Kışın güneşine ve Bush’un gülüşüne inan olmaz!

Tehlikeli bir gidiş bu... Biraz sakin olmakta fayda var ama... Peş peşe verdiğimiz şehitler nedeniyle sıkılmış yumruk, bilenmiş süngü gibiyiz.

Katillere dünyayı zindan etmeli, Mehmetlerin öcünü almalıyız ki, yeni Mehmetler ölmesin, içimiz rahat etsin.

Tezkere ile hükümete yetki verildi, günler geçti, daha ne bekliyoruz? Ne beklediğimiz belli tabii ki... Başbakan Erdoğan bugün Washington’da Başkan Bush ile görüşecek... İzin için...

Bu dünyada güçlünün hükmü geçerlidir. Güçsüz ise her zaman kabahatli!

Bush ile Başbakan Erdoğan’ın randevusunun konusu aslında PKK terörü değil... Bu konuyu toplantıda Erdoğan açacak... Bush’un bütün derdi ise İran...

* * *

Başbakan Erdoğan Türkiye’de iken kamuoyunu yatıştırmak için "Biz kimseden izin almayız. Biz milli güvenliğimizi korumak için ne gerekirse yaparız. Amerika ile açık ve net konuşacağım. PKK’nın elindeki Amerikan silahlarını anlatacağım" diyordu.

Peki, Erdoğan bugün Beyaz Saray’da Bush’un yüzüne karşı:

"Ben Kuzey Irak’a sınır ötesi askeri harekát yapacağım. Buraya izin almaya gelmedim. Size, bu operasyonu beraber yapalım diyorum. Aksi halde ben tek başına harekete geçeceğim" diyebilecek mi? Durum öyle bir noktaya geldi ki, harekát artık kaçınılmaz oldu.

Peki, Bush, Erdoğan’a ne diyecek? Bush’un amacı "Amerika İran’a saldırırsa, Türkiye ne yapacak?" diye sormak ve bu konuda söz almak... PKK terörü için de birkaç güzel laf edebilir ama... Kışın güneşine, Bush’un gülüşüne inan olmaz!

Amerika tilki gibi kurnazdır, bin bir oyunu vardır. Çok dikkatli olmak gerek!

Döner dolap gibi ikiyüzlü davranan Amerikan politikasının oyalayıcı tavrına kanmak saflık olur... Biz, terörle ıslandık ıslanacağımız kadar... Islanmışın yağmurdan korkusu olmaz!

* * *

PKK, askeri harekátlar konusunda nereden ve nasıl bu kadar doğru istihbarat alıyor ve bu bilgiler ışığında tuzaklar hazırlıyor? Yoksa CIA parmağı mı var bu işte? "Amerikan Casusluk Örgütü CIA’nın, PKK’lı katillere bilgi verdiği iddiaları" doğru olabilir mi? Onlar uydulardan, olağanüstü kameralarıyla yeryüzündeki karıncaları bile izleyebiliyorlar!

Peki, Amerika bize böyle bir düşmanlık yapmış olabilir mi? Neden olmasın? ABD her zaman kendi menfaatine bakar!

Artık "Amerika ne der?" diye düşünmeyelim. Biraz da Amerika "Türkiye ne der?" diye düşünsün. Onların da bize çok ihtiyacı var. Bunu bilip, kartlarımızı iyi kullanmalıyız. Biz, Amerika’nın uydusu değiliz ve bunu göstermemizin zamanı geldi.

* * *

Barzani edepsizliğine devam edip "Türkiye ile savaşırız" diye efeleniyor. Arkasında ABD olmasa nah savaşır! Bu dünyada zordan da zordur boş kafayı doldurmak!

Amerika ile Türkiye ilişkilerinde bir yanlışlık var. Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenirse, öbürleri de yanlış gider tabii...

1 Mart Tezkeresi’nin reddinden sonra durum böyle oldu. O tarihte Demirel "Kendi ayağımıza kurşun sıktık. Amerika kincidir, bunu unutmaz!" demişti. Aynen öyle oldu.

Şimdi Bush bize "Yazı gelirse ben kazanırım, tura gelirse siz kaybedersiniz!" diyor. İşin özeti bu!