​Gizemli sisin ardında...

Güncelleme Tarihi:

​Gizemli sisin ardında...
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 19, 2018 11:04

Latin Amerika’nın en önemli edebiyat dâhilerinden Cortazar’ın ilk romanı ‘Sınav’da sisli, neredeyse sürreel Buenos Aires sokaklarında final sınavına girmeden önce şehirde eğlenmeye çıkan bir grup öğrencinin peşine takılıyoruz. Cortazar, Buenos Aires’i kaplayan gizemli sisin arasından benzer süreçler yaşayan tüm ülkelerin halklarına göz kırpıyor.

Haberin Devamı

Eğer Cortazar’ın ‘Seksek’ adlı başyapıtını okudu iseniz, ‘Sınav’ın, ‘Seksek’te sergilenen ustalığa ait ilk işaretleri barındırdığını belirtmek isteriz. Yok okumamış iseniz kronolojik bir okumada Cortazar’ın yazı dünyası ve ileride nasıl bir yazı tekniğiyle karşılacağınıza dair giriş seviyesi bir yapıt olduğunu söylemek yanıltıcı olmayacaktır.
Cortazar, Arjantin’den ayrılıp Paris’e yerleşmeden 1950’de bitirdiği bu romanı yayımlamaya 1980’lerde karar verir, lakin 1984 yılında yakalandığı kanser, romanı raflarda görmesine izin vermez. Roman, ilk kez 1986 yılında yayımlanır. Arjantin’e bir veda romanı olarak bakabileceğimiz bu Cortazar ‘bilinçakımı’ metninde sisli, neredeyse sürreel Buenos Aires sokaklarında final sınavına girmeden önce şehirde eğlenmeye çıkan bir grup öğrencinin peşine takılırız. Juan ve Clara, Buenos Aires’in sisli sokaklarına arkadaşları Andres ve Stella ile buluşmak üzere çıkar. Gizemli bir karakter olan Abel tarafından takip edilirler.
1960’larda yazdığı ‘Seksek’ gibi bir ustalık dönemi değil demiştik, metne serpiştirilmiş edebi ve felsefi referanslar novelistik bir yapıdan uzak durmakta. Her ne kadar bu göndermeler Cortazar’ın nereden beslendiğine ve düşünsel altyapısının resmini çizmeye dair notları olsa da çoğu kez metne katkısından çok, anlık zihinsel boşluklar yaratmak için kullanılmış gibi, bir an romandan koparan soluk alma noktaları sanki.
Aslında, Antik Roma retorisyenlerinin ‘consecutio temporum’, yani bir hikâye içerisinde yer alan olayların aktarımında zaman uyumu, yüzlerce yıl ve hatta hâlâ geçerliliğini koruyan bir retori ilkesiyken Cortazar, metinlerini oluştururken bu ilkeyi hiç dikkate almayacak, aksine kuralları yıkan metinlerin ne kadar güçlü olabildiğini ortaya koyacaktır. Cortazar, Romalı retorik ustalarının kurallarını hiçe sayarak onlara teknik bir ‘nanik’ çekmektedir. Cortazar’ın ‘Sınav’ı -ki aynı zamanda nasıl bir yazar olacağının da ‘sınavı’- bu bilinmeyen suların ve vahşi dalgaların yer aldığı açık denize korkusuzca çıkışıdır.
Cortazar, bu romanından bahsederken; Arjantin’in içinde bulunduğu siyasi karanlıkta yayımlamanın uygun olmadığını düşündüğünü belirtmesinde, metnin satır aralarında Peron hükümeti ve öncesinde Arjantin’e dair çok gerçekçi zamansız tespitlerinin yer alması yatıyor. Elbette bu tespitler sadece Arjantin’e özel olarak kalmakta değil, Buenos Aires’i kaplayan gizemli sisin arasından benzer süreçler yaşayan tüm ülkelerin halklarına göz kırpmakta ve durumlarını (durumumuzu) kibarca
hatırlatmakta.
Metnin okumasında uzun süre hiçbir olay cereyan etmeyecektir, karakterlerin birbiriyle ilişkileri ve sis ve Arjantin’i temsil eden Buenos Aires etrafında dönen, ara ara edebiyat ve felsefe göndermeleri ile yorucu bir okuma egzersizi gibi duracaktır ama olaylar olmaya başladığında... İyisi mi Latin Amerika’nın bu en önemli edebiyat dâhilerinden biri olan Cortazar’ın ilk yapıtını okuyup siz karar verin.

Haberin Devamı

SINAVÂ

​Gizemli sisin ardında...

Julio Cortazar
Çeviren: Ayşe Nihal Akbulut
Can Yayınları, 2018
304 sayfa, 25.50 TL.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!