Apaçık bir şiir

Güncelleme Tarihi:

Apaçık bir şiir
Oluşturulma Tarihi: Ekim 26, 2017 12:10

Şiiri de yaşamın bir ‘an’ı olarak yaşayan ve yazan bir şair Mehmet Yaşın. Az ya da çoktan iyisi, hayatta şiiri görmek ve şiirde hayatla karşılaşmaksa Mehmet Yaşın’ın Ümit Ünal’ın desenleri eşliğinde yayımlanan ‘Abuk’ kitabını okumalı.

Haberin Devamı

Bu yazı Türk şiirini zenginleştiren, büyüten bir şairin yeni kitabı üstünedir. Şiiri renklendiren, değiştiren, çeşitlendiren. Şiir üstüne hayli söz almış, yeni şeyler söylemiş, iddialar getirmiş, kavga etmiş bir şair...
Mehmet Yaşın, ‘Sevgilim Ölü Asker’i (1984) yayımladığında, 12 Eylül darbesinden önce çok etkin olan TKP çizgisindeki şairlerden biri olarak okumuştum. Belki kimi verili bilgilerle de böyle olmuştu. Sonra şiirdeki o çizginin şairleri başka başkalaştı. Barış Pirhasan, Adnan Özer, Neşe Yaşın hep başka şiirler yazdılar. Mehmet Yaşın’ın da ‘nev’i şahsına münhasır’ bir şair olarak uçması uzun sürmedi.
Mehmet Yaşın’ın şiirini, ilk kitabından 10 yıl sonra yazdığı ‘Soydaşınız Balık Burcu’ (1994) kitabıyla düşünürüm hep. Oysa o vakte kadar 4 şiir kitabı yayımlamıştır ama o roman bir bakıma şiirlerinin de yaşamöyküsü gibidir. Aidiyet, kimliksizlik, öteki beriki, Kıbrıslıtürk olmak... Son yıllarda olur olmaz yerde pek sık kullanılan ‘meselesi olmak’ kavramının da karşılığı olan yapıtlar. Hem şiirleri hem romanları.
Yaşın’ın şiirine bir tanım getirmek gerekli mi ya da bulmak olanaklı mı bilmiyorum. Bildiğim ya da bu şiirden anladığım, şiirinin tanıma gereksinimi olmadığıdır. Tanımsız ve ‘sınırsız’ bir şiir. Ya da yalnızca ‘sınırsızlık’la tanımlanabilecek bir şiir. Tanımtanımayan. Sınırtanımayan.
Tam da böyle olduğu için şiirin bütün hallerini taşıyan ve insanın bütün hallerini tanıyan bir şiir bence. Şiiri de yaşamın bir ‘an’ı olarak yaşayan ve yazan bir şair. Şiirin ‘ne’liğini şiirle tartışan ve gösteren. Şiiri ‘ortasından başlayarak yazmak’ diye açıklayabileceğim bir düşüncem var. Alışkanlıkları, kalıpları, şiire dair önyargıları geçersiz kılabilecek bir şey. Yalnızca bir biçim, yani ‘yazmak’ sorunu değil ama. Tam tersine mevcudu değiştirip şiiri yeniden yazmak, yeni bir şiir yazmak. Mehmet Yaşın, hayli zamandır ‘yoldan çıkmış’ olduğu için, değişik ve kimsenin yazmadığı gibi yazıyor.
Şiirle, sözle, dille ilgili her türlü korkudan sıyrılmış ve Türk şiirinde hiç görmediğimiz kadar kendini ‘ifşa’ eden, dışavuran şiirini, ister günlük ister mektup ister haber diyelim, ortaya atmış, ‘apaçık’ bir şiir. İstediği zaman klasik şiir unsurlarından şahane şekilde yararlanabileceğini gösteren dizeleriyle, bir şiirde şiirlerarası ya da şiirin farklı biçimleri arasında yolculuk yapılabileceğini göstermesi anlamında, deneyden çok kendiliğindenmiş gibi gelişen bir şiir tarzıyla, belki de gençlerin deyimiyle şiirde ‘tarz’ yapmış diyebiliriz Mehmet Yaşın için. Yaşamak bir sanatsa, onun en özgür yorum ve eylem biçiminin şiir olduğuna inandırıyor bu şiir bizi. Az şey mi? Az ya da çoktan iyisi, hayatta şiiri görmek ve şiirde hayatla karşılaşmaksa, Mehmet Yaşın’ın Ümit Ünal’ın desenleri eşliğinde yayımlanan ‘Abuk’ kitabını okumalı.

Haberin Devamı

Apaçık bir şiir

Abuk
Mehmet Yaşın
Desenler: Ümit Ünal
Doğan Kitap, 2017
112 sayfa, 20 TL.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!