Kırmızı çizgiye uyduk ayakkabıları yakmadık

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 19’uncu dönem ilk meclis tolantısında Gürsel Aycibin, bir önergeyle kürsüye çıktı:

Haberin Devamı

- İTO Meclisi olarak Gezi Parkı’nda başlayıp İstanbul’a ve Türkiye’ye yayılan eylemlere karşı tepkimizi ortaya koyalım. Protesto bir haktır ama onun da kuralları vardır. İTO olarak bu olayları hiç tasvip etmediğimizi açıklayalım.

İTO Meclis Başkanı Şekip Avdagiç, önerge kurallarını anımsattı:

- Bu önergenin görüşülmesi için ya meclisten 71 üyenin imzasını taşımalı ya da yönetim kurulu sahiplenmeli.

İTO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar devreye girdi:

- Konunun meclisimizde görüşülmesini istiyoruz. Dolayısıyla Gürsel Aycibin’in bazı arkadaşlarıyla verdiği önergenin, yönetim kurulu önergesine dönüşebileceğini kabul ediyoruz.

Ayakkabı sektörünün önde gelen isimlerinden Ender Yazıcıoğlu, önergeye karşı çıktı:

- Kimse, “Olaylar devam etsin” diyemez. Ancak, İTO’nun konuya ilişkin tavrını belirlemek için de meclis kararı almamıza gerek yok. Bir yönetim kurulu seçmiş bulunuyoruz. Onlar bizim adımıza gerekli açıklamaları yaparlar.

Ardından Brüksel’de içinde yer aldığı bir protestoyu örnek gösterdi:

- Avrupa Birliği’nin (AB) sektörümüze ilişkin tutumunu protesto etmek üzere Brüksel’e gittik. AB binalarının olduğu noktada toplandık. Polis hemen devreye girdi, kırmızı çizgiyi çizdi.

O kırmızı çizginin anlamına işaret etti:

- Polis, “Kırmızı çizgiyi geçen gözaltına alınır, bu çizgiyi geçmeden söyleyeceğinizi söyleyin, sloganınızı atın ve dağılın” dedi. Biz de buna uyduk.

Dağıldıkları sırada gruptan bir arkadaşlarının itiraz ettiğini aktardı:

- Arkadaşımız, “AB binasının önünde ayakkabıları yakmadan dağılıyoruz. Olacak iş mi? Bari ayakkabıları yaksaydık, sesimiz daha çok duyulurdu” dedi.

Gezi Parkı eylemlerinin dünyada geniş yankı uyandırdığını anımsattı:

- 4 kıtadan birçok ülkeyle iş yapıyoruz. Bize, “Sizin durumunuz nasıl? Ailenizden zarar gören var mı?” diye sorular geliyor.

Sözünü bağladı:

- Gösterilerin artık bitmesi gerektiğini düşünüyoruz ama söylenecek sözleri yönetim kurulumuza bırakalım.

Meclisin genç üyelerinden Zafer İpekçi, İTO’nun fevri hareket etmemesi gerektiğini vurguladı:

- Eğer bir açıklama yapacaksak bile kelimeleri çok dikkatli seçelim, kimseyi töhmet altında bırakmayalım.

Gezi Parkı eylemcileriyle arasında kuşak farkı olduğunu savundu:

- Eylemler karşısında kendimi onlardan farklı bir kuşak gibi hissettim. Kimseye bir zarar vermedikçe bırakalım çadırlarını kursunlar, taleplerini dile getirsinler.

ABD’deki Wall Street karşıtı eylemlere gönderme yaptı:

- Wall Street’e karşı gerçekleşen eylemler sırasında da protestocular günlerce parkta pankartlarıyla oturdu. Orada geceledi, tepkilerini dile getirdi. Çevreye zarar vermeye başladıkları anda polis devreye girdi.

Tartışmanın uzayacağını gören İbrahim Çağlar, önerge için söz aldı:

- Ekonominin önemli aktörleriyiz, rakamlarla konuşuruz ama duygusuz insanlar değiliz. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’yle (TOBB) de paslaşarak İTO adına bir “sağduyu” çağrısı yaptık. Şimdi bir adım daha atabiliriz.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Gezi Parkı için referanduma gidilebileceğini açıkladığına işaret etti:

- Biz de uygun bir üslupla, eylemin kamu malına, esnafın, vatandaşın malına zarar veren oyuncularına seslenir, bu işi bitirmeleri uyarısında bulunabiliriz.

Çağlar’ın toparlayıcı sözleri, önerge aleyhinde düşünenleri de ikna etti. Sonra eller kalktı, İTO Meclisi “eylemin dozunu kaçıranlar”a uyarı yapmayı oy çokluğuyla kabul etti.

Haberin Devamı

İstanbul’un milli geliri 17 AB ülkesini geçiyor

İTO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, İstanbul’un Türkiye ekonomisindeki yerine vurgu yaptı:

- İstanbul, 300 milyar dolarlık milli geliriyle 17 AB ülkesini geride bırakıyor. Dış ticaretin yüzde 50’si İstanbul’dan gerçekleşiyor, ihracatı 76 milyar doları buluyor. Türkiye’nin toplam vergilerinin yüzde 44’ü İstanbul’dan toplanıyor.

Haberin Devamı

İptal edilenler anlık rezervasyon

İSTANBUL Ticaret Odası’nda (İTO) turizm sektörünü temsil eden üyelerden Bahadır Yaşık, Gezi Parkı’yla öne çıkan eylemlerin otelleri etkilediğini vurguladı:

- Ancak, şimdilik ileriye dönük rezervasyonlarda iptaller yok. Yaşanan iptaller, zaten anlık olan rezervasyonlar. Onların da yüzde 25-30’unda iptal söz konusu. Bunu bütün rezervasyonların yüzde 25-30’unun iptali gibi göstermeyelim.

Ardından hükümetin adımlarına dikkat çekti:

- Toplumu germeyen, aksine uzlaştıran tavırlarla eylemler sona erdirilebilirse, o zaman Türkiye’nin dünyadaki imajı daha yukarı da taşınabilir.
Gezi Parkı referandumu hedeflenen “sakin ortam”ı sağlayabilir mi?
Biber gazı ve TOMA’larla dünyada manşetlere çıkan İstanbul, referandumla da aynı reytingi elde edebilir mi?

Yazarın Tüm Yazıları