Güncelleme Tarihi:
Sizi bilmem ama benim etkisinden kurtulamadığım bir ilk baskı kitap tutkum var. Eğer bir yazıda herhangi bir alıntı yapmam gerekiyorsa ne yapıp edip kitabın ilk baskısının peşine düşerim. Oktay Rifat’ın şiirlerinin toplu baskısı vardı elimde. Ama onun kendi imkânlarıyla 1946’da basmış olduğu ilk şiir kitabı olan ‘Yaşayıp Ölmek Aşk ve Avarelik Üzerine Şiirler’ uzun süreden beri peşinde olduğum bir kitaptı. İsminin büyüsüne takıldığım için içeriğini de merak ediyordum. Birkaç kere insafsız fiyatlarla karşıma çıktığı için kendi kendime unutturmaya çalışıyordum bu kitabı. Geçen yılın ekim ayında, sürekli alışveriş yaptığım Cihannüma Sarraf’ın tozlu vitrininde bebekliğini bildiğim Minik isimli kedinin cama patileriyle vurarak adeta beni dükkâna çağırmasına şaşırmıştım. Gerçekten minyon bir kedi olan Minik, camın arkasında bir sinekle çılgınca oynuyordu. Bunu seyretmek için yakınlaştığımda bir dizi kitap masanın üzerine devrildi. Baktım yıllardan beri aradığım kitap elimin altına gelmişti.
ŞİİR TIPKI GÖRSEL SANATLAR GİBİ
İnsanoğlunun en yetkin anlatım araçlarından biri olan şiir, tıpkı görsel sanatlar alanında olduğu gibi, soyut, bir çırpıda anlaşılamayan, aktarılamayan duygu yoğunluklarından çıkış alır. Bir şiiri okumak, bir video eserine bakmak gibi, ilk bakışta amacı belli olmayan bir uğraştır. ‘Ağaç, Gölge, Deniz, Ay’ sergisinde, neredeyse tamamı dijital tekniklerle üretilmiş çağdaş sanat eserlerini Perili Köşk’ün farklı katlarında bir araya getirirken her şeyden önce izleyicilere yeni bir bakış açısı sunmayı hedefliyordum, öğretici, doğrulatıcı, en önemlisi müzelik pozlara girmeden.
Her geçen gün büyüyen, yeni alımlarla zenginleşen Borusan Contemporary oldukça farklı koleksiyonculuk anlayışının Türkiye’de savunuculuğunu üstleniyor. Bir yanda sanatçılara verilen özel siparişlerle üretilen çalışmalar (Ola Kolehmainen, Cevdet Erek, Peter Kogler, Gülsün Karamustafa, Jerry Zeniuk, Peter Zimmermann başta olmak üzere), diğer yandaysa düzenlenen geçici sergilerden yapılan alımlar koleksiyonu geliştiriyor. Ağırlıklı olarak dijital teknolojiler kullanılarak üretilmiş video heykellerini, üç boyutlu projeksiyonları, neon çalışmalarını, fotoğrafları, ışık yerleştirmelerini içeren koleksiyon, deneysellikten yana olan yaklaşımıyla izleyicileri zorlayan bir karaktere sahip. Koleksiyon sergilerinin de bu deneyselliğe odaklanmasını düşlemiştim.
AŞKI SAĞLAYACAK YAPITLAR