Kırk bir kere maşallah!

YAZIMIN başlığının herhangi bir tersinleme (ironi) ile ilişkisi yok. Tam tersine çok içten.

Maşallahlar CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “41 Vaat”i için çekilmektedir. Söz konusu 41 vaadi okuduğumuz zaman, AKP’nin gerçekte hiçbir ciddi demokratik açılım yap(a)madığını da görüyoruz. AKP gerçekten demokrasi sever bir parti olsaydı CHP Genel Başkanı bu vaatlerin bir bölümünü kesinlikle yapamayacaktı.

Kırk bir vaadin, “Parayı nereden bulacaksın?” türünden laubali sorulara yol açan akçalı bölümünü bırakalım. Demokrasi ve toplum bağlamına geçelim:

CHP’NİN VAATLERİ

-  Hak ve özgürlükleri genişleten ve güvence altına alan bir anayasa hayata geçirilecek.

-  Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kaldırılacak.

-  DGM’lerin yerine getirilen özel yetkili mahkemeler kaldırılacak.

-  YÖK kaldırılacak.

-  Temsilde adalet ilkesini yok eden yüzde 10 seçim barajı kaldırılacak.

-  Seçim yasaları değiştirilecek, liderlerin değil, milletin milletvekillerinin seçilebilmesi sağlanacak.

-  Siyasi Partiler Yasası demokratikleşecek, lider sultasına son verilecek.

-  Milletvekili dokunulmazlıkları, kürsü dokunulmazlığı ile sınırlandırılacak.

-  Siyasi ahlak yasası çıkartılacak.

-  Siyasetin finansmanı şeffaf hale getirilecek.

-  Kamu İhale Yasası AB standartlarında yeniden düzenlenecek.

-  Medya özgür ve bağımsız olacak.

-  Üniversiteler bilimsel ve mali özerkliğe kavuşacak.

-  Özel yaşamın gizliliği sağlanacak, telefon dinleyenlerden, korku imparatorluğu yaratanlardan hesap sorulacak.

-  Üniversite yönetiminde gençlere söz hakkı verilecek ve kararlara katkıları sağlanacak.

-  Kadın ve gençlerimizin siyasette temsili arttırılacak.

-  Seçimle gelen milletvekilleri ve yöneticilerin mal bildirimleri internet ortamında kamuoyunun bilgisine sunulacak.

-  Çevre talanına dur denilecek.

PARASIZ DA YAPILIR

Yukarıdaki maddelerin gerçekleşmesi için para bulmaya gerek yok. AKP’nin de yeni anayasa dışında kalan maddelerle ilgili yasa çıkartmak için öteki partilerin desteğine gereksinimi yoktu. Ama yapmadı, yapamadı. Demek ki Haziran 2011 seçiminden sonraki yasama döneminde de bu maddeler konusunda herhangi bir girişimde bulunmayacak.

CHP, iktidarının ilk 180 gününde yeni anayasayı yapabilirse, 90 günü içinde öteki maddelerle ilgili yasal değişikliği yaparsa, akçeye dayalı vaatleri için gereken parayı kolayca bulabilir.

Haa, bir de Kılıçdaroğlu’nun “Alevi”, “Kürt” ve “Türban” sözcüklerini ağzına almaması büyük bir kusurmuş (!). O kadar kusur kadı kızında da olur. “Kürtlere bağımsızlık vereceğim, türbanı serbest bırakacağım ve hatta şeriat getireceğim” mi diyecekti?!

AKP’ye gelince şapur-şupur, CHP’ye gelince yarabbi şükür! El insaf yani!
Yazarın Tüm Yazıları