Makinelerle kuşatılmış bir dünyada hayallere ne olur?

Güncelleme Tarihi:

Makinelerle kuşatılmış bir dünyada hayallere ne olur
Oluşturulma Tarihi: Mart 15, 2018 15:27

Noelia Blanco, ‘Değirmenler Vadisi’nde okuru makinelerle kuşatılmış bir dünyaya götürüyor ve o dünyanın makineleşmiş insanlarına çeviriyor yüzümüzü.

Haberin Devamı

Son günlerin en popüler konularından; yapay zekâ, akıllı, daha da akıllı, giderek insansı robotlar... Konunun en hararetli tartışmaları “Peki robotlar insansılaştıkça insanlığa ne olacak?” sorusunun etrafında dönüyor. Bilim insanları yakın gelecekte, hayal bile edemeyeceğimiz gelişmelerin yaşanacağından söz ediyor. Belki de cevap tam olarak bu; ‘hayal bile edemeyeceğimiz’ bir dünyada hayal edememek...
Noelia Blanco, ‘Değirmenler Vadisi’nde okuru makinelerle kuşatılmış bir dünyaya götürüyor ve o dünyanın makineleşmiş insanlarına çeviriyor yüzümüzü.
“Değirmenler Vadisi’nde birbirine benzeyen erkekler, kadınlar ve çocuklar yaşarmış. Bir gün, her şeyi en iyi yapan makineler gelmiş. Bu her şeyi en iyi yapan makineler sayesinde her şey kusursuzmuş. Kusursuz bir an yaşamak, kusursuz bir tatlı yemek ya da kusursuz bir arkadaş edinmek için bir düğmeye basmak yeterliymiş.”
Böylece Değirmenler Vadisi’nin birbirine benzeyen -ruhen insan olan insanları zamanla hayal kurmayı bırakmış.
İnsanların kusursuz yaşam uğruna teslim olduğu böylesi bir dünyada feda edilen sadece hayaller olmuyor elbette. Doğa da ilk gözden çıkarılanlardan ne yazık ki. Değirmenler Vadisi’nde de doğa daha fazla direnememiş, rüzgâr vadiyi terk etmiş ve yeldeğirmenleri eskisi gibi dönmez olmuş.

Haberin Devamı

Ama gökyüzünde yıldızlar parıldamaya devam ettiği sürece bir yerlerde hayal kurmaktan vazgeçmeyen birileri, gerçekleşmeyi bekleyen saklı dilekler kalmış demektir. Tıpkı köyün terzisi küçük Anna gibi. Kıpkızıl saçları ve saçlarının arasına sakladığı hayalleriyle bu distopyayı yırtacak bir ışık yayıyor Anna. Her şeyi en iyi yapan makineler geldiğinden beri sadece ufak tefek sökükleri dikmekten başka bir işi kalmayan Anna, denizlerden danteller işlediğini, yıldızlardan düğmeler diktiğini, bulutlardan montlar yaptığını hayal ediyor. Her akşam makineler köy halkını uyuturken o, uyanık kalıp vadide gezintilere çıkmaktan asla vazgeçmiyor. Ve bir gece yolu, uçmayı hayal eden, göklere çıkmak için kendisine kanatlar yapmaya çalışan Bay-Kuş ile kesişiyor. Gerçek kanatlara sahip olmadığı için uçamayan ama denemekten asla vazgeçmeyen bir insana rastladığı için umudu büyüyüp kocaman olan Anna, Bay-Kuş’a uçması için bir kıyafet dikeceğine söz veriyor.
Günlerce çalışıyor, bildiği her şeyi deniyor ama boşuna...
Hem Anna’nın saçlarında saklı düşleri salıvermesi ve onları savurup uçurması için hem de kocaman gövdeli Bay-Kuş’un gökyüzünde süzülebilmesi için rüzgârın da vadiye dönmesi gerektiğini anlayan Anna’nın Püf Çiçekleri Bahçesi’ne yolculuğu tam da o an başlıyor. Bundan sonrası bambaşka bir lezzete bürünen, başlı başına bir masal adeta.
Noelia Blanco’nun şiirsel anlatımını Valeria Docampo’nun çizimleri tamamlıyor. ‘Büyük Sözcük Fabrikası’nın çizeri olarak hatırladığımız Docampo, rüzgârın varlığı kadar yokluğunu da güçlü biçimde hissettiriyor, makinelerin kasvetli bozkırlığından altın renkli umuda uzanan düşsel bir dünya yaratıyor.
Bir uyanışı simgeleyen masal, püf diye savuruverdiğimiz bir karahindiba tüyü gibi süzülüp kalbimizin orta yerine konuyor.

Haberin Devamı

Makinelerle kuşatılmış bir dünyada hayallere ne olur

Değirmenler Vadisi
Noelia Blanco
Resimleyen: Valeria Docampo
Çeviren: Gülce Göyçen Karagöz
AMB Yayınevi, 2017
40 sayfa, 22 TL

BAKMADAN GEÇME!