Kısa bilanço

Güncelleme Tarihi:

Kısa bilanço
Oluşturulma Tarihi: Aralık 31, 2003 00:00

ULUSLARARASI arena açısından bakıldığında 2003 yılı Irak'la başladı ve Irak'la bitti desek, yanılgıya düşmüş sayılmayız.Nitekim, nesnel gerçeğe değil öznel iradeciliğe tapan kah saftirik, kah sahtekar ‘‘barışperest’’lerimizin önce ‘‘asla arbede çıkmaz’’; namlu ateşlendikten sonra ise ‘‘çevir kazı yanmasın’’ hesabı ‘‘çok uzun sürecek ve Saddam aslanlar gibi direcenek’’ diye gayet üst perdeden attılar ama, ilk Amerikan güdümlü füzesinin Bağdat'a düştüğü 21 Marttan, yine ilk Amerikan askerinin yine aynı kentte girdiği 7 Nisan tarihine kadar geçen üç hafta gibi sonsuz kısa bir sürede, ne o Saddam'ın, ne o ‘‘direniş’’in (!), ne de o öznelciliğin esamesi okundu.W. rumuzlu George Bush ve onun dümen suyundaki küçük ‘‘Koalisyon’’, hiç tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde muharebeyi kazandı.* * *FAKAT daha arbede başlamadan önce de kaç defa yazmıştım ‘‘muharebeyi kazanmak’’ hiçbir şekilde ‘‘savaşı kazanmak’’ anlamına gelmez.Ve, 2003 yılı aslında ABD'nin ‘‘savaşı kaybetmek’’ yılı oldu.O ödlek zalim Saddam Hüseyin'in 13 Aralık günü, Tıkrıti köy ininde paşa paşa teslim olması ve bu ‘‘Pirüs zaferi’’ni kullanacak Bush'un 2004 Kasımında ikinci kez başkan seçilmeyi hemen hemen garantiye alması da gerçeği değiştirmez.Birleşik Amerika her halükarda, stratejik ve uzun vadeli savaşı kaybetmiştir.* * *KAYBETMIŞTİR çünkü bir, yapışkan, rutubetli ve cehennemi Şat-ül Arap batağının konforlu Washington koltuğundan manzarasına bakılan Potomac nehrine benzemediğini anlamayan Beyaz Saray ‘‘rical’’i, her gün sayısı artan ‘‘coni’’ tabutlarının da ortaya koyduğu gibi, Irak'ı öyle kolay kolay hizaya getiremememiştir.Kaybetmiştir çünkü iki, hala ve hala her şeyin kökeninin Filistin sorununda yattığını görmemekte ısrar eden o ‘‘rical’’, gerçekleştirdiği ‘‘Bağdat cengaverliği’’yle bir yandan özel olarak Ortadoğu'daki, diğer yandan da genel olarak Müslüman alemdeki travma, kompleks ve nefreti daha çok pekiştirmiştir. 2003 yılında ABD'nin ‘‘koca iblis’’ kimliği 2002'dekini de aşmıştır.Sonra aynı ABD savaşı kaybetmiştir, çünkü üç, yönlendirdiği İngiltere, İtalya, İspanya ve Polonya'ya rağmen gerek kamuoyları, gerek devletleri açısından ‘‘esas Avrupa’’, 2. Savaş'tan beri hiç olmadığı ölçüde Yeni Dünya'dan uzağa düşmüştür.Okyanusun iki yakası arasındaki mesafe çok açılmıştır ve daha da açılacaktır.Dolayısıyla, 2003 yılında da ‘‘ultra süper güç’’ lüksüyle davranan bir Birleşik Amerika'nın Irak'taki ‘‘taktik muharebe’’yi kazanmıştır ama, geniş zaman dilimlerindeki insanlık tarihi açısından bakıldığında, ‘‘stratejik savaş’’ı kaybemiştir. Bunu önümüzdeki ve daha sonraki yıllarda daha somut biçimde saptayacağız.* * *ÖTE yandan, bu geceyarısı bitecek olan yıl 11 Eylül'den beri yerküre gündemine oturan ‘‘medeniyetler çatışması’’ ekseninden bir nebze sıyrılabildi. Birinci nedeni yine Irak savaşından kaynaklandı ve ‘‘esas Avrupa’’nın ABD rotasında seyir izlemeyi reddetmesi, hatta onunla açık ‘‘bilek güreşi’’ne girmesi, meczup fanatikler hariç, Müslüman dünyadaki tereddütleri bir ölçüde kırdı.Ne mutlu ki öteki neden tamamen Türkiye'den kaynaklandı ve AKP'nin ‘‘İslami muhafazakar’’ kimlikle demokrasiyi ve Kur'an'ı bütünleştiren bir söylem ve uygulama içinde olması, bu defa da Hristiyan dünyadaki tereddütlerin kırılmasında etkili oldu.2004 yılının bütün insanlığa 2003'den daha hayırlı olması dileğiyle.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!