iki eserin cover’ını yaptım.

Haberin Devamı

Dünyada mikrotonal gitara nasıl bir ilgi var?
Çok ilgi var. Son 10 senede 33 ülkeden davet aldım ve bu ülkelerde konser ve seminerler verdim. Konser olarak mikrotonal gitar ile Türkiye’de dört konser vermişim, yurtdışında 50’nin üstünde. En son Almanya’da üç senelik bir projeyi tamamladık. Würzburg Müzik Üniversitesi ve İTÜ ortaklığında beş üniversitenin gitar bölümleri bir araya geldi ve mikrotonal gitarlar için 12 besteci yeni eserler yazdı. Sanırım hayatımda bir daha bu çapta bir proje yapamam. Projenin belgeseli ‘Guitarplus Microtonal Würzburg’ adıyla internette izlenebilir.

Bu enstrümana ilgi duyanlar nerede, ne kadar süreyle, nasıl bir eğitim almalı?
Bu konsept gitarda bir ‘upgrade’ olduğu için klasik/elektro/bas gitar öğrenirken, gitarınıza perde yapıştırarak Hüseyni türkülere çok rahat girebilirsiniz. Fernando Perez ile yazdığımız dünyadaki ilk mikrotonal gitar kitabı geçen aylarda İngilizce olarak İspanya’da basıldı. Kendi gitarınıza perdeler yapıştırarak en basitten zora 20 Türk ve İran geleneksel müziğini çalabiliyorsunuz.

Haberin Devamı

‘Mikrotonlar olmadan bu toprakların müziğini çalamazsınız’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!