Müzik eleştirmenleri arasında

Güncelleme Tarihi:

Müzik eleştirmenleri arasında
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2018 11:55

Gazetelerde sanat sayfaları hazırladığım ve kültür-sanat dergileri çıkardığım için pek çok müzik eleştirmeni tanıdım. Eleştiri yazanlar arasında en güç beğenenler müzik eleştirmenleridir.

Haberin Devamı

Sanat sayfası hazırlayan editörleri en çok uğraştıranlar müzik yazarlarıdır. Çünkü müzisyenler eleştiri konusunda çok hassastırlar. Onlar da müzisyen oldukları için arada meslektaşlarını üzen yazılar kaleme alırlardı. Piyanist, müzik öğretmeni Filiz Ali, her zaman yazılarında tekrarlamıştır. Onu eleştiri yazmaya ben teşvik etmiştim. Gerçekten de başkası olsa, bu kadar da ısrar etmesem, eleştiri yazmayacaktı.
Konserlere gider, nesnel bir değerlendirme yapardı. Daha sonra eleştirmenliği bıraktı ama yazarlığı bırakmadı. Yıllar sonra Ayvalık’ta kurduğu müzik akademisi ile uluslararası ölçekte programlar yapıyor, öğrenciler yetiştiriyor. Filiz Ali bir süre de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nun yöneticiliğini yapmıştı. Eleştirmen tanıdıklarımdan biri de Faruk Güvenç’ti. Ankara’da orkestrada çalar, bazen sert, bazen de tatlı sert eleştiriler yazardı. Gerçekten içinde ironi de vardı. Her yazısından sonra epey telefon alırdım, kimileri över, kimileri de şikâyet ederdi.

Haberin Devamı

O dönemde iyi kemancı Suna Kan ile evliydi. Ankara’ya gittiğimde Turhan Tükel ile Selma Tükel’in evinde onlarla buluşurdum. Faruk Güvenç orkestra şeflerine yaptığı şakalarla da bilinirdi. Bunların başında da “Siz yanlış yönetiyorsunuz, ben doğrusunu çalıyorum, bana çıkışta yemek ısmarlamazsanız sizin yönettiğiniz gibi çalarım bak” diye takılırdı. Suna Kan’la İstanbul’a geliş gidişlerini motosikletle yaparlardı.

Bir gün müthiş bir yağmura yakalanmışlar. Islanmasınlar diye motoru da kapatacak şekilde naylonla üzerlerini örtüyorlar. Ne motor ne sürücü görünüyor ama garip bir kütle yağmur içinde hızla ilerliyor. Bir köyden geçerken onları gören köylülerin yüzlerindeki dehşet ifadesini anlatarak eğlenmişlerdi. Daha sonraları flütçü Kâmil Şekerkaran müzik eleştirileri yazmaya başladı. O da dost ahbap konusunda taviz vermezdi. İstanbul Operası’nda flüt çalardı. Bazı tanıdıklarımızın konserleri konusunda söylediklerimizi, bize iletilen ricaları hiçbiri dinlemezdi. Hepsi de düşüncelerini eğip bükmeden, yuvarlamadan yazardı.
Elbet eski Batı müziği eleştirmenlerini de burada anmıstatmalıyım. Bunların başında Nadir Nadi geliyordu. O da keman çalardı. Bir de Fikri Çiçekoğlu’nun yazılarını okurdum. Yeni kuşak eleştirmenlerin başında şimdi Evin İlyasoğlu geliyor. Çalışmalarıyla, Türk icracılarının, bestecilerinin tanınmasını sağlıyor. Tabii Orkestra dergisini çıkaran Panayot Abacı’yı da unutmamalıyız.
Bence eleştirmenlerin en güç beğeneni müzik eleştirmenleridir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!