Erilliğin yıkımı

Güncelleme Tarihi:

Erilliğin yıkımı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 13, 2019 15:46

Mert Çağıl Türkay’ın ‘Ara Öğün başlıklı sergisinde beden vurgusu, çıplak olmanın ötesinde yalın bir tarafsızlık içindedir. Böylece algıyı erotizmden uzaklaştırırken erkeksi form içeriğini de yıkmayı amaçlar.

Haberin Devamı

‘Ara Öğün’ kelime anlamı olarak günlük rutinin içinde yer almayan bir beslenme saatini ifade ettiği gibi olması gerekenin dışında bir zamanı ve eylemi de ifade eder. Alternatif, öznel bir eylemsellik içeren, anlamı belirsiz bir zaman dilimine taşıyan işleve de sahiptir. Mert Çağıl Türkay’ın ‘Ara Öğün’ sergisindeki eserlerde de bu belirsizlikten yola çıkan, tahakküm kurmayan bir oluş şekli gözlemlenebilir. Otorite oluşturmayan bu oluş, bir queer eylem biçimidir. Ancak yine de bir belirteç işlevi üstlenmeden bunu yapar. Görüntüler ise kendi oluşları ile temsillerine devam eder. Ara öğün burada ve buraya özeldir.
Sanatta queer bir ifade biçiminden bahsetmek ancak onu bir otorite kurucu olarak ele almadığımız sürece mümkün olacaktır. Bugün yeni bir temsilin parçası olan beden, cinsiyetin ötesinde taşıdığı anlamla bütünün parçası olarak farklı varoluş şekillerine de imkan tanıyan bir özne haline gelmiştir. Sergide bedenin performansı, kimliğin ifade edilişi ve fotografik kurgunun biçimine yapılan müdahalelerle queer bir eylem olarak düşünülebilir. İzlenen bedenler eril bir güç gösterisinden öte kendine özel varoluşu ortaya koyan bağımsız bir akış içindedir. Yüz yüze geldiğimiz beden ve uzuvlar dolaysız bir kanıt işlevine sahiptir. Suni bir eril temsil barındıran ögeler aracılığıyla bir anlam bozuculuk işlevi üstlenen fotoğraflar bu bağlamda queer performatif bir görsellik taşır.
Sabit bir cinsiyet vurgusundan ziyade değişken bir harekete dair temsiller görülen videolarda; su ve dalgalar hareketin akışkanlığına vurgu yapan ögeler halinde queer olana zemin hazırlar. Fallus ya da erkek bedeni dönüşüme dair erk olanı yıkan ucu açık bir eylem içindedir. Flu kalan beden hareketin içinde eriyerek tarihsel bağlamda eril olanın kurduğu tahakkümü zayıflatmaya çalışır.
Cyanotype tekniği ile basılmış olan mavi bedenler, porselen tabağın üzerinde kırılgan bir görünürlük temsil eder. Eril olanın hüküm kuran stereotipik algısını bozan queer bir söylem taşırlar. Mert Çağıl Türkay’ın eserlerinde sıklıkla görülen eril beden, sosyal bağlamda kurulmuş olan tahakkümü yıkıma uğratmak ve dönüştürmek üzerinedir. Başkalaşımlar çıplak beden üzerine kurulmuş olan algıyı erotizmden uzaklaştırdığı gibi erillik üzerinden kurgulanmış olan erkeksi form içeriğini de yıkmayı amaçlar. Sanatçının eserlerindeki beden vurgusu çıplak olmanın ötesinde yalın bir tarafsızlık içindedir. Bu tarafsızlık hali Türkay’ın eserlerinde cinsiyet, ırk ve etnisite katmanlarını sanatçıya özel bir performansla barındırır. Sergide yer alan bedenler queer eyleme ortaklık sağlayan bireylerdir. Bu ortaklık bir uzlaşma düzlemi değil, aksine bireyin özel ve herhangi bir kimliğe dahil olmadan var olabilmesine imkan tanıyan hallerdir. Fotografik uzamda yer alan bedenler yeniden yeni bir tahakküm kurmak üzere bir imleme yolunda değildir. Türkay’ın toplumsal cinsiyet pratiklerinin inşasını parodileştirici bir biçimde ortaya koyan fotoğraf, cyanotype baskı ve video işlerinden oluşan “Ara Öğün” sergisinde queer olanı hem kapsayıcı hem de aktivist kılan akışkan bir oluş hali olarak görebilmek mümkündür.
Mert Çağıl Türkay’ın ‘Ara Öğün!’ başlıklı ilk kişisel sergisi 17 Mart’a kadar NOKS Bağımsız Sanat Alanı’nda.



BAKMADAN GEÇME!