Kore’nin ‘Mezbaha’sı

Güncelleme Tarihi:

Kore’nin ‘Mezbaha’sı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2019 10:52

Kore edebiyatının yükselen yıldızı Kim Un-su, ‘Komplocular’da yalnız bir tetikçinin gözünden Seul’un yeraltı dünyasındaki değişimi anlatıyor. Kara mizahı ve gerilimi hiç düşmeyen ‘Komplocular’, şiddetin felsefi derinlikle dengelendiği, mükemmel dille yazılmış bir kara roman.

Haberin Devamı

Kim Un-su, 1972 yılında Güney Kore’de, Busan adında bir liman kentinde doğdu. Kyung Hee Üniversitesi Kore Edebiyatı bölümünü yüksek lisans seviyesinde tamamlayan Kim’in, 2010’da yazdığı ilk romanı ‘Komplocular’ın Fransa’da 2016’da polisiye edebiyat ödülü Grand Prix de Littérature Policière’in kısa listesine alınması Kore dışında tanınmasını sağladı. 2018’de İngilizceye çevrilen roman, Chicago Review of the Books’un sezonun en iyi gerilim romanları arasına girdi. Sonraki iki romanı ‘The Cabinet’ ve ‘Hot Blood’ da hem okuyucular hem eleştirmenler tarafından övgüyle karşılandı.

‘KÖPEK KÜTÜPHANESİ’
Aksiyon ve gerilim romanlarının -tuzaklar, ihanetler, şiddet eylemleri, sinizm gibi- belli başlı bütün özelliklerini barındıran ‘Komplocular’, bir suikast sahnesiyle başlıyor. Ancak sahnenin tasvirinden farklı bir anlatım izleyeceğimizi anlıyoruz, zira yazar öldürme eyleminden ziyade tetikçinin ruh halini yansıtıyor.
“Şimdi tetiği çekeyim mi? Şimdi tetiği çekersem gece yarısı olmadan şehre dönebilirim. O zaman küveti ılık suyla doldurup içine girerek sarhoş olana kadar sürekli kutu bira içer, Beatles plağını yerleştirip bankaya yatacak parayla ne yapacağını keyifle düşünebilirdi. (...) Her neyse bu hayaller, o tetiği çektikten sonra düşünülmesi gereken şeylerdi.” Aynı zamanda roman kahramanı da olan tetikçinin adı Reseng. Ailesini hiç bilmeyen, küçük yaşta Köpek Kütüphanesi’nin yöneticisi Rakun tarafından büyütülen ve 32 yıllık ömrünün 15 yılını Rakun’un profesyonel katili olarak geçiren bir adam. Okula gitmemiş ama bir kütüphanede büyümenin verdiği şansı iyi kullanarak kendi kendini yetiştirmiş. Sessiz, mütevazı, öldürme sanatında usta ve yaptığı işe kayıtsız. “Reseng’in herhangi bir ilkesi yok; herhangi bir ilkesinin olmaması, onun tek ilkesi...” Kütüphane kisvesi altında gizlenmiş ‘Köpek Kütüphanesi’ ise bir tür suikastçılar birliği. Yöneticiliğini yapan ihtiyar Rakun, “1920 yılında açılan bu kütüphanenin onlarca yıldır iktidarın gölgesinde asalaklaşıp nasıl yaşayageldiğini, aslında bu kütüphanenin Kore modern tarihinde meydana gelen bütün önemli suikastların merkezi olarak ne kadar kötü ve ne kadar onursuz bir geçmişe sahip olduğunu, ayrıca bu onursuz ve utanç verici geçmiş içinde yaşayan kendisini ne kadar rahatsız hissettirdiğini ifade etmek için ürkekçe köpek metaforunu kullanmış...”

Haberin Devamı

Ancak İhtiyar Rakun, çağın akışına ayak uyduramayıp giderek gücünü kaybederken yine Rakun tarafından yetiştirilen, Stanford Üniversitesi mezunu Hanca, kirli ve karmaşık kördövüşü ringine benzeyen komplo dünyasını temiz ve kullanışlı bir AVM dünyasına dönüştürmüş durumda. Hanca’nın sektörün liderliğini ele geçirmesinin önündeki yegâne engel iktidar çevrelerinde saygınlığını hâlâ koruyan İhtiyar Rakun. Kısacası büyük bir çatışmanın arifesinde, hatta içindeyiz... İşte tam bu sırada Reseng’in karşısına bu dünyaya meydan okumaya niyetlenen, ideal sahibi genç bir kadın -Mito- çıkar. Kendi hayatını kurtarmak için yol ayrımındadır Reseng; ya Rakun’u terk edip Hanca’nın organizasyonuna katılacak ya da Hanca’yı alt etmek isteyen Mito’nın yanında saf tutacaktır. ‘Yalnız Kurt’lardan olan Reseng kendi yolunu seçer; her adımı kana boyanacak bir yolculuğu...

Haberin Devamı

YENİK VE YALNIZ
Mesleği -kadın-erkek ayrımı yapmaksızın- insan öldürmek olan Reseng, hiç kuşkusuz bir anti-kahraman. Zaten hikâyenin şahıslar kadrosunda suça ve günaha batmamış neredeyse hiç kimse yok; Reseng’in patronu İhtiyar Rakun, kendilerine özgü bir ahlakları olsa de sonuçta profesyonel katillik yapan diğer tetikçiler, kurbanlar, müşteriler, cesetleri ortadan kaldıran kreatoryumun işletmecisi Kıl Yumağı ve hatta Mito bile suça ve günaha batmış durumdalar. Buna rağmen -yukarıda alıntıladığım ilk suikast sahnesinde olduğu gibi- onların iç dünyalarına ve duygularına büyük bir beceriyle nüfuz eden Kim Un-su karakterlerine empati yapmamızı sağlıyor.
Aslında ‘Komplocular’ın karakterleri, gerçek hayattaki insani durumların bir noir’e farklı rollerle yansıtılmış halleri. Yazar onların üzerinden önce insana, sonra siyasi ve toplumsal duruma dair meselelere uzanıyor.
Atomize olmuş bir dünyanın yalnız insanlarını ele alıyor Kim Un-su. Bu onun varoluşçu felsefesinin bir yansıması. Kim Un-su’ya göre “Yalnızlık, insan doğasının özüdür ve insanın kendisini bu dünyada acı çeken yegâne kişi gibi hissetmesi yanlış anlayışından kaynaklanır.” Edebiyat ve sanat ise bu yalnızlığı sağaltmanın en iyi yoludur. Romanlarında bu durumu dramatik ve abartılı karakterlerle ve kara mizahla işlemesi bu yüzden. Bu elbette bir yenilik sayılmaz. Zaten Kim Un-su da bunun farkındalığıyla pek çok roman ve filme göndermeler yapmış. ‘Komplocular’, size Camus’nün ‘Yabancı’sını, Ernest Hemingway’in ‘Katiller’ini, Tarantino’un ‘Pulp Fiction’ ya da ‘Kill Bill’ini, Alain Delon’lu ‘Le Samourai’ı, bize gelindiğinde kabadayı rollerindeki Yılmaz Güney’i çağrıştırıyorsa hiç şaşırmayın. Ve bunlara kütüphane motifindeki Borges etkisini de ekleyebilirsiniz.
Romanın ilk sahnelerinde Homeros’un İlyada’sından ve Aşil özelinde kahramanlık mitinden söz edilmesi boşuna değil. Kim Un-su, kahramanlık çağlarının çoktan sona erdiği, geriye bayağılık ve ahlaksızlığın kaldığı bir dünyanın ve bu dünyada değerlerini yitirmiş insanların hikâyesini anlatmak, karşıtlığa vurgu yapmak için seçmiş Eski Yunan kahramanlarını. Melankoli yüklü, kara mizahla tatlandırılmış, şiddetin felsefi derinlikle dengelendiği ve mükemmel bir dille kaleme alınmış ‘Komplocular’ sadece bireysel hayatlar düzleminde kalmıyor; tersine bireysel suçları ve günahları Kore’nin siyasi ve toplumsal tablosuna, üstelik tablonun tam da merkezine yerleştiriyor.
Siyasi bir bağlam kuran Kim, Güney Kore’de diktatörlükten demokrasiye geçiş ile suikast endüstrisini bu ‘anti-epik’te birleştirmiş.

Haberin Devamı

Kore’nin ‘Mezbaha’sı

Komplocular
Kim Un-su
Çeviren: S. Göksel Türközü
Doğan Kitap, 2019
336 sayfa, 32 TL

BAKMADAN GEÇME!